Medimagazin logo

Klinisyen olmayanlar ve asistanlar Acil Servis nöbeti tutamaz!

Danıştay 5. Dairesi, patoloji uzmanı bir doktorun acilde nöbet tutmasını hukuka aykırı bularak iptal etti.
Klinisyen olmayanlar ve asistanlar Acil Servis nöbeti tutamaz!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, üyelerine 7/24 saat hukuksal destek verdiklerini belirterek, “Üyelerimizin her zaman yanındayız” dedi.


İstanbul Silivri Prof. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesinde 15 yıldır uzman patolog olarak görev yapan Yasemin Atalay Sarıoğlu, kendisine acil nöbeti yazılması üzerine konuyu Sağlık-Sen aracılığı ile yargıya taşıdı. Konuyu görüşen İstanbul 10. İdare Mahkemesi, patoloji doktorunun acil serviste nöbet tutmaması gerektiğini, ancak idari birimde nöbet tutabileceğine karar verdi. Konunun temyiz edilmesi üzerine, Danıştay 5. Daire’de, mahkemenin kararını onadı.

ACİL HİZMET, ACİL UZMANLARINCA VERİLMELİ

Acil serviste nöbetlerin uzman hekim veya bu konuda özel bir eğitim almış sertifikalı pratisyen hekimler tarafından tutulması gerektiğini belirten Özdemir, “Mahkeme, uzmanlık eğitimi alan doktorların eğitim gördükleri uzmanlık dalının uygulanmasından sayılmayacak işlerde görevlendirilemeyeceğini ve uzmanlık eğitimi görenlere hiçbir zaman uzman nöbeti tutturulamayacağı sonucuna vardı” diye konuştu.

KARAR

Mahkeme kararında, Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin 12. maddesine atıf yaparak, uzman tabip sayısı yeterli olan klinisyen branşlarda müstakil acil branş nöbeti tutulabileceğini, klinisyen olmayan patoloji branşındaki uzman doktorların ancak idari uzman tabip nöbetine dahil edilebileceğini belirtti. İdari Mahkeme kararında, acil sağlık hizmetinin bu konuda donanımlı olan acil servis uzmanı ve özel bir eğitim almış sertifikalı pratisyen hekimler tarafından yapılması gerektiğini, ancak bu dallarda kadro açığının bulunması halinde bu açığın giderilmesinin idare için kamusal zorunluluk olduğunu vurguladı. İdari Mahkeme ayrıca, bunun sosyal devlet olmanın bir gereği olduğunu aksi halde bu sağlık hizmetinden yararlananlar bakımından her zaman telafisi olanaksız sonuçlara yol açmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.


İstanbul 10. İdare Mahkemesinin bu kararını TKHK tarafından temyize götürülmesi üzerine Danıştay 5. Dairesi’de, mahkeme kararının onanmasına hükmetti.

