Medimagazin logo

Diyetin şehir efsaneleri

Kilo vermek için çırpınanlar çeşitli diyet reçetelerine sarılırken, kulaktan kulağa yayılan bazı tavsiyeler de umutla uygulanan yöntemler olarak öne çıkıyor.Ancak uzmanlar bunların birçoğunun ‘şehir efsanesi’ olmaktan öte gidemediğini belirtiyor.
Diyetin şehir efsaneleri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Medical Park Tarsus Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Özge Akar, gerçeğe dayanmayan önerilerin çoğunlukla kilo almaya bile yol açtığını söylüyor.


Diyetisyen Özge Akar, son yıllarda özellikle internet ve sosyal medya nedeniyle diyetle ilgili bilgi kirliliğinin oluştuğunu, ortaya atılan yanlış önerilerin bir süre sonra efsaneleşerek zihinlere yerleştiğini belirtiyor. Şehir efsanesine dönüşen bilgilerin çoğunun bir işe yaramadığını belirten Akar, “Bazı öneriler öylesine benimsenmiş durumda ki, artık ‘kesin doğru’ ya da ‘vazgeçilmez bir kural’ gibi algılanıyor. Oysa çoğu, uygulandığında zayıflatmadığı gibi kilo almaya dahi yol açabiliyor. Kimileri de sağlığa zarar veriyor” diyor.


İŞTE O DİYET EFSANELERİ
Özge Akar’ın verdiği bilgilere göre diyetle ilgili şehir efsaneleri ve işin doğrusu şöyle:
"Ilık suya sirke damlatıp içmek, yağları eritir: Bunun kilo vermeye hiçbir faydası yok. Ancak sabahları ılık su içmeyi, hem tokluk süresini uzatması hem de bağırsakları çalıştırması nedeniyle öneriyoruz. Sirkeli su veya limonlu su ise fazla tüketildiğinde vücuttaki vitamin ve minerallerin dışarı atılmasına yol açar. Saç dökülmesi ve tırnak kırılmasına yol açabilir.
Yoğurt, limon, kırmızı biber karışımı yağları yakar: Doğru değil, bu karışım yağ yakmayı sağlamaz.
İstediğim kadar çay ve kahve içebilirim: Bu ikisinde kafein var. Dolayısıyla günde bir bardak kahve ve 3-4 bardaktan fazla çay içilmemeli. Fazlası, yağ yakımını durdurur.
Kilo verebilmek için, hiç yağ tüketmemeliyim: Yağ tüketimi kesilince, vücut kendi bünyesindeki yağları korumaya alır. Bunun doğrusu, ‘en sağlıklı yağ’ diyebileceğimiz zeytinyağını tüketmek. Diğer yandan fındık ve badem yenmeli.
Şok diyet uygulayarak hızlıca zayıflayabilirim: Şok diyetlerde vücut su atar. Uzun sürerse, kaslar erir. Kilo verme çabasına, şok diyetlerle başlanmamalı.
Diyet yaparken sınırsız meyve yiyebilirim: Meyve şeker demektir. Diyetteyken sınırsızca yiyebileceğimiz gıdalar, çiğ sebzelerdir.
Ekmek yemezsem hızla kilo veririm: Ekmeksiz diyette vücut, kasları eritmek ister. Kan şekerini de dengeleyemez. Diyet yapılırken belirli miktarda ekmek yenmelidir. Çünkü hem kan şekerini dengeler hem de en iyi karbonhidrat kaynağıdır.
İstediğim kadar beyaz et yiyebilirim: Fazla protein tüketiminde, böbrekler proteini süzemiyor. Ürik asit artıyor, gut hastalığı ve böbrek yetmezliği tehlikesi başlıyor.
Diyetle birlikte yoğun bir şekilde spor yaparsam hızla kilo veririm: Yanlış. Ağır sporlar, kas yapar ama yağ eritmez. Yağ yakmak için hafif sporlarla (aerobik, koşu, bisiklet) başlamak gerekir. Diyetin başlangıç aşamalarında ağır sporlar (halter, vücut geliştirme, hatta pilates) yapılmamalı. Yağlar eridikten sonra bunlara başlanmalı."

diyet
diyet efsaneleri
diyetisyen
ozge akar
Yorum (1)
Mücahit Altuntaş
Obezitede hızlı sindirilen ürünlerin " fazla, gereksiz, hatta farkında olmadan ! " tüketme sorunu var. Sayın Karatayın dediği gibi bir ürünü un haline getirirseniz, kabaca söyleyecek olursak ne kadar işlem yaparsanız (buğdayı un yapmak yada şekerli ürünleri çok, olur olmaz ve yaygın kullanmak gibi )o kadar "hızlı sindirilebilir hale dönüştürürsünüz.Bu kilo demek.Çocuklarımız otuz yıl öncesine göre üç kat daha obez! Aval aval bakıyoruz. Kamusal, mali, hukuksa, anneler başta olmak üzre eğitimle ilgili aktif girişimler yapmak gerekiyor.Biz hadi yürüyelim ötesine yani kantinde getirilen yasaklar gibi daha aktif beslenme "yaptırımları" uygulamamız gerekiyor.Sigara gibi ! rafine karbonhidratların kullanımını sınırlandırmak yada kısıtlayıcı tedbirler !!!! O zaman un, unlu ürünler yani hamur işleri ve şekerden uzak dur ! Otururken 150 kalori yürürken 300-400 kalori saatte yaktığını bil.Hareket etmenin ekstra "fark"değeri bir saat 150-200 kalori ise eğer bu üç dilim ekmek, yada 7-10 adet kesme şeker demek ! Yani hareket önemli ama uygun ve hızlı sindirilmeyen ürün, rafine olmayan ürün tüketmek, taş devrindekine benzer modele yakın beslenmek daha önemli. Kilo vermek kişisel değil, aile ve çevrenin hata toplumun kültürel kalıp ve tutumlarıyla ilişkili. Bir halk sağlığı sorunudur ! özüm yöntemleri de halk sağlığı yaklaşımı ve düzeyinde olmalı. Yani topyekun (gıda sektörü, maliye, reklamcılık, eğitim ayağı ile ) yada bu mümkün değilse olabildiğince aile ve çevreyi işin ve sürecin içine katarak ele alınması gerekiyor. Biz ise "oldukça" bireysel ele alıyoruz.Dolaysıyla biriken kalorileri ( yağ dokusunu ) atma, eritme konusunda kişileri kendi yeme içgüdüleri ve tutumlarını değiştirme konusundaki zorlu süreçle karşı karşıya bırakıyoruz.Zor bir süreçtir ve çoğu zaman bu yüzden başarılı ol(a)mıyor.Cerrahi yada başka doğal sürece aykırı yöntemler ile hem agresif hem de maliyetli ve riski hale dönüşüyor. Piyasadan, ve akıllardan, gündelik tüketimden hızlı sindirilen karbonhidrat ürünlerini tanımlayın ve çekebildiğiniz ölçüde çekin.Bunu kültürü ve sistemi kapsayacak biçimde yaparsanız işi kolaylaştırırsınız. Saygılarımla 25.02.2016 Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir