Antalya'da lise ikinci sınıf öğrencisi H.Ü.'ye (15), sınav kaygısı nedeniyle gittiği psikiyatri kliniğinde, iddiaya göre uzman Dr. Ö.A., reçeteye iki farklı ilaç yazdı. İlaçlardan birinin yan etki yaptığı, tüm vücudu su toplayıp moraran, yanıklar oluşan H.Ü., yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.
DHA'nın haberine göre; Antalya'da makine teknisyeni Cem Ü. ve özel bir etüt merkezinde idareci Dilek Ü. çiftinin tek çocuğu lise öğrencisi H.Ü., geçen kasım ayında tüm derslerden ilk sınavlara girdi. Çok çalışmasına rağmen hiçbir dersten istediği başarıyı elde edemeyen genç kız, ikinci sınavlar için çalışmayı sürdürdü. H.Ü., sınav tarihleri yaklaşınca, 'Başarısız olacağım' endişesi yaşadı ve bu durum okul dışındaki hayatını da etkiledi. Durumun psikolojik destek gerektirdiğini düşünen aile, geçen 17 Aralık'ta kızlarını evlerinin yakınındaki bir terapi merkezine götürdü. Burada ilk muayeneyi yapan psikiyatri uzmanı Dr. Ö.A., genç kıza kişilik testi yapıp, 2 farklı ilaç yazdı.
İLAÇLARIN YAN ETKİ YAPTIĞI İDDİASI
İlaçları eczaneden alıp kullanmaya başlayan H.Ü., kısa süre sonra önce sol kulak arkasında, ardından ağız çevresi ve vücudunun değişik yerlerinde kızarıklıklar fark etti. Vücudu su toplayan H.Ü., 18 Ocak günü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi acil servisine götürülerek tedaviye alındı. Tüm vücudu moraran, su toplayan ve vücudunda yanık oluşan H.Ü.'ye, 'Stevens Johnson sendromu' (Cilt ve mukoza zarının ilaç veya enfeksiyona karşı ciddi şekilde reaksiyon gösterdiği nadir görülen ciddi bir rahatsızlık) teşhisi konuldu. Teşhisi yapan doktorlar, sendroma ilaçlardan birinin sebep olduğunu, bu ilacın normalde 'epilepsi' hastalarına verildiğini kaydetti.
Steven-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) nadir görülen, hayatı tehdit eden, tipik olarak ilaçlar nedeniyle ortaya çıkan bir kutanöz yan etki reaksiyonudur. Yüksek riskli ilaçlar genellikle ülkemizde ve diğer ülkelerde benzerlikler göstermektedir. Bu reaksiyonların sıklıkla aromatik antiepileptik ilaçlar, sülfonamid grubu antibiyotikler, allopurinol, oksikam grubu non-steroid antiinflamatuar ilaçlar ile oluştuğu bildirilmiştir. Önceden tahmin edilemeyen bu reaksiyonların oluşum mekanizması henüz tam olarak aydınlatılamamıştır; ancak yine de hastalığın genetik ve patolojik temellerinin anlaşılmasında önemli gelişmeler elde edilmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda bu hastalarda bazı human lökosit antijenlerinin (HLA) daha sık görüldüğü saptanmıştır. Bunun yanında sitotoksik T hücreleri Fas/FasL ve perforin/granzim yolağı ile keratinosit apopitozunu tetikleyerek hastalığı başlatır. Erken tanı ve şüpheli ilaçların hemen kesilmesi tedavinin en önemli basamağıdır.
Kaynak: Turkiye Klinikleri J Dermatol-Special Topics 2016;9(4):18-24
'DOKTOR HASTANEYE ÇAĞRILDI'
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavisi devam eden H.Ü.'yü yalnız bırakmayan anne ve babası, doktorlardan gelecek müjdeli haberi bekliyor. İlk reçeteyi yazan doktorun da Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne çağrıldığını, ilacı yazmasındaki amacının sorulduğunu anlatan anne Dilek Ü., "Kızımın bilinci açık ama bütün vücudu yanıklar içerisinde. Yaşadığı acıyı sözlerle anlatamıyorum. Biz ailece bu acıyı çekiyoruz. Başımıza ne gelecek bilmiyoruz. Başka aileler böyle şeyler yaşasın istemiyoruz. İlacı yazan doktor buraya çağrıldı. 'Neden bu çocuğa bu ilacı verdiniz' diye soruldu. Geldiğinde panik haldeydi. 'H.Ü. çok felsefik, filozof gibi bir çocuk, o yüzden verdim bu ilacı' dedi. Olgun bir çocuk olduğunu düşündüğü için bu ilacı verdiğini anlattı" dedi.
Yaşadıklarıyla ilgili hukuki mücadele başlatacaklarını belirten Dilek Ü., kızlarının tedavi edilmesi için tıbbi destek beklediklerini kaydetti.
İlacı yazan Dr. Ö.A. ise, "Kullanılacak ilacın böyle bir sonuca yol açabileceğini öngörmem mümkün değil. Pek çok ilaç, benzer sonuca yol açabilir, bu tabloya neden olabilir. Basit bir aspirin dahi böyle bir tabloya, hatta daha ağır bir tabloya yol açabilir" dedi.
OLGU SUNUMU: KOMBİNE ANTİEPİLEPTİK KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN STEVENS-JOHNSON SENDROMU
Stevens-Johnson sendromu (SJS) deri ve mukozalarda hedef lezyonlar ve büllerle seyreden, hayatı tehdit edebilen, nadir, akut allerjik bir reaksiyondur. Etyolojisinde en sık sulfonamidler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, antimalar-yaller ve antikonvülzanlar gibi ilaçlar sorumlu tutulur. Antikonvülzanlar SJSye neden olan önemli bir ilaç gurubu olmakla birlikte bu grup ilaçlardan hangilerinin sorumlu olduğu konusu hala tartışmalıdır. Kombine antiepileptik kullanımında bu ilaçların glukuronasyon metabolizması ile yarışa girerek birbirlerinin kan seviyesini arttırdığı ve şiddetli deri reaksiyonları oluşturduğu öne sürülmektedir. Burada kombine antikonvülzan kullanımı sonucu gelişen SJS sunulmaktadır.Ondokuz yaşında erkek hasta, özellikle yüzde, gövdede kızarıklıklar ve ağız bölgesinde yaralar nedeniyle acil polikliniğine başvuran hastanın öyküsünde jeneralize epilepsi nedeniyle yedi aydır klonozepam, dört aydır valproik asit ve lamotrigine kullandığı ancak epilepsi nöbetlerinin kontrol edilememesi üzerine semptomlar ortaya çıkmadan üç hafta önce lamotrigine dozunun arttırıldığı ve barbeksaklonun tedaviye eklendiği öğrenildi. Dermatolojik muayenesinde SJSnin tipik klinik bulguları mevcuttu. Lamotrigine ve barbeksaklon kesildi. Prednisolon 80 mg, antibiyotik, topikal bakım başlandı ve steroid dozu 10 gün içinde azaltıldı. Myoklonik nöbetleri için valproik asit ve klonazepama ek olarak pirasetam başlandı. Hasta bu tedavi ile hızla düzeldi.Kombine antiepileptik kullanımını gerektirecek durumlarda her ilacın iyi takip edilmesi gerektiğini ve özellikle glukuronasyon metabolizması ile yarışa girebilecek ilaçların birbirlerinin kan seviyesini arttırarak şiddetli deri reaksiyonlarına neden olabileceğini akılda tutmak gerekmektedir. Turkiye Klinikleri J Dermatol 2004;14(3):162-5