Medimagazin logo

Tam Günde vakıf hastanelerinin durumu?

Daha önce yayınladığımız yoruma vakıf üniversitesinde çalışan bir öğretim üyemizden aşağıdaki katkı gelmiştir:
Tam Günde vakıf hastanelerinin durumu?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sayın Cemil Yaşar Atılla nın Vakıf Üniversiteleri ile ilgili  yorumuna farklı açıdan katkıda bulunmak  istiyorum:


Vakıf üniversitelerinde çalışanlar eğitim öğretim bakımından YÖK kanununa tabidir.Ancak çalışma koşulları bakımından 4857 sayılı  İŞ K ANUNU ve ayrıca da VAKIFLAR KANUNU na tabi olup bu konuda koşul belirleme Vakıf yönetim kurulu na aittir. Daha önce öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında başka sağlık kuruluşları yada muayenehanede çalışmalarına yönetimce onay verilmişse bu teamül haline gelmiştir ve bunun değişmesi vakıf yönetim kurulu, daha geniş bir çerçevede karar alınması isteniyorsa vakıf mütevelli heyet kararıyla olabilmektedir.

Dolayısıyla 2547 sayılı kanundaki yasaklayıcı hüküm vakıf üniversitelerini bağlamamaktadır.

Bilgilerinize saygıyla sunulur.
 
Prof.Dr Sevim Dinçer Cengiz

 


 

Sayın Hocam merhabalar;

Medimagazin sitesinde yayımlanan çalışmamda yer alan; “vakıf yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim elamanlarının çalışma esaslar” ile ilgili yorumuma dayanak teşkil eden bir, iki hususu belirtmek isterim.  

Vakıf yükseköğretim kurumları, Anayasa’mızın 130 uncu maddesinde belirtildiği gibi kazanç amacına yönelik olmayan Devletin denetim ve gözetimi altında, bilimsel özerkliği bulunan, birçok yönü ile Devlet yükseköğretim kurumlarının tabi olduğu hükümlere tabi olan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır.

Bu çerçevede vakıf yükseköğretim kurumlarının çalışma usul ve esasları ile öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenliğine ilişkin olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 2 ila Ek 19 uncu maddeleri arasında bir çok düzenleme yapılmıştır. Ancak öğretim elemanlarının çalışma esaslarıyla ilgili en önemli düzenleme 31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği” nde yapılmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin 23 ve 32 nci maddeleri çok önemlidir. 23 üncü maddede; “………..Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir

 

Bu personele aylık bakımdan ise  4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır.”  Hükmü, 32 nci madde de ise;Vakıf yükseköğretim kurumları 2547 sayılı Kanunun vakıf yükseköğretim kurumları ile ilgili ek Maddelerinde aksine bir hüküm bulunmadığı sürece 2547 sayılı Kanunun bütün hükümlerine uymakla yükümlüdürler.” Hükmü yer almıştır. Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının “Çalışma esasları” açısından 2547 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslara tabi oldukları, aylık ve ücretleri açısından ise 4857 sayılı İş Kanununa tabi oldukları anlamı çıkmaktadır. Diğer taraftan, 2547 sayılı Kanunun “Çalışma esasları” başlıklı 36 ncı maddesinde, öğretim elemanlarının üniversitede devamlı statüde görev yapacakları,  öğretim elemanlarının haftalık ders yükleri, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanlarının kanunda belirtilen haller dışında 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükümlerine tabi oldukları, bunlardan profesör ve doçent olanların mesai saati  bitiminde özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde nasıl çalışabilecekleri  hususu düzenlenmiştir.

 

Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının 4857 sayılı İş Kanunu ile ilişkilendirilmeleri, yalnızca bunlara ödenecek aylık veya sözleşme ücretleri ile ilgili olmaktadır. Bunların çalışma esasları (Tam gün-kısmi zamanlı, mesai saatleri dışında serbest çalışıp çalışamayacakları vb)  açısından ise yukarıda söz edilen Yönetmelikte belirtildiği gibi 2547 sayılı Kanuna tabi olduğu değerlendirilmektedir.

 

Sayın hocam, yukarıda yer alan değerlendirmeler benim şahsi yorumum olup, sizin belirttiğiniz gibi vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının çalışma koşulları açısından 4857 sayılı İş Kanununa tabi olduğu hususu da bir çok akademisyen ve hukukçu tarafından değerlendirilmektedir.

 

Bu itibarla, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademisyenlerin çalışma esasları açısından hangi mevzuat hükümlerine tabi oldukları ve bunlardan tabip ve diş tabibi kökenli olan öğretim üyelerinin mesai saatleri içinde ya da dışında muayenehane açıp açamayacakları hususunun bir an önce Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile  Sağlık Bakanlığına iletilerek bu kurumlardan 18.04.2014 tarihine kadar uygulamaya esas olacak görüş alınmasının artık bir zaruret haline geldiği değerlendirilmektedir.

  Cemil Yaşar ATİLA

tam
günde
vakıf
hastanelerinin
durumu?
Yorum (10)
Saim T
Sayın Cengiz; Vakıf Üniversiteleri sizin ifadeniz doğrultusunda adeta Devekusu. Yani ne Kuş, ne deve veya hangisi işe gelirse o. Size göre, bize göre , yok teamüllere göre. Böyle bir durum söz konusu olabilirmi? Teamülmü üstün yoksa Kanunmu? Açıklamaya gerek varmı?
0
Cevapla
cemil
Sayın Cengiz, Medimagazin sitesinde yayımlanan çalışmamda yer alan; “vakıf yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim elamanlarının çalışma esaslar” ile ilgili yorumuma dayanak teşkil eden bir, iki hususu belirtmek isterim. Vakıf yükseköğretim kurumları, Anayasa’mızın 130 uncu maddesinde belirtildiği gibi kazanç amacına yönelik olmayan Devletin denetim ve gözetimi altında, bilimsel özerkliği bulunan, birçok yönü ile Devlet yükseköğretim kurumlarının tabi olduğu hükümlere tabi olan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır. Bu çerçevede vakıf yükseköğretim kurumlarının çalışma usul ve esasları ile öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenliğine ilişkin olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 2 ila Ek 19 uncu maddeleri arasında bir çok düzenleme yapılmıştır. Ancak öğretim elemanlarının çalışma esaslarıyla ilgili en önemli düzenleme 31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği” nde yapılmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin 23 ve 32 nci maddeleri çok önemlidir. 23 üncü maddede; “………..Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir Bu personele aylık bakımdan ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır.” Hükmü, 32 nci madde de ise; “Vakıf yükseköğretim kurumları 2547 sayılı Kanunun vakıf yükseköğretim kurumları ile ilgili ek Maddelerinde aksine bir hüküm bulunmadığı sürece 2547 sayılı Kanunun bütün hükümlerine uymakla yükümlüdürler.” Hükmü yer almıştır. Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının “Çalışma esasları” açısından 2547 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslara tabi oldukları, aylık ve ücretleri açısından ise 4857 sayılı İş Kanununa tabi oldukları anlamı çıkmaktadır. Diğer taraftan, 2547 sayılı Kanunun “Çalışma esasları” başlıklı 36 ncı maddesinde, öğretim elemanlarının üniversitede devamlı statüde görev yapacakları, öğretim elemanlarının haftalık ders yükleri, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanlarının kanunda belirtilen haller dışında 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükümlerine tabi oldukları, bunlardan profesör ve doçent olanların mesai saati bitiminde özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde nasıl çalışabilecekleri hususu düzenlenmiştir. Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının 4857 sayılı İş Kanunu ile ilişkilendirilmeleri, yalnızca bunlara ödenecek aylık veya sözleşme ücretleri ile ilgili olmaktadır. Bunların çalışma esasları (Tam gün-kısmi zamanlı, mesai saatleri dışında serbest çalışıp çalışamayacakları vb) açısından ise yukarıda söz edilen Yönetmelikte belirtildiği gibi 2547 sayılı Kanuna tabi olduğu değerlendirilmektedir. Sayın hocam, yukarıda yer alan değerlendirmeler benim şahsi yorumum olup, sizin belirttiğiniz gibi vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının çalışma koşulları açısından 4857 sayılı İş Kanununa tabi olduğu hususu da bir çok akademisyen ve hukukçu tarafından değerlendirilmektedir. Bu itibarla, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademisyenlerin çalışma esasları açısından hangi mevzuat hükümlerine tabi oldukları ve bunlardan tabip ve diş tabibi kökenli olan öğretim üyelerinin mesai saatleri içinde ya da dışında muayenehane açıp açamayacakları hususunun bir an önce Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığına iletilerek bu kurumlardan 18.04.2014 tarihine kadar uygulamaya esas olacak görüş alınmasının artık bir zaruret haline geldiği değerlendirilmektedir. Cemil Yaşar ATİLA
0
Cevapla
Melih İnan
Sayın saim t Vakıf üniversiteleri öğretim üyeleri pek çok konuda mağdur olurken yanlarında bir tek meslektaşları yokken bu konuda hemen düşman meslektaşları kendilerini göstermeye başladılar bile Olay sadece muaynehane değil devlet üniversitesinde prim yapılacakken Vakıfta bunu nasıl yapacaksınız Ha bize ne yapmasınlar büyük ihtimal vereceğiniz cevap olacaktır Devlet hastanesinde çalışan meslektaşlarımızın muaynehane yasağında tüm hocalar mutlu olmadı mı Ttb ve uzmanlık dernekleri ağzını açtı mı Biz hekimlerin en büyük problemi zaten budur Saygı
0
Cevapla
Saim T
Sayın İnan; Vakıf üniversitelerinde öğretim üyeleri sadece maaş almıyor,yapılan işlemler ve bakılan hasta başına halen Üniversite öğretim üyelerine önerilen SGK ücretlerinden daha yüksek (Özellikle SGK ile anlaşması olayan Vakıf Üniversiteleri)ilave prim alıyorsunuz. Bu prim sistemi Üniversite hastanelerinde yokken vakıf üniversitelerinde zaten vardı. Birçok Üniversite öğretim üyesinin de Vakıf üniversitelerine geçmesi acaba neden. Daha düşük bir ücretimi tercih ettiler.Sakın yanlış anlaşılmasın kazancınız helali hoş olsun, keşke daha çok kazanasınız. Yanlışa sapmadıkca , Tüm Hekim arkadaşların kazançları analarının ak sütü gibi helaldir. Bir topcunun,popcunun yanında doktorun aldığı ücretler denizde bir damladır gerçekte. Ancak biz de sizlerin şimdiye kadar Kamu hastaneleri ve Üniversite hastanelerinde çalışan meslektaşlarınıza Tam gün yasası ile ilgili arka çıktığınız ,savunduğunuz bir yazı hiç görmüyorduk. Nitekim sayın Cengiz de Vakıf üniversitelerine Tam Günün ucu dokununca hemen Temaüllerden (nalıncı keseri) bahsediyor.Şimdiye kadar Tam günün yanlışı ile ilgili bu sütünlarda bir yazısını hiç görmedim. Varsa bilelim.
0
Cevapla
Melih İnan
Sayın saim t Öncelikle vakıf olsun kamu olsun üniversite olsun tüm hekimlerin tam hün hastane yada özel (özel merkezler yada muaynehane) çalışması gerektiğine inanan ve 3 yıldır vakıf üniversitesinde çalışan muaynehanesi ömrü boyunca hiç olmamış bir öğretim üyesi olduğumu belirtmek isterim Vakıf üniversitelerinde çalışıp muaynehanesi olan öğretim üyesi zaten yok denecek kadar azdır(bizim hastanede hiç yok) Olay bu değildir olay Türkiye'de hekimlerin sadece kendi menfaatleri üzerine politika sürmesidir Kamu hekimleri için vakıf hocaları ne yaptı ki demişsiniz Hangi uzmanlık derneği yada tabip odadın yönetiminde biz varız ki Ana örnek isterseniz ilk tam gün taslağı çıktığında gazetelere ilan veren tjod yasak sadece kamuyu ilgilendirdiğinde sadece susup destek verdi Benim bahsettiğim budur Niçin vakıfda çalışıyorsunuzun cevabını da vereyim 3 uzman iken yar Doç kadrosunun sadece hocamızın kızına açılmadıy do Hiçte pişman olmadım doçentliğimide paşalar gibi aldım hacettepeli jürimin beni çadır Üniversitesi diye aşağılamasına rağmen Oysa o hocamın intern iken bizleri vizitine bile almayıp sadece muaynehane hastalarıma bakarım dediğini ve eğitimle alakası olmadığını söyleyemeden Saygı ve sevgilerimle
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir