67 yaşında bir hastam katarakttan dolayı görmesi iyice azaldığından, devlet hastanesi göz bölümüne başvurmuş, ameliyat için üç ay sonraya gün vermişler. Hasta bulanık görüşünün özellikle evde yalnız yaşadığı için hayatını daha da zorlaştırdığını ağlayarak anlattı. Özel hastanenin derhal ameliyat edebileceğini, fakat ek ücret isteyebileceklerini öğrenmesine rağmen dar geliri buna müsait değilmiş.
58 yaşında hastam kronik kaşıntıdan muzdarip. Aile sağlığı merkezinde yapılan tahliler neticesinde net bir tanıya ulaşamadık. Devlet hastanesinde dermatolojiye yönlendirdik, sonuç iki ay sonrasına gün verilmiş. Kaşıntının yoğun etkisinden uyuyamadığını, uyku ilacaı kullandığını ifade etti.
52 yaşında hastam on yıldır diyabet hastası, bacağında uyuşma var. Nörolojiye gitmesi gerekiyor, 15 gün sonraya randevu veriliyor.
Her yıl 10 binden fazla doktor mezun oluyor. Uzman açığı kapatılana kadar hemen hemen hepsi uzmanlık kontenjanına sokulmalıdır. Uzman sayısı son derece az olan ülkemde bu sayı arttıkça uzmanın da uç uzmanlıklar yapma gereği ortaya çıkacak ve artı bir bilimsel gelişim de sağlanacaktır. Uzman sayısını artıralım dedim ya şimdi yorumlara şunlar gelecek; ya kardeşim bilimsel ol biraz, piyasa da bu kadar doktoru eğitecek hoca mı var, kalitesi tıp fakültesi dolu, yeterli hoca yok vs vs. Doktorlar, artık bilgi çağında yaşıyoruz, insanlar uzaktan eğitiliyor, belli noktalara çağrılarak pratik eğitimleri tamamlanıyor. Pratik insanı kusursuzlaştırır; koyarsınız bilmem kaç saat şunu yapacak , alacak sertifaka vs sini diye, bir de dünyanın kabul ettiği sınavlar ve beş yılda bir board sınavlarına sokarsınız işte size uzman. Ben desem ki; aman kimsenin huzuru kaçmasın, sayısı artmasın, halk mağdur olabilir ne önemi var. Bencil olmak topluma zarar veriyor. Hekim bir yeminle işine başlıyor “önce zarar verme” ilkesiyle çalışıyor, her nedense bazıları bunu unutuyor. Senin huzurun kaçmasın da genelin kaçsın diyorsan bol bol kızabilirsin.
Levent Tuna Şengöz
Aile Hekimliği Uzmanı