acil nöbeti
patolog
asistan
danıştay kararı
kimler acil nöbeti tutardanistay 5. daire
patoloji
Yorum (14)
Mücahit Altuntaş
Yanlış sağlık politikaları ve yanlışında ısrar ediyor.Çünkü arka plan sorunları var.Göremiyor.Bu arada kavga gürültü , mahkemeler , temyize gitmeler .... Yukarıdaki haberin son paragrafını okuyalım "İstanbul 10. İdare Mahkemesinin bu kararını TKHK tarafından temyize götürülmesi üzerine Danıştay 5. Dairesi’de, mahkeme kararının onanmasına hükmetti." Bakanlık yanlış yapıyor ve karar temyize götürülmek isteniyor ama karar "onanmasına" şeklinde çıkıyor. yine yazıdan alıntı ile devam... "Mahkeme kararında, Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin 12. maddesine atıf yaparak, uzman tabip sayısı yeterli olan klinisyen branşlarda müstakil acil branş nöbeti tutulabileceğini, klinisyen olmayan patoloji branşındaki uzman doktorların ancak idari uzman tabip nöbetine dahil edilebileceğini belirtti." Gayet açık , böyle olması gerekiyor.yani "klinisyen olmayan patoloji branşındaki uzman doktorların ancak idari uzman tabip nöbetine dahil edilebileceğini" hükmediyor. Peki biz ülke olarak , bakanlık olarak , hekim olarak ergonomik sağlık hizmetine ne kadar vakıfız ! şunu demek istiyorum.. Bir ülkede acillere müracaat nasıl bu kadar suistimal edilir ! yada bir ülkede rakamla konuşacak olursak "bir yılda" acillere müracaat nasıl ülke nüfusunu aşabilir ! Habertürk haberinde bakalım !Bakanlığın tespitini yazmış ! "Türkiye'de hastaneye başvuran her üç kişiden biri ''acil'' servislere başvuruyor. Gelişmiş ülkelerde yüzde 5-8 arasında değişen acil servise başvuru oranı Türkiye yüzde 28-30'ları buluyor." "Sağlık Bakanlığı tarafından acillerdeki yoğunluğun tespiti için yapılan araştırmada, acile başvuran hastaların yüzde 43'ünün kendilerini gerçekte 'acil' görmedikleri, gündüz çalışılığından gece hastaneye gitmeyi uygun buldukları ve acile başvuruda katılım payı alınmamasını gerekçe gösterdikleri belirlendi." Kaynak http://www.haberturk.com/saglik/haber/660283-vatandas-neden-acile-gidiyor Bakanlık bu tespiti yapmış. Sonuç ! Sağlık sisteminde acillere taşan iş yükü var !Bakın aile hekimleri iş yükünden yakınıyor ve gerçekten son on yılda sağlık çalışanlarının iş yükü ! Uyduruyor muyum !?, ideolojik mi , abartıyor muyum ? "Sağlık-Sen Araştırma Bürosu tarafından hazırlanan rapora göre, 2003 yılından itibaren uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile bir yılda sunulan sağlık hizmeti yaklaşık 4 kat artarken, personel açığı da katlanarak büyüdüğünü bildirdi. Kaynak http://www.sagliksen.org.tr/index.php?func=BranchesOldNewsDetails&ID=1738 Peki ne yapılmalı ? Sağlıkta siyaset elini çekmeli , sağlıkta özerk , bilimsel , çoklu kontrole göre çalışan bir sağlık sistemi oluşturulmalı ! Bu mümkün mü? Eğer birileri Türkiye'de sağlıkta ticarileşmeyi ve siyasallaşmayı dayatıyorsa aklı olan buna karşı çıkar ! bu ülkeyi seven buna karşı çıkar ! Zira sağlıkta niteliğin bozulduğu artan "şiddet " , artan maliyet , artan çalışan memnuniyetsizliğinden çok açıktır !Yada burada olduğu gibi acillere taşan iş yükünü alelacele üniversite açmak , personel devşirmek , yada uygun olmayan branşları görevlendirmek ! Bunu mahkeme yoluyla "sonuna" kadar dayatmak ! Peki fıtrat (insan fıtratımız ) buna uygun davranıyor mu ? Hayır ! Bilinçli mi? Hayır ! Hekime gitmeyi iş belliyor.Bakanlık bu politikalarla tüketim işlem sarmalını artıyor. Üstelik daha kötüsü var. !Bakanlık sağlıkta dönüşüm adıyla performans ve malpraktis sistemi çıkarak defalarca yazdık bu sisteme maalesef "hekimi de " ! ortak ediyor.Defansif tıbbı ve çok işlemi bu düzenlemelerle artırıyor ! Sonuç ! Sağlık Bakanlığı, Türk halkının sağlık profilini ortaya koyan Sağlık İstatistiği 2014 raporunu yayınladı. Buna göre 2014 yılında 214 milyon 120 bini aile hekimi olmak üzere 643 milyon 786 bin kez hekime müracaat edildi. Kişi başına hekime müracaat sayısı ise 8,3 olarak gerçekleşti. Kaynak http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-2-milyar-kutu-ilac-ictik-10-milyon-kez-mr-cektirdik-1-11-67622.html Maliyet artışı ! Türkiye’nin toplam sağlık harcamaları 9 yılda 8 kat arttı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre toplam sağlık harcamaları 2010 yılında 32 milyar 80 milyon TL’ye ulaştı. kaynak http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-salk-harcamalar-9-ylda-8-kat-artt-2-18-34892.html Özet siyasallaşmış ve ticarileşmiş sağlık sisteminde sorun var. Ticarileşmemiş siyasallaşmamış , özerk , çoklu kontrol ve kamunun denetimi olan yeni , ERGONOMİK , AKILCI , BİLİMSEL sağlık sistemine ihtiyaç çok açıktır Son olarak sistem özerklik sorunu diğer alanlarda yaşıyor mu? Evet ! Bakın en basitinden üniversiteler kendi rektörünü belirleyemiyor ! Sonra ? İstanbul Üniversitesi rektör seçimleri tartışılıyor "Prof. Dr. Raşit Tükel ise üniversitenin Beyazıt Yerleşkesi’nde yaptığı açıklamada, “YÖK, her 2 öğretim üyesinden birinin oyunu alan adayı ikinci sıraya düşürerek öğretim üyelerinin iradesini hiçe saymıştır. İÜ sadece bilim ve eğitim kurumu değil, modern Türkiye’nin inşasında önemli bir rol üstlenmiş bir kurumdur. İstanbul Üniversitesi’nin tüm bileşenleri, öğretim üyelerinin iradeleri yok sayılarak belirlenen bir yönetim kabul edilmeyecek, antidemokratik uygulamalara karşı mücadele sürdürülecektir” dedi." KAynak Habertürk 26 Mart 2015 http://www.haberturk.com/gundem/haber/1058171-istanbul-universitesi-rektor-secimleri-tartisiliyor yada Özerkliğin olmadığı siyasallaşan yapılarda farklı tartışmalara girilebiliyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Tuncer, üniversitede 'Paralel Devlet Yapılanması' iddialarını yanıtladı. Kaynak Medimagazin 02 Kasım 2015 http://www.medimagazin.com.tr/hekim/universiteler/tr-rektor-hacettepede-paralel-yapi-barinamaz-2-15-67562.html Evet uzun oldu ama birçok alanda sorunlarımız var.İnsan yada fıtrat ise tarihçi İlber Ortaylı gözüyle ve yaşadıklarımıza bakarak çoklu denetime muhtaç , çoklu hesap verme kültürüne muhtaç. İlber Ortaylı...Toplum ve insan yorumu yapıyor.Bunları düşünürken fıtrat (insan) bir yana sistemde var olan ,"özerklik" , "ifade sorunlarını" önemsemeliyiz.Sağlıkla ilintili ve yakıcı olduğu için bu pasajı cımbızlıyorum.Geliyor... "Basına, diğer kurumlara ağır baskı oldu. Toplum bu kurumları yeterince korudu mu? Her gün her hastanede hekim dövülüyor. Birtakım adamlar, 80 yaşında amcası öldü diye kabile halinde basıyor doktorun ofisini. İnsaf birader yani! Takım halinde önce doktoru, onu bulamadıysa hemşireyi, hasta bakıcıyı dövüyorlar. Hastaneye giden öbür insanların sesi çıkmıyor. Şimdi bunu İngiltere’de düşünebilir misin? Böyle hödükler doktor dövecek, o poliklinikten hizmet alan halk “Bana ne” diyecek. Neden “bana ne” diyorlar? Korkaklıktan mı? Korkaklık ve alakasızlıktan. Bunların kendisiyle ilgisini de ölçemiyor." http://www.hurriyet.com.tr/ilber-ortayli-gencler-oturup-turkiyenin-keyfini-cikarin-rezaleti-onleyin-40011085 Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 11 KAsım 2015
0
Cevapla
dr
Nüfus ve sabıka kayıtlarının istenmesine, Tanıklara davetiye çıkarılmasına, Başka husuların bilahare görüşülmesine, Mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesine. (DAVACI filminden alınmıştır. Bu ne ilk ne de son karardır. Dah ne kararlar çıkar değişik)
0
Cevapla
aydin sinal
gecen ay hastanede yatan bir tanidigi ziyarete gittim,Hastahane Frankfurt-nordweststadt semtinde 750 yatakli acil ve egitim hastahanesi,semtin nufusu 150 binden fazla, almanyada hastahane ziyaretleri 14-16 arasi bir kapi güvenlik bekcisi yok ama ziyaretciler bunu bilerek sadece bu saatlerde ziyarete gelirler.yürüyebilen hastalarda hastahane temizligine zarar vermemek icin ziyaretcileriyle kafeteryada veya bahcede bulusurlar. her neyse saat saat 18 gibi arkadasi ziyaret ettim,asagida kafeteryada bulustuk.saat 19.30 da o odasina gitti bende eskiden beri bildigim(calistigim) bu hastahanede park yerine yakinligi sebebiyle acil servisten geceyim dedim,saat 19.30 da 750 yatakli acil hastahanesinde acil serviste ne bir doktor,ne bir hemsire nede bir hasta vardi.Türkiye acilleri aklima geldi. Yukardaki karar Almanya icin dogru ama Türkiye icin gercekci degil yazin yegenimin torunu karin agrisi nedeniyle acile götürdüler gec zamanda geldiler,Gündüzden fazla hasta var diye cok beklemisler. Bu durumda hastahaneler ellerinde hangi branjta doktor varsa acilde görevlendirmek zorunda kaliyorlar.selamlar
0
Cevapla
dr
eğirim eğitim eğitim Bütü mesele bu.Bencil sadece kendini düşünen bir halk var karşımızda.Geceni 2.30 unda İstanbulda çocuk acile dermovate yazdırmaya gelen kadına'' bu saate reçete yazdırmak için niye geldin diye sorduğumda bana aynen şöyle demişti'' gündüz çok kalabalık oluyor.biz fakiriz o yüzden gecegeldim.''. Gitmiş bu toplum beyler ve bayanlar.olayın özeti bu.
0
Cevapla
acilci pratisyen
Uzman dr.ama patolog,asistan ama pratisyen değil.....peki acillerde çalışan vasıfsız(!!!!???) pratisyenlerin sorununu kim çözecek...her eve lazım ..ama ne lazım....olsada olur olmasa da olur pratisyenlerden bahsediyorum
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir