Türkiye’de en sık görülen nörolojik hastalıklar tartışıldığı “53. Ulusal Nöroloji Kongresi” 24-30 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi.
Multipl Skleroz’dan(MS) inmeye Türkiye’de en sık görülen nörolojik hastalıkların ele alındığı kongreye yurtiçinden ve yurtdışından yaklaşık 2 bin kişi katıldı.
“Multipl Skleroz riski azaltılabilir”
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında MS- D vitamini ilişkisi hakkında açıklamada bulunan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cavit Boz,
MS’in merkezi sinir sistemi hastalığı olduğunu belirterek, “Merkezi sinir sistemi; beyin, omurilik ve görme sinirlerinden oluşmaktadır. MS’te bu sistemlerin etkilenmesi sonucu duyusal, görme, yürüme, konuşma ve denge gibi merkezi sinir sistemi işlevlerinde bazı bozulmalar olabilmektedir. MS beyin, göz siniri ve omuriliğin bir hastalığıdır. Birincil olarak akıl sağlığını etkileyen bir hastalık değildir. Ancak, hastalığın gidişinde bazı hastalarda depresyon ve konsantrasyon güçlüğü ve unutkanlık gibi bilişsel bozulmalar da görülebilmektedir.” dedi.
“D vitamini eksikliği MS ataklarını artırabilir”
Son yıllarda D vitamini ile MS riski arasındaki ilişkiyi gösteren kanıtların arttığını dile getiren Boz, D vitamini seviyesi düşük olan MS hastalarında atakların daha sık görülebileceğini ifade etti.
MS atakları ile D vitamini arasındaki bu bağlantı nedeni ile D vitamini kaynağı olan gün ışığında daha fazla yararlanılmasını tavsiye eden Boz,
“MS öldürücü bir hastalık değil. Türkiye’de 40 bin civarında MS hastasının olduğu tahmin ediliyor. Kadınlarda görülme sıklığı iki kat daha fazla olan MS’li hastaların tüm dünyada yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor.
MS’in başlangıcı çoğu hastada 20 ile 40 yaşlar arasındadır, yani hastalık gençlerin hastalığıdır. Daha erken ve geç yaşlarda da hastalığın başlaması olasıdır. Ancak, başlangıcın 15 yaşından küçüklerde ve 60 yaşından büyüklerde olması oldukça nadirdir.” şeklinde konuştu.
“MS’te yorgunluk önemsenmesi gereken bir yakınma”
“Yorgunluk MS hastalarının yüzde 80’inde önemli bir yakınma olarak görülmektedir.” diyen Boz, yorgunluğun bazı hastalarda tek başına atak belirtisi olabileceğini, yorgunluk yakınmalarının olduğundan daha fazla önemsenmesi gerektiğini belirtti.
MS hastalarında idrar yapma sorunlarına da değinen Boz, bu sorunların nedeninin idrar yollarından kaynaklanmadığını, idrar yapma işleviyle bağlantılı olan omurilik ve beyindeki problemlerle ortaya çıktığını söyledi.
İdrar yapma bozukluğunun MS hastalarının yüzde 5’inde başlangıç belirtisi olarak ortaya çıktığı bilgisini veren Boz, “İdrar yolları problemleri hastalık süresi içinde hastaların bir kısmında görülebilir. Yetişememe şeklinde idrar kaçırma, sık idrar yapma ve damlama şeklinde idrar yapma şeklinde olabilir.” dedi.
“Cinsel işlev bozuklukları MS hastalarında daha sık”
Cinsel işlev bozuklukları toplumda sık görülmekle birlikte MS hastalarında daha sık görülüğünü ifade eden Boz, “Ancak MS mutlaka cinsel işlev bozukluğuna yol açar diye bir kural yok. Pek çok MS hastası normal cinsel yaşamlarına devam ederler. MS ile ilişkili cinsel işlev bozukluklarının sinir sistemi bozuklukları ile ilişkili olabilir ve bu nedenle de kişilerde güven azalmalarına ve evlilik sorunlarına yol açabilir.” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Cavit Boz, MS hastalarına şu önerilerde bulundu:
İyi beslenin
MS’in daha iyi seyretmesi için hastaların dengeli, doğal beslenmesi önemli. Akdeniz mutfağı, sebze, meyve ve balık ağırlıklı beslenme MS için iyi bir beslenme programıdır. Tuz azaltılmalıdır.
Sigaradan uzak durun
Sigara genel sağlığa zararlı olmanın yanında MS için ayrıca zararlı. Bu nedenle sigara bırakılmalı.
D vitamini değerlerinize dikkat edin
D vitamini azlığı MS riskini artırmaktadır. Bölgemizde maalesef genel bir D vitamini düşüklüğü söz konusu. Bu nedenle MS hastaları yeterince D vitamini almalı. D vitamini için en önemli kaynak gün ışığı. MS hastalarının gün ışığına çıkmaları, ciltlerinin gün ışığı görmesi önemli.
Düzenli tedavi olun
MS, uzun dönemli bir hastalık olduğu için hastaların MS konusunda deneyimli bir merkezde düzenli takipleri önemlidir.
Her duyduğunuza inanmayın
İnternette doğru bilgiler olduğu gibi çok fazla da yanlış bilgi var. Hatta son zamanlarda ulusal TV kanalları bile MS ile ilgili çok yanlış haberler yapmakta; bir kas hastalığı olduğu, hastaların mutlaka sakat kaldığı yönünde son derece yanlış haberler yapmaktadırlar. Diğer taraftan pek çok fırsatçı MS’i bitkisel yöntemler ile tedavi ettiklerini yazmaktadırlar. MS hastaları bu bilgi kirliliğinde her şeye inanmamalıdır. MS hastaları zeki hastalar olduğundan hangi bilgilerin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu kolayca ayırt etmektedir.
Ümitsizliğe düşmeyin
MS tanısı ümitsizliğe yol açmamalıdır. Çünkü erken ve uygun tedavi edilen MS hastalarında ilerleyici ve ciddi sekeller artık çok az görülecektir.
