Medimagazin logo

Prof. Dr. Samet Topuz: Menopoz tedavisinde temel prensip tedavinin bireyselleştirilmesi

İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Samet Topuz, "Menopoz tedavisinde temel prensip tedavinin bireyselleştirilmesi ve kişinin ihtiyaçlarına uygun olarak tedavinin düzenlenmesidir. Asıl amaç vazomotor semptomların önlenmesidir." dedi.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Samet Topuz: Menopoz tedavisinde temel prensip tedavinin bireyselleştirilmesi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol


Topuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan hayatının uzamasıyla birlikte kadınların hayatının üçte birinin menopoz döneminde geçtiğini belirterek, menopozun kadınlarda yumurtalıkların fonksiyonlarının bitmesi sonucu menstrüel kanamaların kesilmesiyle karakterize hormonal, psişik, fiziksel ve bilişsel değişiklikleri içeren bir hayat dönemi olduğunu anlattı.

Bir kadının 12 ay süreyle adet görmemesi veya gonadotropin olarak tanımlanan bazı hormonların eşik değerin üstüne çıkmasıyla menopoz tanısının konulduğunu belirten Topuz, "Menopoza geçiş genellikle aşamalı bir süreçtir. 47 yaş civarında başlayan bu süreç,  dört yıl kadar sürebilir. Ortalama menopoz yaşı 51'dir. Menopoz yaşını belirleyen en önemli faktör genetik faktörlerdir. Kötü beslenenler, vejetaryanlar ve sigara kullananlar daha erken menopoza girerler. 40 yaşından önce adetten kesilmeye ise erken menopoz denir." şeklinde konuştu.

Topuz, kadından kadına farklı olmakla beraber en rahatsız edici yakınmaların kadınların yaklaşık yüzde 80'inde görülen ateş basması, gece terlemeleri ve çarpıntı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu yakınmalar ortalama bir iki yıl sürer, bazen beş yıla kadar uzayabilir. Bunun yanında genital ve üriner sistemde östrojen hormonunun eksikliğine bağlı olarak görülen sıkıntıların yanı sıra idrar yolları enfeksiyonlarında artma yakınmalarını görebiliriz. Menopoz döneminde, psikolojik semptomlardan duygu durum değişiklikleri, sinirlilik, depresyon, konsantrasyon kaybı, uykusuzluk gibi yakınmalar olabilir. Uzun dönemde yine östrojen eksikliğine bağlı olarak osteoporoz dediğimiz kemiklerde erime buna bağlı olarak kemik kırıklarında artma yakınmalarını görülebilir. Ayrıca uzun dönemde kardiyovasküler hastalıklar ve alzheimer hastalığı riskinde artma olur."

 "Tedavide asıl amaç, vazomotor semptomların önlenmesidir"

Menopoz yakınmalarını ortadan kaldırmak için öncelikle hastaların şikayetlerinin değerlendirildiğini ve uzun dönemde karşılaşabilecekleri risklerin hastalarla paylaşıldığını anlatan Prof. Dr. Topuz, "Temel tedavi yumurtalıklardan salgılanması sona eren kadınlık hormonu olan östrojen hormonunun yerine konmasıdır. Rahimi olan kadınlarda östrojeni dengelemek için progesteron içeren kombine tedaviler verilir. Bunun yanında kemikleri korumak için kalsiyum ve D vitamini içeren preparatları önerebiliriz." ifadelerini kullandı.

Topuz, östrojen hormonu tedavisi hakkında bilgi vererek, şunları söyledi:

"Bu aşamada hastanın jinekolojik muayenesi yapılıp smear alınır. Olası jinekolojik kanserler ekarte edilir. Özellikle hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi sistemik hastalıkların olup olmadığı değerlendirilir. Hastanın mamografisi istenir. Meme filminde östrojen tedavisine engel bir durum olup olmadığına bakılır. Hastanın kan tahlilleri istenir. Hemogram kan yağları, şeker düzeyi, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına gerekiyorsa kemik dansitometrisine bakılır. Tüm bu değerlendirilmeler sonucunda hasta bilgilendirilerek tedavi gerekiyorsa tedavi şekli belirlenir. Östrojen hormonu oral yoldan, deriden, vaginal yoldan veya nazal spreylerle burundan verilebilir. Adet gördüren kesintili veya hiç kanamanın olmadığı kesintisiz rejimler uygulanabilir. Tansiyonu yüksek, kan yağları yüksek hastalarda transdermal yol dediğimiz cilde yapıştırılan hormon içeren bantlar ile tedavi yapmak daha uygundur. Menopoz tedavisinde temel prensip tedavinin bireyselleştirilmesi ve kişinin ihtiyaçlarına uygun olarak tedavinin düzenlenmesidir. Asıl amaç vazomotor semptomların önlenmesidir." 

"Egzersiz, kemikleri ve kardiyovasküler sistemi koruyacağı için yararlıdır"

Hastanın risk faktörleri yoksa ilaçların doktor kontrolünde 60 yaşına kadar güvenle kullanılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Samet Topuz, Dünya Sağlık Örgütü'nün çalışmasında 60 yaş üstü östrojen ve progesteron birlikte kullanımının meme kanseri riskinde çok küçük bir artışa sebep olabileceğini belirterek, 60 yaş üstü hastalarda fayda zarar hesabının yapılması gerektiğini anlattı.

Topuz, menopoz dönemindeki egzersizin, erken dönemde hastaları rahatsız eden sıcak basması ve terlemelerin tedavisinde etkin bir yöntem olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Menopoz döneminde yapılan egzersiz, kasları, kemikleri ve kardiyovasküler sistemi koruyacağından hastalar için yararlıdır. Diğer yandan sağlıklı beslenme çok önemlidir. Dengeli ve kilo kontrolünü önceleyen, sigaranın olmadığı ve alkolün kısıtlandığı bir beslenme tarzı menopoz döneminin sağlıklı geçmesinde son derece önemlidir. Basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Örneğin kuru baklagiller, esmer ekmek ve pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih edilmelidir. Et tüketiminde etin yağsız olmasına özen gösterilmeli, pişirme yöntemi olarak haşlama, buğulama veya ızgara yöntemi tercih edilmelidir. Fındık, kuru incir, süt ürünleri önemli kalsiyum kaynaklarıdır. Tuzu kısıtlamak, içinde fitoöstrojen olan yeşil yapraklı bitkileri ve kuruyemişleri tercih etmekte yarar var. Sıvı tüketimin artırılmasına da özen göstermek gerekir. Güneş ışığından yaralanmak kemik erimesine karşı hastayı koruyacaktır."
 

menopoz
i̇stanbul tıp fakültesi
samet topuz
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir