Erözgün, ''Biyologlar Günü'' dolayısıyla yayımladığı mesajda, biyologların özlük haklarının 1984 yılından sonraki yaklaşımlarla sadece sağlık hizmetleri sınıfında hastanelerde görev alabilecekleri şeklinde bir yasal düzenlemeyle sınırlandırıldığını ifade etti.
Bu sınırlandırmanın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile diğer bakanlıklara bağlı çalışan biyologların yetki ve sorumluluklarını kısıtladığını, iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları statüsünden maaş almaya başladıklarını anlatan Erözgün, ayrıca aynı fakültenin diğer bölümlerinden mezun olan fizikçi, kimyager, matematikçi ve istatistikçi kadrolarında istihdam edilenlerle aralarında özellikle derece, ek gösterge ve özel hizmet tazminatları yönünden ciddi bir maaş uçurumunun oluştuğunu belirtti.
Biyologların, özlük hakları açısından büyük sıkıntılarla boğuştuğunu savunan Erözgün, şunları kaydetti:
''Biyologların ister sağlık hizmetleri sınıfında, isterse teknik hizmetler sınıfında istihdam edilsin, hastanelerde çalışmalarında bir engel yoktur. Ancak diğer bakanlıkların bünyelerinde de istihdam hakkının elde edilebilmesi ve ek olarak özel sektörde de yer alabilmeleri ve sayıları 100 binin üzerinde ve çoğu işsiz ya da gizli işsiz olan biyologları son derece rahatlatacaktır.
Biyolog olarak çalışan sağlık personeli, tam kapsamlı bir görev tanımı yapılmamış fakülte mezunu olmalarına rağmen, laboratuvarlarda lise mezunu teknisyenler gibi çalıştırılmaktadır. Yani şu anki uygulamada laboratuvar teknisyeninden bir farkı bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda daha önceden biyologlar idari kadrolara getiriliyordu. Son çıkan Görevde Yükselme Yönetmeliği ve benzeri yönetmeliklerle bu hakları da gasp edilmiş oldu.''
Biyologların TUS haklarının ellerinden alındığını belirten Erözgün, bu durumun çağdaş tıbbın gelişmesine aykırı olduğunu ifade etti.