Ödül töreni 27 Ekim 2017'de New York City'de gerçekleşecek.
Beyin ve Davranış Araştırmaları Vakfı Bilim Konseyi Başkanı ve New York Presbiteryen Hastanesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Dr. Herbert Pardes, ödülü şu sözlerle duyurdu: “Dünyanın birçok ülkesinde insanlar korkunç bir şiddet, yerinden edilme, istismar, salgın hastalıklar ve toplumsal damgalama ile karşı karşıya. Çoğu zaman bu insanların acil fiziksel ihtiyaçları karşılanmaya çalışılırken eşit ölçüde aciliyet taşıyan ruhsal ihtiyaçları ihmal ediliyor. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), başka bir ruh sağlığı desteği imkanı ya da umudu olmayan insanlara bu konuda hizmet veren çok güçlü bir kuruluş."
Çatışmalı, tehlikeli ve istikrarsız birçok bölgede çalışma yürüten MSF doktor, hemşire ve çalışanları bize tekrar tekrar insana değer vermenin ne demek olduğunu hatırlattılar ve örnek teşkil ettiler.
Hem bedenin hem de zihnin iyileştirilmesi
İnsani krizler sırasında sağladığı acil tıbbi insani yardımla tanınan MSF, insan ya da doğa kaynaklı felaketler sonrasında ruh sağlığı hizmetlerinde boşluk yaşanan bölgeleri belirliyor ve ruh sağlığı desteğini tıbbi yardımla eşit düzeyde önemsiyor.
Felaketler; yaşanan yıkım, kaos ve ölüm nedeniyle yoğun bir korku ve çaresizlik hissine neden oluyor. Birçok insan depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, intihar eğilimi ve normal hayata devam edilmesini büyük ölçüde zorlaştıran yoğun bir korkuyla baş etmek zorunda kalıyor.
Ruh sağlığı desteği tıbbi ve psikolojik tedavinin başarıya ulaşması ihtimalini arttırdığı gibi HIV/AIDS, tüberküloz (verem), yetersiz beslenme ve bulaşıcı olmayan hastalıkların tedavisinde de önemli bir rol oynuyor.
Ruh sağlığı çalışmalarına ilk olarak 1990 yılında Ermenistan'da meydana gelen büyük deprem sonrasında başlayan MSF; 1990'lı yıllarda Gazze, Balkanlar ve Doğu Avrupa'da bu alandaki çalışmalarına devam etti. 1998 yılında ise ruh sağlığı ve psikososyal destek MSF tarafından acil insani yardım programlarının bir bileşeni olarak kurumsal düzeyde kabul edildi.
MSF bugün ruh sağlığı programları sayesinde binlerce insana ulaşıyor. Bu programlara örnek olarak Ürdün'ün kuzeyindeki bir hastanede Suriyeli çocuklar, Filipinler'deki tayfunda hayatta kalanlar, Haiti'de cinsel şiddetten kurtulanlar, Yemen'deki kolera hastalarının yanı sıra Irak, Lübnan, İtalya, Meksika, Tanzanya ve Sudan'da yerinden edilmiş kişilere verilen ruh sağlığı desteği verilebilir.
MSF; 2012 yılından bu yana Orta Amerika Kuzey Üçgeni olarak da bilinen El Salvador, Honduras ve Guatemala'dan kaçan binlerce göçmen ve mülteciye tıbbi hizmetin yanı sıra ruh sağlığı desteği de sunuyor. Yerinden edilen 65 milyonun üzerinde insanın yaşadıkları koşullar ve küresel mülteci krizine dikkat çekmek amacıyla MSF, ‘Forced From Home' başlıklı bir sergi de gerçekleştirdi.
MSF, insani krizlerin çoğu zaman gereğince ciddiye alınmayan ve tedavi edilmeyen uzun süreli ruhsal etkilerini önemsiyor ve ruh sağlığı desteği programlarını genişletmeyi planlıyor.
MSF ruh sağlığı danışmanı Kaz de Jong, “Bu ödül MSF'nin yürüttüğü çalışmalar açısından büyük bir onur. Hastalarımızın ihtiyaçlarının ve insani krizler sırasında ruh sağlığı desteğinin öneminin görünür kılınması açısındansa çok daha önemli ve anlamlı." dedi.
