Medimagazin logo

İnternetten alınan vitamin ve gıda takviyelerindeki tehlike büyüyor

Eczane dışı çeşitli platformlar üzerinden satışı yapılan sahte veya tarihi geçmiş vitamin ve gıda takviyeleriyle ilgili bir suçlu arayan vatandaşlara İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Pınar Özcan’dan yanıt geldi, “sağlığa yönelik her türlü ürün sadece eczanelerden temin edilmeli ve eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır.” dedi
İnternetten alınan vitamin ve gıda takviyelerindeki tehlike büyüyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Eczane dışında satılan ürünlerin güvenilirliğinin kontrol edilmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Pınar Özcan, "Sahte, son kullanma tarihi geçmiş ve silinmiş, kötü saklama koşullarına maruz kalmış bozulmuş, etiket bilgisi ile içeriği aynı olmayan ürünler internette cirit atıyor ve bu durum vatandaşlarımızı mağdur ediyor. Tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz: Eczane dışı satış kanallarından vitamin ve gıda takviyesi almayın, kendinizin ve sevdiklerinizin sağlığını tehlikeye atmayın." dedi. 

Hiçbir gıda takviyesinin tamamen zararsız ya da yan etkisiz olmadığını belirten Ecz. Özcan, "Hatta doğru gıda takviyesi, doğru kişiye, doğru dozda verilmediğinde ilaç etkileşimleri oluşabilir, bazı hastalıkların tanı konulması gecikebilir, organlarınızda hasarlar oluşabilir ve ne yazık ki ölümcül sonuçları olabilir." ifadelerini kullandı. 

Eczacıların toplum sağlığını korumaya yeminli olduklarını ifade eden Ecz. Özcan, şu değerlendirmeyi yaptı:

 "Vatandaşlarımızın doğru ürüne doğru zaman ve doğru dozlarda ulaşması eczacı olarak bizim sorumluluğumuzdur. Bu nedenle sağlığa yönelik her türlü ürün sadece eczanelerden temin edilmeli ve eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır. Devletimiz bu konuda acilen yasal düzenleme yapmalıdır. Sağlığa ilişkin her ürün Sağlık Bakanlığının denetiminde olmalıdır."

istanbul eczaci odasi
eczane
vitamin
gida takviyesi
Yorum (1)
m.fatih
Bir eczacılık öğrencisi olarak bir tespitim var.Bildiğiniz gibi çok sayıda eczacılık fakültesi var ve ihtiyaçtan fazla kontenjan.Bu durum meslek alanımızı daraltmakta eczacılar için ise ciddi manada işsizlik tehlikesi yaratmakta.Fakat en az bu kadar tehlikeli olan başka bir şey ise sayısı artan eczacılık kontenjanı kadar tehlikeli ve biz eczacıların hem iş alanını azaltan hem de mevcut sağlık sistemimizde rolümüzü iyice azaltacak hatta yok edebilecek bir unsur daha var ki sayısı her yıl 1000-2000 civarında artan tıp fakültesi kontenjanları.Son bir yılda 12 yeni tıp fakültesi kuruldu.Şimdi tıptan bize ne diyebilirsiniz ancak tıp mezunları bugün devlet tarafından atanıyor yakın zamanda atanamayacak bu kişilerin önemli bir kısmı muaynehanecilik yapacaktır ve tıpkı veteriner hekimler gibi kendi yazacakları reçeteleri kendileri satmayı talep edeceklerdir.Bu durumun bugüne kadar yaşanmaması ülkemizdeki doktor açığına bağlıydı fakat yakın gelecekte bu aşırı tıp kontenjanları bizide zora sokacaktır.Aynı zamanda fitoterapi yetkiside sadece tabiplerde ilgili yönetmelikte bu durumda açık.Gıda takviyelerinin,bitkisel tıbbi ürünleri internette satılması hatta bunların yakın gelecekte işsiz kalacak doktorlar tarafından satılabilme riskide cabası.En büyük argümanımız olan eczacı-hekim kontrolü olmadan bu ürünlerin satılması halk sağlığı problemi diyorduk ama işsiz kalan doktorlar bu işi yapmaya başlarsa ki yavaştan da bu durum başladı piyasada fitoterapiçi o kadar hekim çoğaldı ki sizler daha iyi bilirsiniz.Veteriner hekimler gibi kendi muaynehanelerinde ilaç satma yetkisi istemeleri halinde ki işsiz kaldıklarında illaki isteyecekler ve sonuçta bir örneğide var veternier hekimlerde olduğu gibi hatta eskiden ecza dolabı açtıklarınıda düşünürsek muhtemelen kanun koyucuda bu taleplerini karşılayacaktır.Bu tehlike çok yakındır zira senede yaklaşık sadece Türkiyede 17 bin tıp kontenjanı Kıbrıs,Azerbaycan,Bulgaristan ve yurt dışı denklikleri dahil ettiğimizde 20 bin doktor mezun olacak hale geldi şu anda.Bu kontenjanların üstüne ise yeni 12 tıp fakültesi daha açlıdı.Açılmayada devam edecek gibi.Bu durum ayrıca farmakoloji alanında uzman hekim sayısını da artıracağından ne farmakovijilans işi nede sağlık danışmanlığı işi biz eczacılara düşürülmeyecektir.Artan tıp hekimi sayısı ayrıca yıllardır talep ettiğimiz diyabet,kan şekeri takibi,tansiyon ölçümü,obezite,bağışıklama,sigara bıraktırma,kronik hastalık takibi,sağlık danışmanlığı rolünü ve buna bağlı meslek hakkı payı gibi kavramların asla olamayacağınında bir göstergesidir.Zira işsiz kalan tıp hekimleri muaynehanelerinde özlellikle bu saydığım işleri yapacağından hem halk bizi tercih etmeyebilecek dahası hemde yasal olarak bize bu işleri zaten yaptırtmayacaklar ve asla yetki ve izin vermeyebileceklerdir.Bu sebeple biz eczacıların sadece eczacılık fakülteleri ve kontenjanları için değil tıp kontenjanlarınında azaltılması ve yeni tıp fakültelerininin açılmaması hatta kapatılması için çaba göstermemizi gerektirdiği kanaatindeyim.Kanunen ilacın bu şekilde yasaklanması için çaba gösterilmeye kalkılsa veterinerlerden ilaç satma yetkisini alınabileceğini hiç sanmam ki bu durum tıp hekimlerinide cesaretlendirir.Ben bu durumun olmaması adına sadece eczacılık kontenjanının değil tıp kontenjanlarınında azaltılması ve bu yönde biz Eczacılarında çalışması gerektiği düşüncesindeyim zira tıp hekimlerinin ve TTB'nin böyle dertleri yok gibi özellikle TTB sisyasetle uğraşmaktan bunlara vakit ayıramıyor galiba. Bu yüzdden ne yazık ki onların da arkasını toplamak bize kalmış gözüküyor.Saygılarımla arz ederim.
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir