Diyabet hastalarında kan şekerinin yüksek olmasından kaynaklanan her tür retina hasarı “diyabetik retinopati” olarak ifade ediliyor. Diyabetik retinopatinin körlüğe de neden olabilen en önemli sonuçlarından biri olan Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ) dünya genelinde yaklaşık 30 milyon kişiyi etkiliyor.
Erken tanı ve düzenli kontrol önemli
Toplantı serisine konuk olarak Arjantin’den katılan Organizacion Medica de Investigacion Oftalmoloji Direktörü Prof. Dr. Patricio Schlottmann Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ) hastalığının gelişimi ve tedavisi ile ilgili güncel bilgileri ve deneyimlerini paylaştı.
30’a yakın klinik araştırma deneyimine sahip olan Dr. Schlottmann, tip 1 ve tip 2 diyabeti olan tüm hastaların diyabetik retinopati açısından risk altında olduğunu, bu nedenle diyabet tanısı konan her hastanın hiçbir görme şikayeti olmasa bile yılda bir kez göz dibi muayenesi yaptırması gerektiğini vurguladı.
Dr. Schlottmann, “Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ), diyabete bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olabilir. Görme kaybı diyabete bağlı komplikasyonların en korkulanıdır. Dolayısıyla, hastaların düzenli göz muayenesi yaptırması ve özellikle ilk yıl tedavilerini aksatmadan devam ettirmeleri çok önemli” diyerek erken tedavinin öneminin altını çizdi.
Toplantı serisinin İstanbul ayağında konuşma yapan Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gülipek Tigrel ise özellikle 20-74 yaş arasında, üretken çağdaki insanlarda görülen Diyabetik Maküler Ödemin (DMÖ) hem bireyin kendisine hem de topluma büyük bir zorluk yarattığını vurguladı.
Tedavide diyabetle ilişkili metabolik bozuklukların düzeltilmesinin öneminden bahseden Prof. Dr. Tigrel, “Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ), diyabetli hastalarda en sık rastlanan görme kaybı nedenidir. Tedavide kan şekeri düzeylerinin, kan basıncının, serum lipidlerinin, kalp ve böbrek fonksiyonlarının mümkün olduğunca normal değerlerde tutulması amaçlanmalıdır. Bunun yanı sıra, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durma ve sağlıklı bir kiloda kalma ile pek çok risk faktörü değiştirilebilir” şeklinde konuştu.
DMÖ tedavi edilmezse, hastanın araba kullanmasında, bağımsız hareket etmesinde, yakını görmesinde çok büyük zorluklara neden oluyor ve hasta başkalarının yardımına ihtiyaç duyuyor. Diyabetik hastalarda körlüğe neden olabilen DMÖ, hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde bozarak hem hastalığın kendisiyle hem de diyabetle başa çıkma olasılığını azaltıyor.
Diyabetik Maküler Ödem (DMÖ) Hakkında:
Diyabetik retinopati diyabet hastalarında kan şekerinin yüksek olmasından kaynaklanan her tür retina (görmeye yarayan sinir hücrelerinin bulunduğu tabaka) hasarını kapsayan genel bir terimdir. Diyabetik retinopatinin seyri sırasında herhangi bir zamanda, zayıflayan damarlardan sızan kan ve sıvı makula adı verilen görme merkezinde birikebilir. Bu birikim makulada şişmeye (ödeme) ve görmenin bulanıklaşmasına neden olabilir. Buna diyabetik maküler ödem adı verilir.
Diyabetik maküler ödem olan bir hastada, bulanık görme, renklerin soluk görülmesi, görme alanında uçuşan cisimler veya skotom denilen karanlık bölgeler olabilir. Bu belirtilerin ortaya çıkması aylar veya yıllar alabilir.
Türkiye’de DMÖ hastalarının çoğunluğu geç dönemde hastalığını fark etmektedir ve bu durum tedavi edilmediği takdirde körlüğe yol açmaktadır. Bu nedenle diyabeti olan hastaların yıllık göz dibi muayenelerini yaptırmaları erken tanı ve tedavi açısından önerilmektedir.
