Medimagazin logo

Ameliyatlar neden durdurulmak isteniyor ! Neler oluyor?

SUT değişikliği, tıbbi malzemelerin fiyatlandırılması ve kamuoyunda yaratılmak istenen algı!
Ameliyatlar neden durdurulmak isteniyor ! Neler oluyor?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Geçtiğimiz günlerde çoğu basın-yayın organında "Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tıbbi malzemelerde indirime gitti, ameliyatlar durdu!Ameliyatlar durma noktasına geldi’’ başlığı ile birçok haber yer aldı. Bu haberlerde özetle;SGK'nın 1 Ekim tarihi itibarıyla tıbbi malzemelere ödediği ücretlerde büyük miktarda indirim yapmasıyla, tıbbi malzeme firmalarının bu düşük fiyatlar nedeniyle kamu hastanelerinde ihaleye girmediği ve bundan dolayı da kamu hastanelerinin malzeme alamaz hale geldiği, özellikle de beyin, kalp ve ortopedi gibi alanlarda birçok ameliyatın malzeme yokluğundan iptal edildiği' belirtilmektedir.

 

Ameliyatların durdurulmasının! Nedeni gerçekten de tıbbi malzemelerdeki fiyat düşüşü mü?

Bu haberler sonrası kamuoyunda tıbbi malzemeler konusunda neler oluyor? Sorusu sıkça sorulmaya başlandı.Bu konuda yapılan Sağlık Uygulama Tebliğindeki (SUT) değişikliğe yakından bakarak tıbbi malzemelere ilişkin "neler oluyor’’ sorusuna birlikte yanıt arayalım!

Kullanılan tıbbi malzemeler ile ilgili kullanım endikasyonu, ödeme kriterleri ve kuralları ile SUT kodu ve fiyatları SUT Ek- 3 listesinde mevcuttur.

 

‘’Serbest kodsuz malzeme’’ niteliğinde tanımlanmayan branşlara ait olan tıbbi malzemelerin faturalandırılması, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası verileri ile Kamu İhale Kurumu ihale ortalamasına göre yapılmakta idi. 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren SUT değişikliği ile tüm tıbbi malzemelerin alan tanımları, SUT kodları ve fiyatları belirlendi ve böylece fiyatı tanımlanmamış tıbbi malzeme kalmadı.  Ayrıca bu değişiklikte ‘Birden fazla branşta kullanılan tıbbi malzemeler’ listesinin kapsamı da genişletildi.

 

Yapılan SUT değişikliği ile tıbbi malzeme fiyatlarında neler oldu?

1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren SUT değişikliği ile bazı branşlara ait tıbbi malzeme fiyatlarında artış, bazı branşlara ait tıbbi malzeme fiyatlarında ise düşüş meydana gelmiştir. Kamuoyunda yaratılan algı tümüyle gerçeği yansıtmamaktadır. Tıbbi malzemelerin tümünde fiyat düşüşü meydana gelmemiştir. Konuyu daha ayrıntılı olarak örneklersek;

 

 

SUT Ek 3 Listesinde yer alan tıbbi malzemelerin SUT kodu, eski ve yeni fiyatları karşılaştırarak ayrıntılı olarak incelediğimizde tablolardaki sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Buna göre;

1. Fiyat değişikliği tüm tıbbi malzemelerde yapılmamıştır.

2. En çok fiyat düşüşü ortopedi ve travmatoloji branşında artroskopi ve eklem cerrahisi alan grubuna ait tıbbi malzeme listesinde meydana gelmiştir.

3. Kamuoyunda yansıtıldığı gibi kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, omurga cerrahisi ve beyin cerrahisi branşına ait tıbbi malzeme fiyatlarında çok az kalemde fiyat azalması, çoğu kalemde ise fiyat artışı meydana gelmiştir.

 

ÇÖZÜM VATANDAŞIN CEBİ DEĞİLDİR!

Sosyal Güvenlik Kurumu, yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği ile tıbbi malzeme fiyatlarında değişiklik yapmıştır. Bu SUT değişikliği ayrıntılı incelendiğindeSGK'nın kendi mali disiplinini korumaya çalıştığı ve kullanım endikasyonunda suiistimal yapıldığını(!) düşündüğü bazı branşlardaki tıbbi malzeme fiyatını düşürdüğü görülmektedir.

 

Kamuoyunda yapılan tartışmaların gittiği yön ve daha önce eş değer ilaç uygulamalarında karşılaşılan durum, hem SGK'nın mali disiplinini korunması hem de önümüzdeki günlerde tıbbi malzeme ticareti yapanların karlarının azalmaması için faturanın vatandaşa kesileceğini işaret etmektedir. SGK tarafından bedeli karşılanan tıbbi malzemelerde ