Medimagazin logo

Uzmanlar uyardı: Çocuklar ve öğretmenlerin otizm hakkında bilinçlendirilmesi gerekiyor

Aksaray’daki Mehmetçik İlkokulu’nda otizm sınıflarının kapatılmasını isteyerek otizmli öğrencileri yuhaladıkları haberlerinin ardından velilere tepkiler sürerken; uzmanlar otizmli çocukların eğitiminde kaynaştırma uygulamasının önemine işaret ediyor. Uzmanlar kaynaştırma eğitiminde sınıf mevcudu sayısının az tutulması ve diğer çocuklar ve öğretmenlerin otizm hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor
Kaynak: AA
Uzmanlar uyardı: Çocuklar ve öğretmenlerin otizm hakkında bilinçlendirilmesi gerekiyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Aksaray’daki Mehmetçik İlkokulu’nda 42 özel öğretim öğrencisi kendi çocuklarıyla aynı okulda eğitim görmesini istemeyen diğer çocukların velileri tarafından yuhalanmıştı. Bu haberlerin ardından başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere pek çok kurum da harekete geçti. Mehmetçik İlkokuluna bir müfettiş grubu görevlendirilirken okulun müdürü de açığa alındı. Tüm Türkiye’yi derinden yaralayan bu olayın ardından uzmanlar, “Bu çocuklar doğuştan sosyal ve iletişim becerilerinin gelişmesini etkileyen yaygın gelişimsel bir bozukluğa sahip. Toplum tarafından ötekileştirilmeleri olumsuz etkilere yol açıyor. Sosyal yönden reddedilmek içe yönelmenin şiddetini artırır” uyarısında bulunuyor.

Öğretmenler özel eğitimden anlamalı ve öğrenci sayısı az tutulmalı

Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikoloğu Leyla Arslan, otizmli çocuklar için kaynaştırma sınıfı uygulamasının önemli olduğunu söyledi.

Otizmli çocukların otizmin derecesine göre rehberlik ve araştırma merkezi tarafından değerlendirildiğini belirten Leyla Arslan, “Bu çocuklardan bir kısmı otizmin derecesine göre sadece kendileri için açılmış olan okullara giderken bir kısmı normal sınıfa, bir kısmı normal okulda özel sınıfa uygun görülürler. Böyle yönlendirilmiş olan çocukların sosyalleşme, bilişsel fonksiyonlarında gelişme ve kendini ifade becerilerinde artış öngörülür. Bazı durumlarda normal okulda ve aynı sınıfta da olabilenler vardır. Bu dengeyi kurabilmek öğretmenin özel eğitimden anlamasını gerektirdiğinden bazı sınıflarda yaşanan sorunlar kolayca çözülebilir. Buna kaynaşma eğitimi diyoruz. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise bu sınıflardaki öğrenci sayısının az tutulması olmalıdır” dedi.

“Sosyal yönden de reddedilmek eğitimi amacından saptırır”

Otizmli çocukların etiketlenmeden önemli oranda etkilendiğini belirten Leyla Arslan, “Bu çocuklar normal çocuklardan zaten korkuyor, kendi kendilerine de korkuları var, yetersizlikleri var, iletişime kendilerini kapatmak ve içe dönmek en büyük sorunlarıdır. Eğitimle bu durum aşılmaya çalışılırken sosyal yönden de reddedilmek eğitimi amacından saptırır. İçe yönelmenin şiddetini arttırır” uyarısında bulundu.

Çocuklar zarar vermeden ve zarar görmeden yaşayabilmeyi öğreniyor

Otizmli çocuklarla bir arada eğitim görmenin diğer çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu kaydeden Leyla Arslan, normal çocukların otizmli çocuklarla bir arada bulunarak aslında onlara nasıl davranacağını öğrenmeleri ve onlarla nasıl arkadaşlık kuracağını öğrenmelerinin de önemli olduğunu vurguladı. Leyla Arslan, “Bu durum onlara da insani değerleri kazandırır. Problem çözme ve iletişim becerilerini arttırır. Zarar vermeden ve kimseden de zarar görmeden yaşayabilmeyi öğrenebilmek eğitimin nihai amacıdır” dedi.

'İlişki kurmak otizmi azaltıyor'

Burada okul idaresi ve öğretmenlerin de seferber olması ve uygulamaya önem vermesi gerektiğinin altını çizen Leyla Arslan, “Bazı çocuklara görev verilebilir. Bu konuda çok iyi olan çocuklar da var. Başlangıçta iletişim sorunları ile baş edemeyebilirler ama hafif derece otizmli çocuklar, normal çocuklarla güzel ilişki kurabilir ve bundan çok önemli yarar sağlayabiliyorlar. Aslında normal bir çocukla ya da normal bir yetişkinle otizmli çocuğun bire bir çalışması, onunla birlikte yemek yemesi ve yaşaması, birlikte gezmesi, onunla birlikte büyümesi otizmi azaltıyor. Otizmli çocuk, bir yetişkin olunca normal bir birey gibi görünebiliyor. Bu durum bütün toplumlarda kabul edilmesi zorunlu bir olgudur” dedi.

'Otizmin bulaşıcı olmadığını anlatmak önemli'

“Otizmli çocuğu etiketlemek ve ötekileştirmek hem sağlıklı hem otizmli çocuklara iyi gelmiyor” uyarısında bulunan Uzman Klinik Psikolog Leyla Arslan, “Bu ayrıştırmayı ve etiketlemeyi yapmak, kişinin kendi yetersizliğinden ve cahilliğinden korkmasıdır. Problem çözmeyi bilememek ve insanın insan olma özelliklerini kaybetmesi, belki de her insanda birazcık olan otizmle yüzleşmekten kaçmasıdır diyebiliriz. Otizmin ne olduğunu velilere doğru anlatmak gerektiği gibi, velilerin okul yöneticilerinin işini zorlaştırmaması da beklenir. Herkesin eşit miktarda eğitimden faydalanma hakkı vardır. O çocukların eğitime daha çok ihtiyacı vardır. Eğitim almamış bir engelli grubu, toplumda daha büyüten sosyal problemlere yol açabilir. Bu tip sorunların çözülmesine katkı sağlamak her vatandaşın görevidir. Aslında bu engeli Milli Eğitim bakanlığı güzel bir yönetmelikle ortadan kaldırmıştır, sadece velilerin bu durumun bulaşıcı bir şey olmadığını, iki tarafın da birbirini olumlu bir şekilde etkileyebileceğini çocuklara anlatmak önemli” dedi.

otizm
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir