Medimagazin logo

Psikiyatri Uzmanı Yüce: 'Ruh sağlığı alanındaki sağlık hizmetleri gerektiği gibi uygulanamıyor'

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 4.4’ü depresyonda! Yayınlanan raporda depresyonun 322 milyon insanda görüldüğü, en çok 60-64 yaş aralığını etkilediği ve en yaygın olduğu bölgenin ise Afrika kıtası olduğu belirtiliyor. Raporda Türkiye’de 3 milyonun üzerinde insanın depresyonda olduğu kaydediliyor.
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Psikiyatri Uzmanı Yüce: 'Ruh sağlığı alanındaki sağlık hizmetleri gerektiği gibi uygulanamıyor'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Son 10 yıl içerisinde depresyon tanısı %8.4 oranında artış gösterirken; depresyon kadınlarda, %5.1 erkeklerde ise %3.6 oranında görülüyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Arzu Erkan Yüce DSÖ araştırma raporunu ele alarak şunları kaydediyor: 


“Bu hesaplara göre her on erkekten biri ve her beş kadından biri yaşam boyu en az bir kez depresyon tanısı alacaktır. Kadınlarda depresyonun daha fazla görülmesinin en önemli nedenleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, şiddet ve yoksulluk olarak gösterilmiştir. Bu rakamlara göre, dünyada her yirmi kişiden biri depresyon geçiriyor. Raporda 2015’te intihar ederek ölen kişi sayısı yaklaşık 800 bin kişi olarak belirtiliyor. Küresel ölçekte bakıldığına 15-19 yaş aralığındaki gençler arasındaki ikinci büyük ölüm nedeni, ne yazık ki intihar! Depresyon kişide ve yakınlarında önemli oranda yıkıma, yeti yitimine neden olabilmektedir. Günümüzde toplumsal bedeli yüksek halk sağlığı sorunlarının başında yer almaktadır.
Bu kadar yaygın bir hastalık olmasına rağmen depresyonun halen bir tabu olduğundan hareketle DSÖ, bu yılki 7 Nisan Dünya Sağlık Günü'nde bu konuda bir farkındalık ve bilgilendirme hareketi başlattı. “#Depresyon- #HadiKonuşalım” (“#Depression- #Let'sTalk”) sloganı ile yürütülen kampanyada Türkiye Psikiyatri Derneği Çalışma Birimleri ve Sosyal Medya Kurulu DSÖ ile eşgüdümlü çalışmış, kampanya ülkemizde de gerek ruh sağlığı çalışanları gerekse halk tarafından yoğun ilgi görmüştür. “


Depresyon olgularının yaklaşık %80'i işsizliğin yüksek oranda görüldüğü, sosyoekonomik düzeyin düşük olduğu, kalabalık yerleşimli bölgelerde görüldüğüne dikkat çeken Yüce, depresyon hususunda risk etkenlerini sıralıyor:
•    Erken ebeveyn kaybı
•    Madde ve alkol bağımlılığı
•    Anksiyete bozuklukları
•    Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olduğu bir bölgede kadın olmak
•    Gebelik ve lohusalık dönemi
•    Erken ebeveyn kaybı
•    Düşük sosyoekonomik düzey
•    Ayrı yaşama, boşanmış olma
•    İşsizlik
•    Yaşlılık
•    Daha önce depresyon geçirmiş olma
•    Diğer psikiyatrik tanılardan birine sahip olma
•    Yakın zamanda önemli yaşam olayları, stres etkenleri
•    Erken dönem uyum bozucu şemalar ve uygunsuz başa çıkma yöntemleri
•    Çocukluk döneminde travmalar, cinsel veya fiziksel istismar öyküsü
•    Bazı ilaçlar
•    Tıbbi hastalıklar (kalp hastalıkları, diyabet, kronik hastalık yaşayanlar ve bu hastalara bakım verenler)
•    Hormonal değişiklikler

Sağlık Bakanlığı’nın 2 Şubat 2015 tarihinde Türkiye’deki antidepresan ilaç kullanımıyla ilgili açıkladığı verilere göre Türkiye’de, her 10 kişiden 1’inin antidepresan kullandığını ifade eden Uzman Dr. Yüce “ Bu yüksek oranlar; ruh sağlığı alanından olmayan hekimlerce düzenlenen reçeteler, eczane çalışanları tarafından önerilen ilaçlar,  ‘komşu tavsiyesi’ ile kullanılan ilaçlar ve bilinçsiz kullanım oranlarına da işaret etmektedir” değerlendirmesinde bulunuyor. 
Uzman Dr. Arzu Erkan Yüce günümüzde ruh sağlığı alanındaki sağlık hizmetleri gerektiği gibi uygulanamadığına ve kısa sürede yapılan hızlı değerlendirmeler ile başlanılan tedavilerde; yetersiz uyunç, ilaçların yeterli doz ve yeterli süre kullanılmaması, düzensiz kullanım, tedavinin erken sonlandırılması, hızlı değiştirilen tedaviler, sık doktor değişikliği ve kalıntı belirtilerin tedavi edilememesi risklerine de dikkat çekiyor.

Uzman desteği almanın gerekli olduğunu gösteren sinyalleri sıralayan Yüce İlk iki maddeden en az biri mutlaka olmak koşulu ile belirtilerden en az beşinin varlığı, en az iki hafta boyunca hemen her gün, günün de büyük kısmında olması depresyon tanısına işaret ettiğini ifade ediyor. 
1.    Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu yaşıyorsanız ve kendinizi mutsuz, ağlamaklı, kederli hissediyorsanız,
2.    Daha önce keyif alınan işler, hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmamaya başladınız ve her şeyi mecburen yapıyorsanız,
3.    Çaba göstermemenize karşın önemli derecede kilo verdiniz ya da kontrolsüzce kilo aldıysanız,
4.    Uykusuzluk, dinlenemeden uyanma, ya da aşırı uyku halindeyseniz,
5.    Vücudunuzda, hareketlerinizde aşırı yavaşlama, ya da tam tersine aşırı huzursuzluk varsa,
6.    Halsizlik, bitkinseniz, enerjinizi yitirdiyseniz,
7.    Hemen her gün kendinizi değersiz hissediyor, küçük görüyor, suçlu ya da günahkar hissediyorsanız,
8.    Konsantrasyon yeteneğinizde azalma yaşıyorsanız (konuşulanlara, okunan yazılara, izlenilen TV programlarına dikkatini verememe), unutkanlık ya da kararsızlık içindeyseniz,
9.    Sık sık ölümü düşlüyor ve intihar planları ya da girişimleri 

 Depresyonu taklit eden durumları da sıralayan Yüce bazı tedavi uygulamalarının da depresyonu ortaya çıkarabildiğine dikkat çekiyor: 
Demir, B12, Folik Asit, D vitamini ve mineral eksiklikleri, tiroid hastalıkları, diyabet, çölyak, bazı kanser türleri, tümörler, böbrek üstü bezi hastalıkları, enfeksiyonlar, hormonal dengesizlikler ve dahası ya da bunların tedavilerinin etkileri depresyonu taklit edebilir ya da depresyonu ortaya çıkarabilir. “
Depresyonda acil durumlara da dikkat çeken Yüce, acilliyeti belirlenen durumlarda mutlaka hekime başvurulmasını şiddetle önererek; acil durumları şu şekilde sıralıyor:  “Kendine ve çevreye zarar verme eğilimi olanlar, gıda reddi olanlar, ayaktan tedaviyi sürdürme güçlükleri olanlar, psikotik özellik gösterenler ve ciddi intihar girişimi olanlar”
Kaynaklar
•    David D. Burns. Feeling Good. The New Mood Therapy. Avon Books, New York, 1999 ve David D. Burns. The Feeling Good Handbook. Plume Books, New York, 1999.
•    Aaron T. Beck. Cognitive Therapy and the Emotional Disorders. Penguin Boks, 1993.
•    http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/24/depresyon-konusunda-bilmek-istedikleriniz
•    http://psikiyatri.org.tr/uploadFiles/842017213359-depresyonbilgilendirme.pdf
•    http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/6/ruh-sagligi-calisanlari-gorev-tanimlamasi
•    http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/23/depresyon
•    http://www.psikiyatri.org.tr/basin/407/tpd-51-upk-basin-toplantisi-intiharin-en-sik-gorulen-nedenlerinden-olan-depres

ruh sağlığı
arzu erkan yüce
psikiyatri
Yorum (3)
Necati Deli
İnsanda , Millette Okuyacak , Düşünecek Hal de Bırakmadılar.. Resmen Bittik... Kriz Yok Diye Boş Boş Konuşuyorlar.. Cepte Metelik Dahi Kalmadı... Gülden KaraBöcük'ün Söylediği Gİbi Sürünüyoruz...
14
Cevapla
Necdet Yeşilyurt Adana
Pslklyatrl özellikli ve riskli bir tıp alanı temel konularda aynı dili konuşmak ekip ve uzmanlardan oluşan multidisipliner yaklaşım. Merkezde hasta aile sağlık personeli işbirliği. Özveri. Gözlem. Yardım. Ticari kaygı olmadan yapılan ilaç tedavi. Terapi aktiviteler rehabilitasyon sorumluluk alma... Olursa iyi sonuç alınacağını düşünüyorum
3
Cevapla
HÜSEYIN ŞAŞMAZ
Her tarihsel dönemin ve her toplumun kendine göre bir ‘ruh’, ‘sağlık’ ve ‘ruh sağlığı’ anlayışı var; bunu biliyoruz. Bugün de bir ruh sağlığı anlayışına sahibiz ama bu konuda konuşmak o kadar kolay değil. Zorluk, günümüzün durumundan kaynaklanıyor. Çinli bilgeler, eskiden birine beddua ederken ‘ilginç bir çağda yaşayasın’ derlermiş. Şimdi ilginç bir çağda yaşıyoruz. https://plus.google.com/u/0/109838719669290377148/posts/L5bscrMfoHs
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir