Medimagazin logo

2020 yılına kadar,hastanelerin üçte biri neden kapanacak?

2020 yılına kadar,hastanelerin üçte biri neden kapanacak?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Cevat AKSAKAL*'ın çeviri haberi...

Yüzyıllar boyunca,hastaneler ABD sağlık sistemi için bir köşe taşı olarak hizmet etmişlerdir.

 

Amerikalılar, yaşamlarınınçeşitli noktalarında, en mahrem-özel ve olağanüstü durumlarda bir hastane ile ilişki kurarlar.

 

Çoğu Amerikalılar, hastanede doğarlar. Hastaneler,ciddi yaralanmalar sonrası ve ciddi hastalık veya hastalık dönemlerinde bakım sağlarlar. Sevdiklerimizin, ağırlıklı olarak öldükleri yerler hastanelerdir. Ülke genelinde hastane; toplumun kutsal kumaşının içine gömülü olmuştur.

 

Amerikan Hastaneler Birliği 2011 verilerine göre:

            5754-kayıtlı hastane,

            942.000hastane yatağında, 36.915.331 hasta yatırılmıştır. Her 10 Amerikalıdan asgari birinin, hastaneye yatırıldığını söyleyebiliriz.

 

Hastanelerin,yerel ekonomiler üzerinde önemli katkıları vardır. Birçok topluluklarda hastaneler, en büyük istihdam ve ekonomik güçlerden birini temsil ederler.

 

Amerika’nın yıllık toplam sağlık harcamasının, 750.000.000.000 $ dan daha fazlasından, hastaneler sorumludur.

 

Amerika'nıngüçlü ve saygınbir geçmişi olmasına rağmen, hastane kurumu büyük ve yıkıcı değişimin ortasında yer almıştır. Sağlık hizmet sunucuları; ya tamamen farklı bir şekilde yeniden organize olacaklar veya 2020 yılına kadar her üç hastaneden biri kapanacak şekilde dönüşüm geçireceklerdir.

 

Birincisi: Amerika’yı felce uğratan sağlık maliyetlerini düşürmek gerekir.Ortalama bir Amerikalı işçinin sağlık giderlerinin işverene maliyeti yıllık 12.000 $’dırve bu rakam her yıl yüzde 10'dan fazla artmaktadır. ABD şirketleri, bu düzeydeki harcamaları ile küresel rekabetçi pazarda rekabet edemezler. Federal ve eyalet bütçeleri: Medicare ve Medicaid gibi sağlık güvencesi programlarının maliyetleri altında ezilmektedirler.Amerika'da sağlık hizmetlerinin dağıtımında sistemin en pahalı parçası olarak kabul edilen bu maliyet sorunu göz önüne alındığında, genellikle hastane savunmasız kalmaktadır.

 

İkincisi:İstatistiksel değerlendirmelerde hastaneler, Amerika Birleşik Devletlerinde en tehlikeli yerlerdir. Karayollarımızda trafik kazalarında ölen insanlarımızın üç katı (100 bin ölümle, 34000 ölüm karşılaştırıldığında), her yıl hastanelerde tıbbi hatalardan ölmektedir. Amerikan Tıp Birliği Dergisine göre: yılda yaklaşık 100.000 kişi, tıbbi hatalar sebebiyle hastanelerde ölmektedir. Bu grubun 80.000 i, önlenebilir enfeksiyonlardan ölmektedir.

 

Bu oran, birhastaneye kabul edilen her 370 kişi arasından birinin, tıbbi hatalar nedeniyle öldüğü anlamına gelmektedir. Yani hastaneler çok tehlikeli yerlerdir.

 

100 bin kişinin ölümünü engellemek yılda yaklaşık 200 adet, 747 uçağı alımına eşdeğerdir. Amerika’da 200 gün süresince her gün arka arkaya bir adet 747 uçağının düştüğünü hayal edin! Havayolları, Amerikan halkının ve dünyanın gözünden düşerdi. Şu anda bizimşeffaf olmayan sağlık sistemi nedeniyle, Amerikalıların en tehlikeli olan hastaneleri bilmeleri olanaklı değildir. Basitçe; tehlikenin farkında olmadan, hayatımızı şansa bağlı olaraksürdürüyoruz (İşimiz Allah’a kalmış! Çevirenin notu).

 

Üçüncüsü: Hasta bakımı berbattır.Son çalışmalar,Amerikan hastane acil odalarında ortalama bekleme süresinin yaklaşık 4 saat olduğunu ortaya koymaktadır. Amerikalılar, hizmet ve verilen değerin bu kadar düşük olduğu hangi sektöre müsamaha göstermektedir.

 

Dördüncüsü: Sağlık reformu,sağlık hizmetlerindeki olağan saydamlığı ve elektronik tıbbi kayıtların bağlantısını sağlayacaktır. Bu demektir ki;birkaç yıl içinde ve kesinlikle 2020 yılından önce, herhangi bir Amerikalı, hastanede kalış süresini göz önünde bulundurarak; enfeksiyon oranları, cerrahi başarı dereceleri ve daha birçok ölçü açısından, on-line olarak hastaneleri göreceli karşılaştıracaktır. Amerika’da yaptığımız karşılaştırmalı alışveriş(fiyat/kalite araştırması) bu değil mi? Sağlığımız, bizim en büyük ve en önemli varlığımızdır. Herhangi bir çatı veya halı montajcısının performansı ile sağlık ve tıbbi bakımın performansını karşılaştırmak istemem? Rekabetin bir gereği olarak hastaneler üzerinde; kalite, hizmet ve maliyet baskısı kaçınılmaz olduğu sürece, bunların hepsi olacaktır.

 

Amerika’da hangi hastaneler rekabetçi pazarın içine girebilecek?Bu ortamda kazananların ve kaybedenlerin olacağını biliyoruz.

 

Amerika Birleşik Devletleri'nde şu anda var hastanelerin üçte biri, 2020 de kazananlar sınıfında yer almayacaktır.

 

*Why one-third of hospitals will close by 2020  http://www.kevinmd.com/blog/2012/03/onethird-hospitals-close-2020.html?utm_medium=twitter&utm_source=twitterfeed (Çeviri: Cevat AKSAKAL,Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi (E), cevataksakal@gmail.com)

2020
yılına
kadar
hastanelerin
üçte
biri
neden
kapanacak?
Yorum (4)
SELAMİ
Saçma, hasta sayısı artarken hastane sayısı nasıl azalacak? Ama büyük hastane kommpleksleri altında birleşmeler olacak denirse bu olabilir. Zaten Türkiyede de SB bölge hastane birlikleri adı altında bunu yapıyor. Sayı nicel olarak azalsa da büyüklük olarak hacim artacak.
0
Cevapla
Yiğit
Günümüzde hastane işletmeleri, yoğun rekabet koşullan altında faaliyetlerini sürdürmekte ve kalite ve maliyet baskısı altında hizmet vermektedirler. Ülkemizde GSMH'dan sağlık sektörüne ayrılan bütçe sınırlı olduğu sürece, SGK global bütçeden hastaneye ayırdığı bütçeyi çok düşük tuttuğu sürece ve özel hastanelerin aldığı katkı payları sınırlı tutulduğu sürece ülkemizdeki hastane sayısında bir artış olmayacak ve hastanelerini etkili ve verimli yönetemeyen ve rakabet stratejilerini uygulamayan hastaneler piyasada yaşamlarını sürdürmeleri pek mümkün olmayacaktır. Ülkemizde sağlık bakanlığı kamu hastane birliklerinin kurulmasıyla hastane sayısında çok artış olacağını düşünmüyorum. Kamu hastanelerinin özel hastane standartlarında hizmet sunmasıyla özel sektördeki hastane sayısında da bir azalış olacaktır.
0
Cevapla
giray
kamuda tam gün çalışan beş altı bin sağlık personeli on yıldır ne performans, ne döner sermaye alamadı, bu yanlış düzenlenen ve uygulanan kanun acilen kaldırılsın.
0
Cevapla
mdelen
Ben bir iş adamı olsam sağlık sektöründe özellikle hastanecilik işine girmem.değişkeni bol, ağır tazminat baskısı ve ceza baskısı olan ve ürettiğin hizmetin karşılığını alamadığın bir sektör.Ayrıca kendini yenilemene gerekiyor.Rekabette işin cabası.Bu sektörde müşteri(bakanın tabiri ile=hastalar)birinci sınıf hizmeti herhangi bir ücret ödemeden almak istiyor.Sigortasının her türlü masrafı karşıladığından emin.o yüzden müşteri memnuniyeti giderek düşüyor.Yabancıya hizmet yada sağlık turizmi labil bir piyasa..Girişime değmez.Burada belki en ucuz hatta bedava diyebilceğimiz tek harcama kalemi doktorlar..gerçekten dışarıya kıyasen bedeva..belki bu cazip olabilir geri kalan kısmı boş..
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir