Medimagazin logo

Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel: Vücudumuzdaki hücrelerin sadece yüzde 10’u bizim

Toplum sağlığını etkileyen en önemli faktörlerden olan sürdürülebilirlilik Ankara’da konunun uzmanlarınca tartışıldı. 1. Uluslar arası Sürdürülebilir Yaşam Kongresinde konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel biyoçeşitlilik ve sürdürülebilirlilik adına biyobozunur ve biyoteknolojik uygulamaların kullanımına dikkat çekti
Kaynak: Medimagazin
Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel: Vücudumuzdaki hücrelerin sadece yüzde 10’u bizim
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

“Sürdürülebilir olması gereken biz insanlarız, kendi kendimizi yok etmeye çalışıyor gibiyiz” diyen Prof. Dr. Ögel sözlerini şöyle sürdürdü:  “Mikroorganizmalar dünyadaki canlıların yüzde 90’ınından fazlasını oluşturuyorlar.  Bu konuda bir farkındalık oluşturmak istiyorum bugün. Bizim de vücudumuzda kendi hücrelerimizin on katı başka hücreler yaşıyor. Bunların sağlığımızın üzerine çok önemli etkileri var. Toprak, su ve hava ile başlayan kirlilik doğrudan bizim bedenimizin bir parçası haline geliyor ve sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Kanserden obeziteye birçok hastalıkta bu bakteriler etkili hatta ruh sağlığımızı bile etkiliyor bakteriler. Yani araştırmalarla bunlar keşfedilmeye başlandı. ”

Prof. Dr. Ögel yeryüzünde yaşayan canlı sayıları ile ilgili çok farklı rakamların olduğunu ancak 2017’deki çalışmaya göre yeryüzünde yaklaşık 1.4 milyar canlı türü olduğunu tanımlı tür sayısının ise 1.5 milyon olduğunun söylendiğini belirterek sözlerini sürdürdü:

“Biyoçeşitliliğin nasıl değiştiği üzerine tahminlere göre yeryüzünde oluşmuş canlıların yüzde 99.9’u yok olmuş, nesli tükenmiş. Bu tükenişlerin 5 büyük felaketle olduğu tahmin ediliyor. Asteroit çarpması, kuraklık, sıcaklık gibi sebepler bunlar. İnsanlığın yarattığı kirliliğin ise dünyanın 6. Büyük felaketi olduğu bilim insanlarınca söyleniyor. Ayrıca kuşlarla ilgili elimizde olan verilere göre 10 bin kuşu türü var ve geçtiğimiz 500 yılda 128 türün nesli tükenmiş. Geçtiğimiz son yüzyılda 500 tür yok olmuş.  Bin 200 tür ise tehlikede. Burada aslında neslin tükenme hızının ivme kazandığını görüyoruz. Tükenme hızı normal hızın yüz katı olduğu söyleniyor.”

1 milyar 26 milyon bakteri türü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ögel milyarlarcasının da yerin ve suların altında olduğunun belirtildiğini sözlerine ekleyerek devam etti : “Bakteriler küçük genomlara sahip. Hızlı ürüyorlar ve hızlı adapte olabiliyorlar. İnsan dahil birçok canlının da bedeninde bulunuyorlar. Örneğin vücudumuzdaki hücrelerin yüzde 90’ı başka hücrelerden oluşuyor. Yüzde 10’u sadece bizim hücrelerimiz. Yüzde 90’ının da çoğu bakterilerden oluşuyor. “

Biyoçeşitlilik ve sürdürülebilirlilik adına canlılardaki adaptasyon kapasitesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ögel yapılan bir deneyi katılımcılar ile paylaştı. Deneyi heyecan verici olarak niteleyen Prof. Dr. Ögel deney çalışmasını şu sözlerle anlattı: Bakterilerin üreyebileceği bir agar hazırlanıyor ve bu agarın en dış kısmında antibiyotiksiz daha sonra da git gide artan miktarlarda antibiyotikten oluşan bir ortam hazırlanıyor. En dış sıfır daha sonra 0’dan bin kat fazla antibiyotiğe kadar olan bir ortamda bakterilerin nasıl adapte olabildiği ve bunun nasıl hızlı gerçekleştiğini gösteriyor”

Sürdürülebilirliğin devamının sağlanması için çözüm önerileri

Doğal tarım uygulamaları, probiyotik beslenme ama hap kullanmak yerine doğal probiyotik gıdaların tüketilmesi, aşırı hijyenden kaçınma yani deterjansız bir hayat tercih edilmesi, geri kazanıma önem vermek” diyerek çözüm önerilerini sıralayan Prof. Dr. Ögel biyobozunur malzemelerin kullanılması ve çevre dostu biyoteknolojik uygulamaların da önemine değinerek sürdürülebilirlilik için daha bilinçli bir yaşam dikkat çekti.

 

biyoçeşitlilik
zümrüt begüm ögel
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir