MEDİMAGAZİN-Üreme endokrinolojisi ve infertilite alanında uzmanlaşan Prof. Dr. Gürgan Türkiye’nin konumunu analiz edebilmek için öncelikle uluslararası yayın ve derneklerdeki geçmişinden söz ediyor. Özel sistemler üzerine çalıştığını belirten Gürgan, Dünya Kısırlık ve Tüp Bebek Başkanlığı, Avrupa Üreme Cemiyetinde 8 sene yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı aynı zamanda da Akdeniz Ülkeleri Üreme Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine de devam ediyor.
“Bu zor ve dikenli bir yol”
Uluslararası platformda bilimsel çalışmaları yürütmesi ile öncelikle uluslararası seviyede bilimin ne olduğunu algılayabilen insanın ona uygun çalıştığını belirten Gürgan, Tıbba Yön Veren 100 Türk’ten biri olduğu için kıvanç duyduğunu ifade ediyor. Bilim insanları, klinisyenler, üniversiteler ve iyi insanlarla bir araya gelinirse lider konuma yükselinebileceğini söyleyen Gürgan bu bir takım oyunu diyor. Çalışmaları boyunca en az 25 uluslararası tüp bebek kongresinin Türkiye’de yapıldığını söyleyen Gürgan yıllar önce uluslararası platformlarda Türk olarak yer almanın önemini şu sözlerle anlatıyor: “Türk olmak bazen uluslararası arenada handikap da olabiliyor. Avrupa Üreme Cemiyeti’ne giren ilk Türküm. 10 sene önce girdiğimde Türk ve Müslüman olmam ilk planda zordu ancak sonra başkan yardımcılığına kadar geldim. Dünyanın çok önemli dergilerinden Fertility and Sterility ilk defa giren yönetici grubundaki Türk oldum. Bu yol dikenli ve zor bir yol. Çalışırsanız, fırsatları bir yönde değerlendirebilirseniz uluslararası camiada bir yere gelebilme imkanı oluyor. Uluslararası camiada çalışmalarınız ve işe verdiğiniz emekle yükselebiliyorsunuz.