MEDİMAGAZİN - Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla diyabetin tanı, tedavi ve önlenmesine dikkat çekmek amacıyla bir basın toplantısı düzenlendi.
Ankara’da gerçekleştirilen toplantıya Dernek Başkanı Prof. Dr. Sevim Güllü, Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fahri Bayram, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. İlhan Yetkin ve Araştırma Sekreteri Prof. Dr. Füsun Saygılı katıldı.
Her 10 kişiden biri diyabetli
Dünya Diyabet Günü’nün 2017 yılı teması ‘Kadınlar ve Diyabet’ olarak belirlendi. Diyabetin kadınlarda görülme sıklığının daha fazla olduğuna dikkat çeken Güllü, “Dünyada 199 milyonun üzerinde diyabetli kadın yaşıyor ve bu sayının 2040 yılına kadar 313 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.Türkiye’de diyabet sıklığı yüzde 13 ve bu rakam bazı bölgelerde yüzde 20’lere çıkıyor. Bu durumda her 10 kişiden birini diyabetli gibi kabul etmek gerekiyor.” dedi.
Dünyada ve ülkemizde artık bir epidemi olarak nitelendirilen diyabetin, hem bireysel hem de toplumsal olarak insan sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Güllü, “Yaşam kalitesini ciddi anlamda bozmakta ve ekonomik olarak yük getirmektedir. Bu nedenle diyabet ve komplikasyonlarının önlenmesinin ve etkin tedavisinin ülkelerin ulusal sağlık politika hedefleri arasında olması kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.
“Diyabetli kadınların yüzde 46’sı hastalığının farkında değil”
Diyabet görülme sıklığının 10 yıl içinde iki kat arttığını dile getiren Güllü, "Ülkemizde yaşayan diyabetli kadınların yüzde 46’sı, diyabet hastası olduğunun farkında değil. Diyabetli kadınların dünya çapında 60 milyonu, Türkiye’de ise 300 bin kadarı üreme çağında ve gebe kadınların yüzde 7’sinde gebelik diyabeti olarak bilinen “Gestasyonel Diyabet” gelişiyor.” açıklamasında bulundu.
2.1 Milyon kadın diyabet nedeni ile hayatını kaybediyor
Diyabet küresel olarak kadınlarda dokuzuncu ölüm nedeni olduğunun altını çizen Güllü, yılda 2.1 milyon kadınının diyabet nedeni ile hayatını kaybettiği bilgisini verdi.
Diyabetli kadınlarda özellikle obezite ile birlikte rahim ve meme kanserinin yanı sıra ürogenital infeksiyonların daha sık görüldüğünü ifade eden Güllü, kan şekeri yüksekliğinin gebe kalmayı güçleştirip düşük riskini ise artırdığını belirtti. Diyabeti kontrol altına alınamayan kadınların sakat bebek sahibi olma riski artarken gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ise bebek ölümlerine sebep olabiliyor.
Kadınlarda diyabetin önlenmesi için Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin önerileri ise şunlar:
• Sağlık sistemlerinde kadınların özel ihtiyaç ve önceliklerine önem verilmelidir.
• Diyabetli kadınlar, ihtiyaçları olan temel diyabet ilaçlarına ve teknolojik gelişmelere ulaşabilmeli ve kendi kendilerine diyabet yönetimi için yeterli eğitim almalıdır.
• Diyabetli kadınların gebelik sırasında kendilerine ve bebeklerine yönelik riski azaltmak için gebelik öncesi danışmanlık hizmetlerinden yararlanabilmelidir.
• Diyabeti olsun olmasın, tüm kadınlara sağlıklı olmaları için fiziksel aktivite olanakları sunulmalı ve günlük yaşamlarında fiziksel aktiviteye yer vermeleri sağlanmalıdır.
• Sağlık çalışanları gebelik sırasında diyabetin tanısı, tedavisi, yönetimi ve izlemi konusunda eğitilmelidir
Toplantıda ayrıca diyabet tedavisinin en önemli komplikasyonlarından olan ‘Diyabetik Ayak’’ ın önlenmesi, hamilelikte şeker testi ve evde şeker takibi konusunda dikkat edilmesi gereken konular üzerinde de duruldu.
