Okuyucudan hekimlik yorumu: Küfür ile teşekkür arasında incecik bir çizgi vardır

Medimagazin sitemizde yayımlanan "Yıllara göre tıp fakülteleri kontenjanları: 'Artmaya devam ediyor" haberine eklenen bir yorum dikkat çekti. Yorumu ekleyen hekim adını gizli tutarken söyledikleri ile hekim dünyasının analizini yapıyor. Okuyucumuz tıp fakültesini seçecek gençlere seslendiği yazıda mesleki çok önemli ayrıntılara değiniyor. 

CD (DOKTOR) rumuzuyla yazan okuyucumuz "hekimlik bambaşka bir iştir" dedi ve şunları ekledi:

Hekimlik meslek değil yaşam biçimi.

Hekimseniz işiniz ve ait olduğunuz kültür mesai sonunda sona ermez. Hekimlik bambaşka bir iştir. Nöbetler özel hayatınızı darmadığın eder. Bir rutininiz olmaz. Alkol içen birisiyseniz, hastanızın acil gelme ihtimali nedeniyle alkol içemezsiniz. Doğayı seviyorsanız, trekking yapamazsınız, çalışma alanından uzaklaşamazsınız. Bırakın bunları afedersiniz sıkıştığınızda bile istediğiniz zaman tuvalete gidemezsiniz. Durmaksızın okumalısınız. Bu da maddi kaynak gerektirir.

İş yerinde gülemezsiniz

İş yerinde gülemezsiniz, hasta insanlar yanlış anlar. Bütün gün konuşmanız ve anlatmanız gerekir; akşam ailenizle konuşacak takatiniz kalmaz. Bazı geceler defalarca hastaneye gitmeniz, defalarca hasta görmeniz, ameliyata girmeniz gerekir. Takip eden hafta boyunca düzeniniz alt üst olur. Aşırı ve düzensiz çalışma yüzünden normal hayatlar olduğunu unutur, gelecekle ilgili plan ve yatırım yapamaz, hayatı kaçırırsınız.

Hasta olma şansınız yoktur. Bel ağrırken, burun akarken, ateşliyken çalışmak zorundasınız. Asılsız yere hatalısınızdır. Anne karnındaki bebek anomalili ise, bebeği sanki o yaratmış gibi kadın doğum doktoru suçlu olur ; beyin tümörü tekrarlarsa, beyin cerrahının suçudur; verilen ilaç yan etki yaparsa, ilaç imalatçısı muamelesi görürsünüz.

Kadere kısmete bu kadar bağlı bir iş görme şekli yoktur; bu açıdan benzersizdir. İşin hukuku değişkendir, sonunun ne olduğunu bilmediğiniz bir yolda yürürsünüz. Hak teala emanetini geri isterse, o ölümün suçlusu hekim olarak görülür. Vesile olup can kurtardığınızda "Ne var ki bu senin görevin" olur. Şahsınıza yönelecek küfürle teşekkür arasında incecik bir çizgi vardır. Çok bilgili ve yetenekli olmanız bir hiçten ibarettir.

Yüzünüze gözünüze püsküren kan, batan iğne, kesen bistüri yüzünden tavanda seyreden bulaşıcı hastalık riskiyle yaşarsınız. Hayata o kadar geç başlarsınız ki birikim istediğinizde adınız paragöz olur. Başkalarının evi, arabası görünmezken sizin arabanızı herkes bilir, tanır. Bıkkınlık had safhadadır. Her zaman yorgunsunuzdur. İyi şeyler olmaz mı? Elbette olur. Bu ülkede çok güzel insanlar var. Değer ölçebilen, saygılı, olgun insanlar. Size teşekkür eden bir bakışla dahi günlerce mutlu olursunuz. Emin insan olarak görülürsünüz. Bilmenin ağırlığı sizi mutlu eder. Gençler buna göre seçmeli hekimliği. Neticede yaşamın kendisi tercihlerden ibaret.