MEDİMAGAZİN - Türk Dermatoloji Derneği Dermatoloji Uzmanlık Sonrası Eğitim Kurulu (DUSEK)’nun düzenlediği “Kozmetik Dermatoloji Kursu” 09-10 Aralık tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Kozmetik uygulamalarla ilgili akademik bilgilerin ve pratik çalışmaların yanı sıra, son yıllarda sıklıkla gündemde olan hekimsiz uygulamalar ve yasadışı yerlerle ilgili bilgilendirmelerde bulunmayı amaçlayan kurs hakkında açıklamalarda bulunan Türk Dermatoloji Derneği(TDD) Başkanı Doç.Dr.Güneş Gür Aksoy, “TDD olarak uzmanlık sonrası eğitime de çok önem veriyoruz. Kurs ve eğitimlerimizde üyelerimizden gelen taleplere göre hazırlıyoruz.” dedi.
Doç.Dr.Güneş Gür Aksoy
Aksoy, “Kozmetik Dermatoloji Kursumuzda botoks ve dolgu uygulamaları, PRP(Platelet-rich plasma), mezoterapi ve ip uygulamaları yapıldı. Kozmetik dermatoloji çok hızlı gelişen bir sektör ve Türkiye’deki eğitimlerde bir standardizasyon olamayabiliyor. Bu nedenle uzmanlık sonrasında da hem yeni gelişmeleri takip edebilmek, hem en ideal şekilde komplikasyonsuz, en doğal, en güzel gözükecek şekilde uygulayabilmek amacıyla uzmanlarımıza kurslar veriyoruz.” açıklamasında bulundu.
TDD tarafından düzenlenen bu kursların tamamen ücretsiz olduğunu belirten Aksoy, “ Yine asistan eğitimleri için düzenlediğimiz kış okulu ve baharda düzenlenen kurslarımızda kadavra üzerinde eğitimler veriyoruz. Bu kursları veren hocalarımız da tamamen gönüllük esası ile çalışıyor.” dedi.
Yanlış uygulamalar körlüğe bile neden olabilir
Hekim dışı kozmetik dermatoloji uygulamalarının körlüğe kadar giden komplikasyonlarda neden olabileceğine dikkat çeken Aksoy, “Kozmetik uygulamalar bu işin eğitimini almış dermatolog ve plastik cerrahlar tarafından yapılmalı. Bu işlemleri güzellik salonlarında, kuaförlerde ve kafelerde uygulayanları görüyoruz. Ben buna cahil cesareti diyorum çünkü bu uygulamalar kalıcı hasar bırakabilir.” dedi.
Hekim dışı en fazla yapılan işlemler; botoks ve dolgu
Hekim dışı en fazla yapılan işlemlerin botoks ve dolgu uygulamaları olduğu bilgisini veren Aksoy, “Bu uygulamaları hekimler dışında başka kişilere yaptıranlar, fiyatı daha ucuz diye onlara yaptırıyor. Oysaki o uygulamayı yapanlar insan fizyolojisiyle bağdaşmayan maddeleri kişilerin dudaklarına, yanaklarına zerk ediyorlar. Botulinum Toksin A uyguluyorum deyip başka maddeler uyguluyorlar ya da miktarını az verebiliyorlar. Ucuz olmasının nedeni bu.” ifadelerini kullandı.
“Derinin yapısını en iyi bilen kişiler en doğru uygulamayı yapar”
Çok geniş bir alan olan dermatolojinin bir ayağı olan kozmetik dermatolojinin önemli bir uzmanlık alanı olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Her dermatolog kozmetikle uğraşmayabilir ama kozmetikle uğraşan dermatolog derinin yapısını en iyi şekilde bildiği için en doğru uygulamayı yapacak olan kişidir. Biz onun için derinizi dermatoloğunuza emanet edin diyoruz, biz yıllarca bunun eğitimini alıyoruz.” dedi.
Kozmetik uygulamalarda doğru bilinen yanlışlar!
Dolgu ve botoks uygulamalarının doğal olmayan bir görüntüye sebep olacağı düşüncesinin yanlış olduğunu belirten Aksoy, “Oysaki bu tamamen yanlış uygulamanın sonucudur. Doğru uygulama yapıldığı takdirde hastada sadece bir gençleşme ve güzelleşme meydana gelecek ve doğalın dışında bir görüntü oluşmayacaktır. Eğer siz hangi aksın, hangi hareketi yaptırdığını bilirseniz o enjekte ettiğiniz dolgunun derinin hangi katmanına gideceğini bilirseniz doğallıktan sapmadan çok hoş bir görüntüyü yakalayabilirsiniz.” dedi.
Aynı tip ifadesiz yüzler yanlış uygulamadan kaynaklanıyor
Aksoy, “Yanlış uygulamalar sonucunda komplikasyonlar olmasa bile aynı tip, ifadesiz ve mimiklerin tamamen kaybolduğu yüzler ortaya çıkıyor. Bunlarla karşılaşanlar da bunu işlemin sonucu olarak addediyor, hayır bu hatalı uygulamaların sonucudur.
Mesela hastalar bazen tek bir noktaya yapalım istiyorlar ancak biz onu dengelemeyi de biliyoruz. Kaslar birbirinin hep aksi yönünde çalıştıkları için bir kası çok fazla felç ettiğiniz zaman diğer taraf çok fazla aktif oluyor. Dolayısıyla biz bir tarafa az uygulama, bir tarafa daha fazla uygulama gibi dengeyi gözeterek işlem yapıyoruz. O yüzden eğitim çok önemli.” ifadelerini kullandı.
Lazer de suistimal ediliyor
Dermatoloji alanında en fazla suistimal edilen bir diğer alanın ise lazer uygulamaları olduğunu belirten 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Nilgün Şentürk Medimagazin’e yaptığı açıklamada,
“Biliyorsunuz kuaförlerin sadece IPL(Intense Pulse Light) lazer uygulamalarına izin verildi. Fakat şu anda kuaförlerin çoğu IPL lazer değil, diode lazer, alexandrite lazer gibi epilasyonda daha etkili ve sadece doktorların kullanabileceği lazerleri kullanmayı tercih ediyorlar. Bu cihazlar oldukça ciddi cihazlar, bazen doktorlar bile yanık oluşturabiliyor. Yanık oluştuğunda doktor bunu nasıl tedavi edebileceğini biliyor ancak kuaförün böyle bir yetkisi ve bilgi donanımı yok.”dedi.
Prof.Dr.Nilgün Şentürk
IPL’nin lazer değil yoğun ışık kaynağı veren yüzeyel kılları yakmada kullanılan ve kalıcı sonuçlar vermeyen bir uygulama olduğu bilgisini veren Şentürk, “Açıkçası hiçbir doktor IPL’i epilasyon amaçlı kullanmaz. IPL, damarlarda ve lekelerde çok güzel etkileri olan bir cihaz ancak farklı dalga boylarında olması gerekiyor. Ama kılda kullanılan dalga boyları farklı, ama hiçbir doktor elinde o dalga boyları olduğu halde epilasyon amacıyla IPL kullanmaz.” ifadelerini kullandı.
Epilasyon cihazı ile dövme siliyorlar!
Lazer konusunda yapılan bir diğer yanlış uygulamanın ise, lekelerin giderilmesi, dövme silinmesi ya da damarlar ilgili işlemlerde uygulanması olduğuna dikkat çeken Şentürk, “Lazer adı altında o kadar geniş spektrumda cihaz var ki hepsinin dalga boyu ve etki mekanizması çok farklı ve farklı yönlere etki ediyorlar. Mesela epilasyon cihazıyla yakılmış dövmeler görüyoruz, bu deride yanık izleri bırakıyor.” açıklamasında bulundu.
