Medimagazin logo

Yoğun bakımdaki en önemli ölüm nedeni sepsisin görülme sıklığı yüzde 140 arttı

YBD öncülüğünde bir araya gelen tıp dernekleri, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla hızla artan sepsis oranlarına dikkati çekmek için ortak bir bildiri yayımladı
Yoğun bakımdaki en önemli ölüm nedeni sepsisin görülme sıklığı yüzde 140 arttı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İSTANBUL - Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) öncülüğündeki tıp dernekleri, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla bildiri yayımladı.

TYBD, Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği (HİDER), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC), Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) yetkililerinin katılımıyla TYBD Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, hızla artan sepsis oranlarına dikkati çekmek için hazırlanan ortak bildiri açıklandı.  

Bildiride, toplumsal hijyen alışkanlıkları, sepsisin tanınması ve tedavisindeki zamanın önemi, tedavi verimi için farklı tıp disiplinlerinin birlikte çalışması, antibiyotiklerin akılcı kullanımı, sağlık okuryazarlığının tüm toplum nezdinde arttırılması ve hızla artarak kırmızı alarm veren sepsise karşı kamuoyunun bilinçlenmesi konuları ele alındı. 

Sepsisin vücudun enfeksiyona karşı geliştirmiş olduğu kontrolsüz ve abartılı yanıt sonucunda kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan ve bağışıklık sisteminin çökmesine yol açabilen bir hastalık olduğu belirtilen bildiride, hastalığın erken tanı konulup tedavi edilmezse ölümcül seyredebilen klinik bir tablo olduğu vurgulandı. 

Tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde sepsis sıklığının her geçen gün arttığına dikkati çekilen bildiride, "Yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik durumdan bağımsız olarak herkeste görülebilen, her yıl 30 milyondan fazla kişiyi etkileyen ve 8 milyona yakın ölüme yol açan sepsis, dünyada her üç saniyede bir kişinin ölümüne neden oluyor. Büyük oranda hastanede yatan hastalarda gelişen bir klinik tablo olarak gündeme gelen sepsis, aynı sıklıkta olmasa da toplumda sık görülen enfeksiyonların seyri sırasında hastane dışında da gelişebiliyor. Yoğun bakım ünitelerinde en önemli ölüm nedeni olan sepsisin görülme sıklığı son 20 yılda yüzde 140 oranında artmış durumda." ifadelerine yer verildi. 

- Erken tanı ve hızlı tedavi şart 

Sepsisle ilişkili ölüm için risk faktörlerinin hastanın takip edildiği merkezin büyüklüğü ve gelişmişliğine bağlı olarak değiştiği aktarılan bildiride, son 20 yıl içinde sepsis ve septik şok için tedavi kılavuzlarının yayımlandığı ve eş zamanlı olarak tüm dünyada sepsisle ilişkili farkındalık kampanyalarının başlatıldığı kaydedildi. 

Bildiride, "Sepsiste Sağkalım Kampanyası" verilerine göre, hayatı tehdit edici küresel bir sağlık sorunu olan sepsiste ölüm hızlarının böylelikle düşmeye başladığına işaret edilerek, şu bilgiler verildi:

"Avrupa'da yüzde 41 ve ABD'de yüzde 28,3 olarak bildirilmiştir. Sepsisin erken tanınması ve hızlı tedavisi bu başarıda kritik bir öneme sahiptir. Nitekim erken tanı, enfeksiyonun tedavisi ve organ destek tedavilerinin erken başlanması sayesinde ölüm oranları, gelişmiş ülkelerde yıllar içerisinde düşmekle birlikte birlikte gelişmekte olan ülkelerde yüksekliğini halen koruduğu biliniyor."

Uluslararası Sepsis Birliği tarafından 2011 yılında eylül ayının "Sepsis Farkındalık Ayı" olarak ilan edildiği, 13 eylülün ise Dünya Sepsis Günü olarak kabul edildiği anımsatılan bildiride, 2017'de Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerin sepsisin giderek halk sağlığı tehdidi olmaya başladığını kabul ettiği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de sepsisin önlenmesi, tanınması ve tedavisinin küresel bir öncelik olduğunu bildirdiği ifade edildi. 

- "Antibiyotiklerin akılcı kullanılması sağlanmalı"

Bildiride, toplumdan kazanılmış birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel hijyen alışkanlıklarının önemine dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:

 "Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem el yıkamadır. Bu nedenle, çocuklarda küçük yaşlardan itibaren doğru teknikle el yıkama alışkanlığının geliştirilmesi birçok önemli hastalıktan korunmada oldukça etkilidir. Ayrıca, toplumda antibiyotiklerin yerinde ve doğru kullanılmaması sonucunda bu grup ilaçlara karşı bireylerde direnç gelişmesi görülebiliyor. Bu durumda da, sepsis tedavisi için gerektiğinde antibiyotiklerin yeterli etki gösteremediği, dolayısı ile tedavide başarı sağlanmaması söz konusu olabiliyor. Bu nedenle toplumda antibiyotiklerin akılcı kullanılmasının sağlanması da son derece önemlidir."

"Sepsisin acil olarak, saatler, hatta dakikalar içerisinde tanınıp, tedaviye başlanması gereken, zamana karşı yarışılan bir durum olduğunun ve bir halk sağlığı tehdidi haline geldiğinin bilinmesi gerektiğini vurgulamak isteriz." değerlendirmesi yapılan bildiride, yeni tanı stratejilerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi ile sepsisin seyrinin izlenmesi ve tedavinin yönlendirilmesinin önemli olduğunun altı çizildi.  

Bu bilinci sağlamak üzere Türkiye'de sepsis farkındalık kampanyalarının hızlandırılması gerektiği vurgulana bildiride, her kademedeki sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerinin yaygınlaştırılması, ilgili disiplinlerin eş güdüm içinde çalışmasının sağlanması ve sağlık okuryazarlığının tüm toplum bazında artırılması gerektiği belirtildi. 

Toplantıya, TYBD'den Prof. Dr. İsmail Cinel, KLİMUD'den Prof. Dr. Güner Söyletir, TMC'den Prof. Dr. Mustafa Özyurt, HİDER'den Prof. Dr. Halis Akalın, KLİMİK'ten Prof. Dr. Alpay Azap ve TİHUD'dan Prof. Dr. Serhat Ünal katıldı. 

sepsis
turk yogun bakim dernegi
Yorum (1)
yg
Pratisyen aile hekimi olarak çalışıyorum. Elimden geldiğince gereksiz antibiyotik yazmamaya çalışıyorum. Bir kaç kişinin çabalamasıyla başarı gelmiyor. Ne yazık ki çoğu hekim arkadaş kontrolsüz bir şekilde antibiyotik yazıyor. Akılcı antibiyotik kullanımı konusunda önce hekimler eğitilmelidir. Özellikle bulunduğum il acilinde gribal enfeksiyon şikayeti ile acile giren hastaların tamamına antibiyotik yazılıyor. Polikliniklerde Allerjik rinit pahalı antibiyotiklerle tedavi ediliyor. Çoğu hekim arkadaş viral enfeksiyonlara antibiyotik yazıyor. Hasta hangi antibiyotiği isterse doktor onu yazıyor. Hastalar da o zamanda haklı olarak " Doktor bey herkes antibiyotik yazıyor. Bir siz yazmıyorsunuz. O zaman kaydımızı mı aldıralım" diye tehdit ediyorlar. Ne yazık ki insanımızın antibiyotik bağımlılığı psikiyatri tezi yapılabilecek boyutta. Buna da biz doktorlar neden oluyoruz.
38
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir