Medimagazin logo

Kovid-19 için yeni bakış açısı: Daha yüksek hemoglobin, daha yüksek mortalite ile sonuçlanabilir

Yeni makale: Akciğer hücrelerinde karbondioksit ve oksijen değişimi hızlı gerçekleştirilemediği için yoğun bir zehirlenme ve inflamasyon meydana geliyor ve buzlu cam şeklinde akciğer görüntüleri ortaya çıkıyor.
Kovid-19 için yeni bakış açısı: Daha yüksek hemoglobin, daha yüksek mortalite ile sonuçlanabilir
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN-Yeni Koronavirüs pnömonisi (Kovid-19) etkeni olan yeni koronavirüs,  pozitif iplikli bir RNA virüsüdür.

Bu virüs spike proteinleri (S), zarf proteinleri (E), membran proteini (M) ve nüklepkapsid proteini olmak üzere yapısal proteinlerinin yanı sıra orf1ab, ORF3a, ORF6, ORF7a, ORF10 ve ORF 8 adlı yapısal-olmayan proteinlere sahiptir. 

Çin’de yapılan, bu virüse ait bazı proteinlerin biyolojik rollerini kıyaslayan bir çalışma, ORF8 ve yüzey glikoproteinlerinin porfirin’e bağlanabildiğini gösteriyor.

Aynı zamanda, orf1ab, ORF10 ve ORF3a proteinleri hemoglobinin 1-beta zinciri üzerindeki hem’e hücum etmek üzere koordine oluyor ve demiri uzaklaştırarak porfirin meydana getiriyor

Bunun sonucunda oksijen ve kardondioksit taşıyacak hemoglobin düzeyi gitgide azalıyor. 

Akciğer hücrelerinde karbondioksit ve oksijen değişimi hızlı gerçekleştirilemediği için yoğun bir zehirlenme ve inflamasyon meydana geliyor ve buzlu cam şeklinde akciğer görüntüleri ortaya çıkıyor.

Bu mekanizma aynı zamanda insan vücudundaki normal hem anabolik yolağına da müdahale ediyor.

Bu analizlerin sonuçlarına göre, sıtma ve porfiria hastalıklarının tedavisinde de yer alan klorokin orf1ab, ORF3a ve ORF10’un porfirin oluşturmak üzere hem’e hücum etmesini önleyerek, ORF8 ve yüzey glikoproteinlerinin porfirinlere bağlanmasını bir miktar inhibe edebiliyor ve respiratuar distres semptomlarını etkin bir biçimde hafifletebiliyor.

Favipiravir zarf proteini ve ORF7a proteininin porfirine bağlanmasını inhibe ederek virüsün konak hücreye girişini ve serbest porfirinlere tutunmasını engelleyebiliyor. 

Bu çalışmaya göre birçok hastanın hemoglobin ve nötrofil sayıları azalıyor; ferritin, sedimentasyon, CRP ve LDH düzeyleri artıyor. 

Hastanın hemoglobini ve hem düzeyi azaldıkça vücutta zararlı demir iyonları birikmeye başlıyor; bu ise inflamasyona yol açıyor. 

Okside hemoglobine viral proteinlerin saldırmasının sonucu oksijen taşıyan hemoglobin düzeyinin azalmasının yanı sıra, deoksidize hemoglobine invaze olan viral proteinler karbondioksit ve şeker taşıyan hemoglobin düzeyini azaltıyor.

Sonuç olarak diyabetik hastaların kan şekeri unstabil olabiliyor. Hasta karbon dioksit zehirlenmesi ile kötüleşebiliyor. Akciğer hücrelerinde karbondioksit- oksijenin iyi değiştirilememesine bağlı gelişen yoğun inflamasyonun sonucunda buzlu cam görünümü ortaya çıkıyor. 

 

Daha yüksek hemoglobin, daha yüksek mortalite ile sonuçlanabilir

Hemoglobin düzeyi, kanda önemli bir biyokimyasal indikatör; düzeyi cinsiyetlere göre farklılık gösteriyor. Erkeklerin enfekte olmasının kadınlara kıyasla daha yüksek olmasının nedenlerinden birinin bu olabileceği düşünülüyor. 

Ayrıca orta ve ileri yaşlı hastalar, özellikle altta yatan diyabet gibi hastalığı olanlar risk altında. Diyabetik hastaların bir deoksihemoglobin olan glikozile hemoglobinlerinin daha fazla olması bu hastalardaki yüksek enfeksiyon oranını açıklayabilir. 

 

Dr. Tuğba Gamsız

Medimagazin Dış Haberler Editörü

kovid-19
porfirin
orf10
orf3a
hemoglobin
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir