Medimagazin logo

Kamuda çalışan hekimlerin sigorta güvencesi ne anlama geliyor?

Kamuda çalışan hekimler mesleki sorumluluk sigortası bağlamında hangi güvencelere sahipler?
Kamuda çalışan hekimlerin sigorta güvencesi ne anlama geliyor?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Makale Türkiye Klinikleri Adli Tıp Dergisi Tıp Hukuku Özel Sayısındaki ‘Kamuda Çalışan Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu’ başlıklı makale derlemesinden alınmıştır. 

 

Ülkemizde mesleki sorumluluk sigortalarına ilişkin ilk düzenleme, “Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” başlığı altında yürürlüğe girmiş olup, son yıllarda “Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasında kurum katkısına ilişkin usul ve esaslara dair tebliğ ve Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası tarife ve talimatı” yayınlanmış olup, bu düzenlemelere göre; sigortanın kapsamı, içeriği ve zararın tazmininin genel şartları, hekimlerin mesleki faaliyet ve uzmanlık alanlarına göre risk grupları, prim tutarları ve azami teminat tutarları belirlenmiştir. 

 

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) genel şartları tebliğine göre; ülkemizde kamu veya özel sağlık kuruluşlarında çalışan tüm hekimler, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar sigorta kapsamında yer almaktadır. Sorumluluk sigortası, poliçe kapsamındaki mesleki faaliyetleri kapsamakta, bunun dışındaki faaliyetleri kapsamamaktadır. Sözleşme süre açısından, sözleşme süresi ve geriye dönük 10 yıllık süreyi kapsamakla birlikte on yıllık sürenin -özel düzenlemeyle- 30.07.2009’un öncesine geçmeyeceği belirtilmiştir. Sigortalının 1 aydan uzun süre sigortasız kaldığı dönemlerde gerçekleşebilecek zararlarda sigortanın koruması söz konusu olmayacaktır. Sigortalının emeklilik veya başka herhangi bir nedenle mesleki faaliyetine son vermesi durumunda, son sigorta dönemindeki mesleki faaliyetlerinden dolayı ileriye dönük olarak 2 yıl süre ile sigorta koruması sürecektir. Kamuda çalışan hekimlerin neden oldukları zarar nedeniyle idare tarafından tazminat ödenmesi ve ardından hekime rücu edilmesi halinde, bu durum ZMSS’nın kapsamı altında olduğundan, rücu davası sonucu hekimler aleyhine tazminat ödenmesi hükmü verilmesi halinde hekimler sigortanın koruması altında olacaklardır. 

 

Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin ZMSS’nda kurum katkısına ilişkin usul ve esaslara dair tebliğe göre; kamuda çalışan hekim ve diş hekimleri kendi ZMSS ödemelerini kendileri yapacak, sonrasında poliçe veya prim kabuzlarını kurumlarına ibraz ederek, ödedikleri primin yarısını kurumlarından alabileceklerdir. Özel sağlık kuruluşlarında sigorta primlerinin ödenmesi yükümlülüğü sağlık kuruluşuna ait olup primler ödendikten sonra ödenen primin yarısı sağlık personelinden alınacaktır. 

 

Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin ZMSS tarife ve talimatı tebliğine göre; meslek risk grupları 4’e ayrılmıştır. Sigorta şirketleri tarafından

1. risk grubundaki sigortalıya alacağı 150 TL prim karşılığında 200 bin TL,

2. risk grubundaki sigortalıya alacağı 300 TL prim karşılığında 400 bin TL,

3. risk grubundaki sigortalıya alacağı 500 TL prim karşılığında 600 bin TL,

4. risk grubundaki sigortalıya alacağı 800 TL prim karşılığında 800 bin TL azami teminat verilmesi kararlaştırılmıştır.

 

Kamu kurumunda çalışan hekimler (üniversite hastaneleri, kamu hastaneleri, aile sağlığı merkezleri vs.) meydana gelen malpraktisten tazminat açısından doğrudan sorumlu tutulmamaktadır. Öncelikle zarar görenin idareye başvurarak tazminat başvurusunda bulunması (2577 sayılı Yasa’nın 13. maddesi gereği), tazminat talebinin reddedilmesi halinde ise 60 gün içerisinde kurumun bulunduğu yer idare mahkemesinde maddi ve/veya manevi zarar istemli tam yargı davası açması gerekmektedir. Bu davalarda, davalı sadece hekimin kadrosunun bulunduğu idare tüzel kişiliğidir. Uygulamada hekimlerden davaya idarenin yanında müdahil olma katılma talebi olup olmadığı sorulmaktadır. İdari yargıda adli yargıdan farklı olarak davaya müdahil olmanın olumsuz bir sonucu bulunmamaktadır. Bir diğer ifadeyle davaya müdahil olan hekim savunmaya destek olur ancak kusuru kabul ettiği ya da davanın sonuçlarını kabul ettiği anlamına gelmemektedir. İdarenin tazminat ödemeye mahkûm olması durumunda, Anayasanın, Devlet Memurları Kanun’un ve diğer yasal mevzuatın ilgili hükümleri gereğince, kusuru oranında hekime adli yargıda rücuen tazminat davası açabilmektedir. 

 

Genel kanının aksine “idarenin ödediği tazminatın tamamen hekim tarafından karşılanması” doğru olmayıp, hekim kusuru oranında sorumlu tutulmaktadır. 

Öncelikle; 

1. Kusuru olan başka sağlık personeli bulunmakta ise (konsültan hekim, hemşire, anestezi teknikeri vb.) mahkemece kusur oranları tespit edilecek ve tazminat miktarı buna göre belirlenecektir. 

2. Hekimin kusurunu azaltan diğer faktörlere göre de kusur yeniden belirlenecektir. Hastanın kusurunun (hatalı anamnez vermesi, ilaçları kullanmaması, muayeneye/tedaviye gelmemesi vb.) veya idarenin kusurunun (aşırı iş yükü, enfeksiyonlu ortam, yetersiz personel vb.) söz konusu olması halinde hekimin kusuru tamamen ortadan kalkabilmektedir. 

3. Borçlar Kanunu’nu gereğince, hâkimin rücuen açılan tazminat davasında hakkaniyet indirimine gitmesi söz konusu olabilmektedir. 

4. Hekim sigorta şirketinden tazminatı karşılamasını isteme hakkına sahiptir. 

5. Hekim hakkında ceza yargısında verilmiş takipsizlik, beraat gibi kararlar veya disiplin hukuku açısından suçu bulunmadığı kararları adli yargı yerince hekimin lehine yorumlanmaktadır. 

 

Bu nedenle kamuda çalışan hekimlerin idari yargıda açılan davalar karşısında hatalı bilgilendirildikleri ve defansif uygulamalara yöneldikleri görülmektedir. Oysaki kamuda çalışan hekimler özel sektörde çalışan hekimlere göre daha güvenceli durumdadırlar.

 

Makalenin tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ

mesleki sorumluluk sigortasi
tibbi kotu uygulama
Yorum (2)
Can Y
Hekimlerin mesleki sigortadan önce hayat sigortasına daha çok ihtiyaçları var şu anda... Şiddet görme riski malpraktis riskinden çok daha büyük.
7
Cevapla
Kamil Tas
Bu kadar da saçma bir makale okumadim. Bu yazinin yazarı kamu daki hekimin yargılandığı tek bir davaya katılmış mı? Katılmayı birak duruşma zaptlarını okumuş mu? Yok ya kamudaki hekim guvendeymis hadi sen yap o zaman 1 saat uğraşıp 35 TL kazandigin ameliyat için 500000-750000 tazminat ode bakalim nasıl oluyor. Kimse elini zor ve riskli vakaya sokmuyor kamuda ve sokmayacak bundan sonra. Yalnızca müşteri memnuniyeti üzerinden yürütülen her hizmet sektörü batmaya mahkumdur.
11
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir