Medimagazin logo

Türk hekimler bu ilaçları kullanmaktan çekiniyor

Türkiye’de yapılan NOAC-TURK çalışmasına göre, Atriyal Fibrilasyon tedavisinde düşük doz antikoagülan ilaç kullanımı dünyada yüzde 15 iken Türkiye’de bu oran yüzde 48.
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Türk hekimler bu ilaçları kullanmaktan çekiniyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Atriyal Fibrilasyon, kronik kalp ritim bozuklukları arasında en sık rastlanan hastalıklar arasında gösteriliyor. Kalpten meydana gelen ritim bozukluğu sonrası pıhtı oluşması nedeni ile felce neden olabilen bu hastalıkta, hastaların yüzde 7-10’nun felç olma riski bulunuyor.

Antalya’da, 5-8 Ekim tarihleri arasında  gerçekleştirilen 33. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi’nde Medimagazin’e açıklamada bulunan Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr.Mahmut Şahin, kalp ritim bozukluğu ile karşılan hastalarda ömür boyu sürebilecek hasarların ortaya çıkabildiğini söyledi.

Şahin,  ‘’Bu hastalarda pıhtı nedeni ile felç olmasını önlemeye yönelik ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların ilk kullanılanı asetilsalisilik asittir. Ancak yeteri kadar korumadığı için vazgeçilmiştir. Daha sonra varfarin etken maddeli ilaçlar kullanılmıştır. Ancak bu ilacın kullanımı çok yakın takip gerektiriyor. Çünkü bu ilaç gıda ve diğer ilaçlar ile çok çabuk etkileşim gösterebiliyor ve hastalarda kanamaya yol açabiliyor. O nedenle hekimlerde bu ilacı kullanmaktan kalan bir alışkanlık olarak kanama yapar endişesi var. Böylece düşük doz kullanarak, hastada kanamaya neden olmayalım endişesi yaşanıyor.’’ ifadelerini kullandı.

 

‘’Kanamayı azaltırken felç riskini artırmayalım’’

Kanamayı azaltmaya çalışırken düşük doz ilaç kullanımının hastanın felç geçirme riskini artırabileceğine dikkat çeken Şahin,

‘’Elbette kanamayı engellemeliyiz ancak tedaviyi de aksatmamalıyız. Şuanda Türkiye’de bu konuda kullanılan dört yeni ilaç bulunuyor. Biz de ‘New oral anticoagulants-TURKey (NOAC-TURK)’ başlıklı bir çalışma yaptık ve bu ilacın Türkiye’de kullanımını araştırdık. Türkiye’de bu ilaçları kullanan 3 binden fazla hasta var. Hekimler de ilaçları tanıyor ancak ilaçtan ilaca değişmekle birlikte bu ilaçlar yüzde 40-50 oranında hala düşük doz kullanılıyor. ‘’ dedi.

Çalışmasının verilerine göre, Atriyal Fibrilasyon tedavisinde düşük doz ilaç kullanımının dünyada yüzde 15 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 48 olduğunu ifade eden Şahin,

‘’Düşük doz ilaç kullanımının çok yaşlı, böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda kullanılır. Bu hastalığın tedavisinde düşük doz ilaç kullanan hasta oranı yüzde 10-15’tir. Normal doz kullanılabilecek hastalarda yeni oral antikuagülanları doğru dozda kullanabilirsiniz.’’ açıklamasında bulundu.

 

 

 

 

kardiyoloji
atriyal fibrilasyon
prof.dr.mahmut sahin
varfarin
noac-turk
Yorum (6)
recep
ne doğru ki?? önce butün kardiyologların 3 yıl dahiliye yapması gerekiyor bence.. DM KAH hastalığındaki etkisini , KBY yetmezliğinin KAH etkisini ve birçok dahili hastalığı bileden damarı aç hastayı eve gönder değildir. istisna durumlar dışında çoğu hasta anjio öncesi kesilen oralantidiyabetikleri işlem bittikten sonra reçete edilmediğinden daha kötü durumda gelebiliyor. ya da tekrar tekrar yapılan anjio girişmlerinden sonra geişen kontrast nefropatileri hastaların yaşamını daha kötü hale getirebiliyor... çoğu pulmoner hipertansiyondan anlamıyor... diyastolik disfonksiyonu hiç bir şey yok diye gönderebiliyorlar.. bir de yeni moda sol kalp yetmezliği düşünmiyen kardiyolaglar peki sağ göğüsçümü baksın :).. sonrada antikoagulan böyle düşük dozda tutulur. çünkü geçireceği serebrovaskuler hastalığa o bakmayacak onun hastaya getirdiği yüklerden bihaber.. sonuç olarak ana branşlar temel eğitim olarak hem cerrahi de hem de dahili bilmlerde 3 yıl zorunlu sonrası spefikleşmeli...
31
Cevapla
Kardiyolog
Sn recep dr dahiliye diye bir bölüm mü kaldı Allah aşkına, Kardiyoloji bölümünü o kadar hafife alma. İnsanların yaşam süresinin uzamasına en fazla katkı yapan tıp disiplini KARDİYOLOJİDİR. Ayrıca kendi kendine yeten nadir bölümlerden biridir.
9
Cevapla
Yemrey
Sn dr recep Kardiyologlar iş yapıyor senin gibi laf değil. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Dahiliye mi kaldı bu zamanda. Fizik tedavi, Hematoloji, nefroloji, endokrinoloji, göğüs hastalıkları, kardiyolojinin baktığı hastaları çıkar geriye ne kalıyor. Benim gördüğüm bazı dahiliyeciler (çoğunu tenzih ederim) hastaya hangi bölüme gideceğini söylüyor sadece ve bunun için 3 yıl okumaya gerek yok sn recep dr
11
Cevapla
aydin sinal
belki avrupada ihtisas yapmak istiyen genc meslektaslar olur diye bir informasyon:almanca konusulan ülkelerde kardiyoloji ihtisasi almanya :3 sene genel dahiliye 3 sene kardiyoloji.avusturya 6 sene genel dahiliye 3 sene kardiyoloji,isvicre 2 sene dahiliye 4 sene kardiyoloji. bu süreler minumum sürelerdir uzatilmasi olanak dahilindedir.almanya ve isvicrede süre bitiminde tek kardiyoloji imtihani vardir.avusturyada dahiliye bitiminde dahiliye kardiyoloji bitiminde kardiyoloji imtihani ile iki imtihan vardir.
14
Cevapla
Laf işte
Sn recep dr az daha çalışıp kardiyolog olsaydın da şu kardiyoloji bölümünü bir toparlasaydın. Ya da sen üst ihtisas bir kardiyoloji yap 35 yaşında yeni uzman ol ömrün yeterse gördüğün bozuklukları giderirsin, biz de seni alkışlarız
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir