SÖZCÜ Gazetesinden Turgut Erat'ın haberine göre talihsiz karı koca akşam yemeği için kabak soyarken parmaklarını kesti. Belgin İnan iki parmağını, eşi Murat İnan ise ona müdahale ederken bir parmağını kesti.
AYNI HASTANEDE İKİ FARKLI UYGULAMA
Evlerine çok yakın olan bir özel hastanede soluğu alan aileye ilk müdahale yapıldı. Murat İnan’ın kesilen parmağına pansuman yapıldı. Bu işlem için ücret alınmadı. Ancak eşi Belgin İnan için iddiasına göre hastane yönetimi “ücretini ödemezseniz dikiş atmayız” dedi.
“PARA ÖDENENE KADAR 1 SAAT BEKLETTİLER”
İnan ailesi durumlarının acil olduğunu söylemesine rağmen hastane yönetimi ikna olmadı. İddialarına göre acil olarak geldikleri için üzerlerinde para olmayan aile, para gelene kadar 1 saat bekletildi.
“300 LİRA ÖDENİNCE AMELİYAT GERÇEKLEŞTİ”
Hastane muhasebesine 250 lirası ameliyat, 12 lirası diğer hizmetler, 38 lirası muayene ücreti olmak üzere toplam 300 lira peşin ödendi. Belgin İnan “parayı ödedikten sonra kesilen parmaklarıma dikiş atıldı” dedi.
“ŞİKAYETÇİYİZ”
Durumlarının acil olduğunu ve bir an önce tedavi olmak için hastanenin istediği ücreti ödediklerini belirten aile, hastanenin bu tutumuna karşı şikayetçi. Haklarını arayacaklarını belirten aile “kan kaybından ölünce mi durumumuz acil olacak?” diyor.
HASTANE YÖNETİMİ NE DİYOR?
İhbir üzerine aradığımız hastane yönetimi ise ilk müdahale ile kanamanın durdurulduğunu, ameliyat sürecinin ise hastanın isteğine bağlı olduğunu, başka hastaneye sevk olmayıp aynı hastanede ameliyat yapılmasının ise acil statüsünde olmadığını açıkladı.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Bu ilginç durumu tıp hukuku üzerine yüksek lisans yapan avukat Merve Gürcan’a sorduk. Gürcan, durumun kesinlikle acil vaka statüsünde olduğunu belirtti. Dikiş atılması gerekiyorsa da bu tedavinin devamıdır başka hastaneye sevk gerektirmez dedi. Aileye ise o panik halinde attırılan imzaların geçersiz olduğunu söyledi.
