Medimagazin logo

Türkiye’de hekim olmak-2: Daha öğrenciyken hevesinin kırılmasıdır

Türkiye’de hekim olmak halkın gözünde ‘bana bir ilaç yazar mısın?’, ebeveynler gözünde garanti ve prestijli bir meslek, hekim çocuklarının gözünde yoğun çalışan anne-baba ve kendi gözlerinden son zamanlarda ‘tükenmiş meslek grubu’. Hekim olmak ne demektir birçok cevabı var. Biz bu cevabı sahada görev alan hekimlere sorduk. Türkiye’de Hekim Olmak yazı dizimizin bu sayısında tıp öğrencisine kulak verdik. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. Sınıf Öğrencisi Buse Duru Dikmen pırıl pırıl genç bir hekim adayı. Dikmen hekimliğe bakışını, beklentilerini ve gelecek planlarını Medimagazin’e anlattı
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Türkiye’de hekim olmak-2: Daha öğrenciyken hevesinin kırılmasıdır
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN - “Türkiye’de hekim olmak demek, sabah 9 akşam 5 bir işe sahip olmak demek değildir. Türkiye’de hekim olmak 7/24 çalışmaktır. Gerekirse yanınızda ekstra bir telefon taşımaktır sırf hastalarınızla konuşabilmek için. Yani aslında Türkiye’de hekim olmak demek bu işi çok severek yapıyor olmak demektir.” diyen Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Buse Duru Dikmen Nöroşirurji alanında uzmanlaşmak istediğini ameliyathanede olmaktan duyduğu heyecanı gözleri parlayarak anlatıyor. Dikmen ameliyathaneye uzanmasını istediği tıp fakültesi sürecini şu sözlerle aktarıyor:

 “Çok küçük yaşta tıp fakültesi istiyordum. Başka hiçbir alternatifim yoktu. Bana bir hasta geldiğinde ve sağlık sorunlarını benimle paylaştığında onun sorunlarını çözüp; dertlerine ufacık da olsa bir derman bulup yüzünde gülümse oluşturabilmekti. Benim tek amacım buydu. Hala da amacım bu.”

“İdeallerimin peşindeyim”

Tıp fakültesine girdikten sonra ideallerinin değiştiğini ifade eden Dikmen, hem cerrahiyi hem research i bir arada yürütebileceğini düşündüğünü ancak hasta profilini gördükçe hevesinin kırıldığını belirterek sözlerine devam ediyor: “ Ben bu kadar özenirken, bu kadar çalışırken bazen beklediğim sonucu alamadığım zamanlar oldu. Ama ideallerimin peşindeyim. Hala hedeflerimi gerçekleştireceğim”


Türkiye’de Hekim Olmak - 1: ‘Çok para kazanan bir meslek olduğuna dair ön yargı var’


Toplumda doktor olduğunu söylediğinde aldığı tepkileri anlatan Dikmen, “Hala bir saygı var doktora karşı. Nasıl kazandığımı soruyorlar. ‘Umarım benim çocuğum da tıp fakültesi’ kazanır’ diyenler oluyor. Toplumda öğrenci de olsanız, intern de olsanız, uzman da olsanız hiç fark etmiyor hemen sağlık sorunlarını anlatmaya başlıyorlar. Sürekli soru sorabilecekleri biri gibi görüyorlar. Doktora asla gitmeyen bir kesim var ve doktorlara bakış açısının böyle olduğunu düşündüğüm bir kesim de var.”

İnternet’ten araştırılan sağlık bilgileri ile ilgili “kesinlikle yapılmaması gereken bir şey” ifadesini kullanan Dikmen ‘hastalık yok hasta var’ sözüne vurgu yaparak “İnternet’te yazan şeyler çok genel semptomlar. Zaten çoğu yanlış doğru olanlar ise çok genel. Kesinlikle bir kişiyi doktorun görüp onu anlaması ile İnternet’te yazan şey bir olmaz. O yüzden kesinlikle doktora gitmek gerekiyor” dedi.

“Hocalarımızdan öğrendiklerimiz en değerli bilgi”

İnternet’i bilgi amaçlı ve akademik makalelerin yayımlandığı dergilerin sitelerini takip etmek için kullandığı belirten Dikmen “textbook dediğimiz kitaplardan da yararlanıyorum” dedikten sonra ekliyor; “ Hocalara mutlaka soru sorarım yanlarında ameliyatlara girerim. 15 tatillerde ve yazları hocaların yanlarına gidip staj yaparım ve öğrenebildiğim her şeyi öğrenirim. Çünkü ne kadar kitaptan ve İnternet’ten de okusanız bir hocanın orada size öğrettiği şeyi hiçbir kitap söyleyemez. Çünkü hekimlik usta-çırak ilişkisi. Bu yüzden hocalardan öğrendiklerimiz en değerlisi”

Medyaya yansıyan haberlerle ilgili olarak bu haberlerden etkilendiğini ve etkilenmeyen bir tıbbiyeli olamayacağını ifade eden Dikmen “Bazı meslektaşlarımızın medyada  genel bilgiler vermesi ve bu bilgileri herkesin üzerine alınmasına sebep oluyor.  Aslına bakıldığında o semptom onda yok, o tamamen farklı biri ve hastalığının nedeni farklı. İnsanlar çok çabuk etkileniyor.  İnsanlar zaten hastaneye gitmemek için bahane arıyor. Oturduğu yerden İnternet’ten kendisine tanı koyuyor. Doktor sıfatıyla biri çıkıp televizyonda konuştuğunda insanlar bunu uyguluyor ve bunun ceremesini biz çekiyoruz. Yanlış ilaç kullanmış olan, komşusunun ilacını kullanmış olan o kadar sıkıntılı hastalarımız oluyor ki çok olumsuz etkiliyor bizi” dedi.

“Biz hep kalem tuttuk… Bizim elimiz hiç silah tutmadı “

Sağlıkta şiddet olaylarının son dönemde arttığını gözlemlediğini belirten İntern Dikmen, bizim elimiz hep kalem tuttu hep çalıştık diyerek şiddete karşı savunmasız olduklarını belirtip şu sözlerle devam ediyor: “Bizim elimiz hiç silah tutmadı. Biz buna yatkın değiliz. O yüzden bir insan bana şiddet uygulamaya kalktığında bile ben ne yapacağımı bilmiyorum.  Biz gerçekten bu durumda savunmasızız. Çok üzücü bir durum. Bu konuda kesinlikle toplumun bilgilendirilmesi gerektiğini halk sağlığı uygulamalarının artırılması gerektiğini düşünüyorum.  Açıkçası bu durum beni git gide uzmanlığımı yurt dışında yapmaya iten faktörlerden bir tanesi. Çünkü ben zaten çok çalışıyorum buna değer mi sorusunu kafamda çok sorguluyorum.“

 

tıp fakültesi
buse duru dikmen
ankara üniversitesi
Yorum (11)
Ali
Dünyaya bir daha gelsem tıp yazardım
17
Cevapla
A.A
hala çocuğunu tıp fakültesine sokmak isteyen veliler görmek çok şaşırtıcı geliyor bana...aslında çocuğunu doktor olması için motive edenler aslında anne ve babaları...akıllarınca çocukları doktor olunca onunla gurur duyacaklarmış...o devir geçti sevgili anne babalar...o devir çoktan geçti...kendi egonuz için çocuklarınızın geleceğini karartmayın!!!
47
Cevapla
m.murat
Kendine yazık etmiş bir doktor adayı daha. İşsiz kalma korkusu yeni nesillerin zihinlerine o kadar işlemiş ki, ölüm ve sakatlığın kol gezdiği bir mesleği seçmek durumunda kalıyorlar, yani çaresizlikten. Normal şartlarda bu ülkede bu mesleği seçmek için intihara meyilli olmak ya da yüksek doz anti-depresan ilaç kullanıyor olmak gerek.
45
Cevapla
aydin sinal
1965-66 yilinda tip fakültesine ÜSYS giris puanlari eczacilik,kimya,mülkiye,ziraat,fakültelerine giris puanindan daha düsüktü,zaten 5 tip fakültesi vardi cerrahpasa en yüksek puanla alirdi,sonra Ankara ve capa gelirdi 4.sirada hacettepe ,5.sirada ise izmir alirdi,izmirin puani cok düsüktü,6 senede bitirmen garantiydi.nicin böyleydi;pek cok ihtisasta asistanlar maas verilmezdi,sadece döner sermayeden aldiklari burs dönerle ihtisas yaparlardi.
7
Cevapla
UZ.DR.SÖYLET DOĞRUSÖZ
TÜRKİYEDE SAF VE TEMİZ İDEALLERLE TIP FAKÜLTESİNE GİREN ÇALIŞKAN GENÇLERİMİZİN TIP EĞİTİMİ BOYUNCA HİSSETTİKLERİ (kendisini),:1.sınıfta profesör , 2. sınıfta doçent, 3.sınıfta yardımcı doçent, 4. sınıfta uzman doktor, 5.sınıfta doktor hisseder , 6.sınıfta sadece intörn doktor olabildiği gerçeğini öğrendiğinde artık çok geçtir.Mezuniyet günü gelip çatmıştır.Pratisyen Hekim olarak mezun edilmiştir.Önünde göreceği iki seçenek vardır.Devlet hizmeti kurasıyla gideceği doğu illerimizin ücra ilçelerinin dağlarındaki PUS, yada dağ gibi kitapları devirip girebileceği TUS...
37
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir