Medimagazin logo

Kas- iskelet ağrı tedavisinde ilk durak Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon hekimi

6. Tıbbi Rehabilitasyon Kongresi 8 Kasım Perşembe günü düzenlenen kurslar eşliğinde katılımcıları ile buluştu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Vesile Sepici, iki yılda bir düzenli olarak gerçekleştirilen kongrenin tıbbi rehabilitasyonda yaşanan gelişmeleri takiben öneminin arttığını vurguladı. Sepici yaptığı konuşmada "Tıbbi Rehabilitasyon kongrelerinde amacımız, ülkemizde tıbbi rehabilitasyon konusunda farkındalığı artırmak ve tıbbi rehabilitasyonun önemini vurgulamaktı. Artık bu amacımıza ulaştığımızı memnuniyetle görüyoruz. Bunun en önemli göstergesi de şehir hastahanelerinde tıbbi rehabilitasyon için ayrılan yatakların sayısıdır" dedi
Kaynak: Medimagazin
Kas- iskelet ağrı tedavisinde ilk durak Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon hekimi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN- Kongre açılışına katılım sağlayan tıp doktoru Adana milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyonun yıllar içindeki gelişimine de dikkat çekerek, yaşam süresinin artış gösterdiği bu zamanda fiziksel tıp ve rehabilitasyonun öneminin arttığını vurguladı. Şehir hastanelerindeki en önemli enstrüman olarak Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon cihazlarını işaret eden Ünüvar, Sağlık Bakanlığının da Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon’a verdiği öneme dikkat çekti. Şehir hastane planlarında ilk ünitelerin mutlaka Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon’a ayrıldığını belirten Ünüvar insan var oldukça tıbbi rehabilitasyonun da var olacağını ve bunun da tıbbi rehabilitasyon uzmanlarının başarısı olduğunu kaydetti.

 

6. Tıbbi Rehabilitasyon kongresinin tamamı kısa bir süre sonra Türkiye Klinikleri TV'de  

Prof. Dr. Belgin Karaoğlan düzenlenen basın toplantısında osteoporozun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve dünyada oldukça yaygın olduğuna dikkat çekerek “Dünyada 250 milyon insanda osteoporoz vakası ile karşılaşılıyor. Osteoporoz sadece menopoz sonrası kadınlarda görülebilen bir hastalık olarak bilinmesine rağmen gençler, erkekler ve çocuklarda da görülebiliyor” dedi.  Osteoporoz farkındalığı için çalışmalar yaptıklarını ve halkı bilgilendirdiklerini kaydeden Karaoğlan “Kişilerin kemik yapısını sağlam tutması için beslenme ve fiziksel aktivite açısından çok dikkatli olması gerekiyor. Kemik yoğunluğu 25-30 yaşından sonra kayboluyor ve buna sekonder bir hastalık da eşlik ediyorsa kemikteki düşük ve kırılma riski daha hızlı olarak seyrediyor. “diyerek toplum sağlığında osteoporoz tedavisinin önemine dikkat çekti.

“Haftada 3 gün 45 dakikalık yürüyüş yeterli”

Prof. Dr. Karaoğlan D vitamininin diyabetten kansere her hastalık için önemli olduğuna da değinerek “ Osteoporoz tedavisinde D vitamini ve kalsiyumun yeterli olması lazım. Tedavide D vitamini ve kalsiyum yetersiz ve takviye edilmiyorsa tedaviden sonuç alınamaz. Kalsiyum ve D vitamini sadece ilaç ile değil özellikle günlük yaşam pratiğinde sağlanmalı. Günlük 20-30 dakika kadar vücudun yaklaşık üçte birine direkt güneş ışığı alarak, esas kaynaktan faydalanılması gerekiyor. Kalsiyum içinde dünyada da önerilen takviye diyettir. Bir bardak süt ya da bir kase yoğurt kalsiyum ihtiyacını karşılayabilir. Yetersiz kaldığı yerlerde ilaç tedavisi düşünülebilir. Ama mutlaka belirtmemiz gerekir ki fiziksel aktivite osteoporoz tedavisinde en önemli gereklilik. Haftada en az 3 gün 40-45 dakikalık tempolu bir yürüyüş ile yeterli fiziksel aktiviteyi kazandıracaktır.”dedi.

 

“Kas- iskelet ağrı tedavisinde ilk müracaat fizik tedavi hekimleri olmalı”

Ağrı tedavisinde önemli bilgiler paylaşan Prof. Dr. Pınar Borman “Her yaştan insanın hayatının bir döneminde  en az bir kere karşılaştığı bir konu ağrı. En sık karşılaşılan ağrılar; bel ağrıları, boyun ağrıları, sırt ağrıları olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle ağrı hem fonksiyonları azaltıyor hem yaşam kalitesini düşürüyor hem de iş gücü kaybına neden oluyor. Kas-iskelet ağrısı çeken bir hastanın ilk gideceği yer fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri olmalı. Biz cerrahi endikasyonları olan hastaları ilgili alanlara yönlendiriyoruz. Kas-iskelet ağrısı konusunda bizim ana yaklaşımlarımız ilaçla tedavi ve ilaç dışı tedaviler olarak ayrılıyor.  Özellikle ilaç dışı tedavileri diğer hekim grupları pek fazla uygulamaz. Kronik ağrılı hastalarda multidisipliner anlayışla çalışarak, hastaya tedavi uyguluyoruz.” diyerek ağrı tedavisinde fiziksel tıp ve rehabilitasyonun önemine dikkat çekti.

60-65 yaş üstü hasta grubunun da kas-iskelet sorunları ile fiziksel tıp ve rehabilitasyon bölümüne müracaat ettiğini ifade eden Prof. Dr. Borman bu hasta grubunda ilaç etkileşimleri, hasta uyumu ve aile desteğine önemle dikkat çekti.

Lenfödem’e de dikkat çeken Prof. Dr. Borman Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon hekimleri olarak lenfödem farkındalığına önem verdiklerini belirterek, ayrıcı tanıları fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimlerinin koyduğunu ve tedavi uyguladıklarını belirtiyor.  Prof. Dr. Borman, fiziksel tıp ve rehabilitasyonun, lenfödemin tedavisinde ne kadar geç tanı konulursa konulsun hastayı mevcut durumundan çok daha iyi bir yere getirdiğini kaydetti.

“Gereksiz MR gereksiz tedaviye yol açıyor”

Ağrı tedavisinde fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimlerine müracaatın yetersiz ve geç olduğunun da altının çizildiği toplantıda hastaların gereksiz yere MR’a girmemek için ağrı tedavisinde ilk önce fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimlerine gelmesi gerektiği vurgulandı.  Gereksiz MR gereksiz tedaviye yol açıyor diyerek mutlaka fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimine danışılması gerektiği kaydedildi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Evren Yaşar fizik tedavi  ve rehabilitasyon alanının birçok hastalığın tedavisinde etkili olduğunu söyleyerek “Türkiye nüfusunun yüzde 7’si engelli. Bu hastaların iş gücüne kazandırılması anlamında fizik tedavi uygulamaları çok önemli. Bu hastalardan yüzde 20’si çalışabiliyor. Biz bu hastaları hayata ve topluma kazandırmaya çalışıyoruz. “ dedi.

Türkiye’de 10 tane fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin yapılma aşamasına geçildiğini kaydeden Prof. Dr. Yaşar “Şehir hastaneleri oldukça önemli ve bizler de bu hastaneleri dolduruyoruz. Bu hastanelerde aktif ve etkili olarak çalışacak hekimleri yetiştirmeye devam ediyoruz. Hedefimiz Türkiye’de 2 bin yatağa ulaşmak” dedi.

Sağlık turizminde ekonomiye katkıyı da değerlendiren Prof. Dr. Yaşar dünyada toplam 500 milyar liranın sağlık turizmine harcandığını ve fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları olarak bu rakamdan pay alıp ülke ekonomisine katkı sunmak istediklerini kaydetti.

fiziksel tıp ve rehabilitasyon
prof. dr. evren yaşar
prof. dr. necdet unuvar
prof. dr. vesile sepici
prof. dr. belgin karaoğlan
prof. dr. pınar borman
Yorum (4)
fizyoterapist
ilaç dışında yapılan iş bi order düzenleyip ordere teşhis: 1) hp 2) tens 3) egz. diye yazıp hastayı fizyoterapiste yönlendirmek. bunun için bu kadar kongre düzenlemeye gerek yok bence.
6
Cevapla
Hasan Akdemir
Yetkili birisi çıkıp da ; Nöroloji ikinci basamakta nöropatik ağrı tanısıyla yazılamayan pregabalinin leblebi gibi yıllardır neden FTR ve Ortopedi kliniklerinde yazılabildiğini, bu ilacın neden izlemeye tabi ilaçlar listesine alındığını , Psikiyatristlerin anksiyete bozukluğu reçetelerinde neden pregabalin reçetelemeye başladığnı, FTR ve Ortopedideki arkadaşların kaç ay Psikiyatride rotasyon yaparak ilaç bağımlılığı konusunda eğitim gördüklerini mantıklı bir şekilde anlatabilirse ben de ağrısı olan herkesi FTR' ye göndereceğim.
5
Cevapla
ramazan yılmaz
Biri adı malum , diğeri gizli fedai iki yorumcunun yorumları gerçeği yansıtmadığı gibi , kendi hezeyanları doğrultusunda saldırgan ve seviyeden uzaktır! Aralarındaki fark : birinin 10 yıllık üst düzey eğitime sahip olmasına rağmen kendi olası makul hakkını , yıkıcı, etik dışı bir tarzda ifade etmesi, diğerinin ise 4 yıllık eğitim ve oldukça değerli olabilecek mesleğini hazmedemeyip , karmaşık duygular içerisinde kendini mutsuzluğa sürüklerken, etrafına akıl ve izan dışı saldirmasidir..ne gereği var ki.. bu sitede ne bir meslektaşıma ne de herhangi bir sağlık personeline yıkıcı eleştiri yapmadım.
1
Cevapla
ramazan yılmaz
Sayın editör, yorumumu yayinlamadiniz ısrarla.. oysa hakaret etmemiştim, iftira atmamistim , hezeyana kapilmamistim kimseyi küçük görmemiştim ..
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir