Medimagazin logo

Tıp diploması olan her hekim acilde görevlendirilebilir!

Kamu Hastaneleri Birliğinden yapılan açıklamada, tıp doktoru unvanına sahip olan her hekimin mekân, branş ve zaman sınırlaması olmaksızın acil olan her hastaya müdahale etmesi gerektiği, bu nedenle acildeki tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı belirtildi
Tıp diploması olan her hekim acilde görevlendirilebilir!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Kamu Hastaneleri Birliğinden Mesleki Sorumluluk Sigortası’na yönelik tereddütleri giderme için bir açıklama yapıldı.  Açıklamada, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekim, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların sigorta poliçesinde belirtilen “mesleki faaliyete” ilişkin açık bir tanıma yer verilmediği, dolayısıyla sigorta kapsamının belirlenebilmesi için öncelikle hukuk kuralları ve etik kurallar çerçevesinde “mesleki faaliyet” in kapsamının belirlenmesi gerektiği belirtildi.

1219 sayılı Kanun’un 8. maddesindegenel tababet icrası kapsamındaki hastalıkların tedavisinin tüm hekimler tarafından gerçekleştirilebileceği, ancak herhangi bir uzmanlık dalında meslek icrası için uzmanlık vesikasına sahip olunması gerektiği yer alıyor.


Yine Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 3. maddesi ile hekime, vazifesi ve ihtisası ne olursa olsun acil hallerde hastaya müdahale ve yardımda bulunma sorumluluğu getirilirken, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 10. maddesinde de, “Hekim, görevi ve uzmanlığı ne olursa olsun, gerekli tıbbi girişimlerin yapılmadığı acil durumlarda, ilk yardımda bulunur.” deniliyor.

Birlik, bu maddelere dayanarak, genel tababet kapsamında hekimlik mesleğinin icrası için tıp fakültesi diplomasına sahip olmanın yeterli olduğunun, uzman hekimlerin de acil hallerde genel tababet çerçevesinde her türlü tıbbi işlemi gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

Acilde her hekim görevlendirilebilir!

Diğer taraftan yapılan açıklamada, Kuruma bağlı sağlık tesislerinde acil tıp uzmanları dışındaki diğer branş uzmanları tarafından da acil servislerde sorumlu uzman tabip nöbeti tutulduğu ve acil vakalarda ilk ve öncelikli müdahalenin bu tabipler tarafından bizzat ya da gözetim ve denetimlerinde gerçekleştirildiği belirtildi.

Acil hizmetlerde Kurum tarafından yapılan görevlendirmelerde hukuka veya etik kurallarına aykırılıktan bahsedilemeyeceği savunulan açıklamada, hekimlik mesleğinin icrasını sadece uzmanlık dalları ile sınırlamanın hem hukuken hem de fiilen mümkün olmadığı dile getirildi.
 

Sigortanız acili de kapsıyor!
Tıp doktoru unvanına sahip olan her hekimin mekân, branş ve zaman sınırlaması olmaksızın acil olan her hastaya genel tababet kuralları çerçevesinde müdahale etmesi gerektiği belirtilen açıklamada, acil servislerde tutulan nöbetlerin bütün hekimler için “mesleki faaliyet” kapsamında olduğu ve dolayısıyla acil servislerinde genel tababet icrası kapsamında gerçekleştirilen tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı belirtildi.

 

Acillerde sıkıntı var

Aile hekimliğinin Türkiye genelinde uygulamaya geçmesiyle birlikte, Bakanlık hastanelerinin acil servislerinde nöbet sorunu olduğu birçok kez gündeme getirilmişti. Birlikten yapılan bu açıklamayla birlikte, Bakanlığın acildeki nöbet sorununda “tıp doktoru” unvanına sahip tüm hekimleri kullanacağı akıllara geldi. Ancak, hem temel tıp bilimlerindeki “tıp doktoru” diplomasına sahip hekimlerin hem de uzun süre acildeki özel girişimlerden uzak kalan klinik hekimlerinin nöbetlerde zorlanacağı düşünülüyor.

 


 

…………. KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİNE
 

Kurumumuza bağlı sağlık tesislerinde çalışmakta olan tabip ve uzman tabiplerin acil servislerde ifa ettikleri görevler sebebiyle, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasının korumasından faydalanıp faydalanamayacakları hususunda hasıl olan tereddüt üzerine konu incelenmiş ve aşağıdaki hususlarda teşkilatımızın bilgilendirilmesinde fayda mülahaza edilmiştir. Şöyle ki;

Malum olduğu üzere Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair 1219 sayılı Kanunun Ek 12 inci maddesinde; kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorunda oldukları yolunda amir hükme yer verilmiş ve akabinde zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esaslarının Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirleneceği belirtilmiştir.

Bu hükme istinaden 21/07/2010 tarihli ve 27648 sayılı Resmi Gazetede “Tıbbi Kötü Uygulamalara İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” yayımlanmıştır. Bu şartların A.1 maddesinde “1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde , serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine ve bu taleple bağlantılı yargılama gideri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar.” denilmek suretiyle işbu sigortanın kapsamı belirlenmiştir.

Yine A.2 maddesinde sigortanın coğrafi sınırları belirlenmiş ve burada da sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ifa ettiği “mesleki faaliyet” için geçerli olduğu, A.3 maddesinde de “Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri” nin teminat dışında kalacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere bu düzenlemede, tabipler ve uzman tabiplerin söz konusu teminatlardan istifade edebilmeleri poliçede belirtilen mesleki faaliyetin ifa edilmesi şartına bağlanmış ve fakat tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinde mezkur “mesleki faaliyete” ilişkin açık bir tanıma yer verilmemiştir. Dolayısıyla işbu sigortanın kapsamının belirlenebilmesi için öncelikle hukuk kuralları ve etik kurallar çerçevesinde “mesleki faaliyet” in kapsamının belirlenmesi gerekmektedir.

1219 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icrası ve herhangi bir surette hasta tedavisi için Tıp Fakültesi diplomasına sahip olmak şartı getirilmiş, yine 8 inci maddesinde genel tababet icrası kapsamındaki hastalıkların tedavisinin tüm hekimler tarafından gerçekleştirilebileceği, ancak herhangi bir uzmanlık dalında meslek icrası için uzmanlık vesikasına sahip olunması gerektiği belirtilmiştir.

Ve keza Tıbbi Deontoloji Nizamnamesinin 3’üncü maddesi ile hekime, vazifesi ve ihtisası ne olursa olsun acil hallerde hastaya müdahale ve yardımda bulunma mükellefiyeti getirilmiş, Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 10 uncu maddesinde de “Hekim, görevi ve uzmanlığı ne olursa olsun, gerekli tıbbi girişimlerin yapılmadığı acil durumlarda, ilk yardımda bulunur.” denilmiştir. Görüldüğü üzere, genel tababet kapsamında hekimlik mesleğinin icrası için Tıp Fakültesi diplomasına sahip olmak yeterli olup, uzman hekimler de acil hallerde genel tababet çerçevesinde her türlü tıbbi işlemi gerçekleştirme vazife ve yetkisini hâiz bulunmaktadır.

Ayrıca yataklı tedavi kurumlarındaki nöbet hizmetleri Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğe istinaden 16/10/2009 tarihli ve 27278 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiş ve bu şekilde acil servis hizmetlerinin hangi usûl ve esaslar dâhilinde ve ne şekilde yürütüleceği ortaya konulmuştur.

Bu bağlamda Kurumuza bağlı sağlık tesislerinde acil tıp uzmanları dışındaki diğer branş uzmanları tarafından da acil servislerde sorumlu uzman tabip nöbeti tutulmakta ve acil vakalarda ilk ve öncelikli müdahale bu tabipler tarafından bizzat ya da gözetim ve denetimlerinde tabipler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Bu itibarla geciktirilemez ve ertelenemez nitelikte olan ve kesintisiz sunulması gereken hizmetlerden olan sağlık hizmetlerini yürütmekle yükümlü olan kamu otoriteleri tarafından bu kapsamda yapılacak görevlendirmelerde hukuka veya etik kurallarına aykırılıktan bahsedilemeyeceği gibi hekimlik mesleğinin icrasını sadece uzmanlık dalları ile sınırlamak hizmet gerekleri nazara alındığında hem hukuken hem fiilen mümkün değildir.

Bu durumda tıp doktoru unvanını haiz olan her tabip mekan, branş ve zaman sınırlaması olmaksızın acil olan her hastaya genel tababet kaideleri çerçevesinde müdahale etmek yetki ve sorumluluğunda olduğundan, acil servislerde tutulan bu nöbetlerin bütün hekimler için “mesleki faaliyet” kapsamında olduğu ve dolayısıyla acil servislerinde genel tababet icrası kapsamında gerçekleştirilen tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı hususunda tereddüt edilmemelidir.

Bilgilerinizi rica ederim.

Uzm. Dr. Hasan ÇAĞIL
Kurum Başkanı

tıp
diploması
olan
her
hekim
acil
sigortası
yaptıracak!
Yorum (111)
göz doktoru
''acil servislerinde genel tababet icrası kapsamında gerçekleştirilen tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı hususunda tereddüt edilmemelidir.'' SİGORTA ŞİRKETLERİ BRANŞIN DIŞINDAKİNİ ÖDEMEM DİYOR. TEREDDÜT EDİLMEMELİDİR NE DEMEK? TAZMİNATI KİM ÖDEYECEK? KURUM MU ÖDEYECEK?
0
Cevapla
bahri
tıp fakültesinden onlarca yıl önce mezun olup onlarca yıl branşı dışı hasta bakmamış veya temelbilimci olup hiç hasta bakmamış bir insan robotmudur ki hiçbirşey unutmasın,tıp demek pratik demektir. hiçbir meslek içi eğitim vermeden bu insanlara acilde nasıl görev verebiliyorsunuz, ne hekimin ne de hizmet almaya gelenlerin hayatı bu kadar ucuz.
0
Cevapla
üç harfli
Acil bir branş mıdır? Acil uzmanlığı mevcut olduğuna göre acilin branş olduğu söylenebilir. Bu durumda diğer uzmanların acile müdahalesi branş dışı olacağı için sigorta kapsamından çıkar. Acil uzmanlarının sayısının hızla artırılması sorunu önler. Ya da sigorta sözleşmesinde hangi müdahalenin her uzman tarafından yapılabileceği açıkca detaylandırılmalı.
0
Cevapla
ASD
ALIN SİGORTANIZI BİLMEM NE YAPIN!!!NEREDEN NE ÇIKARACAKLARINI ŞAŞIRMIŞLAR ARTIK
0
Cevapla
bil deha
kardeşim bu ne saçma sapan bir şey ben acilde primer hasta bakacak olsam zaten hasta bakacak bölüm seçerdim. ben acil hasta bakmamak için dizimi kırdım oturdum ders çalışıp tus sınavını kazandım, 5 yıl eziyet çekip uzman oldum. sizin yaptığınız salakça politikalar yüzünden neden ben hasta bakıyorum. eski bakan varya o baksın bakmıyorum gelsin kendi baksın, yeter bu ne ya sustukça üzemize tepemize biniyorlar
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir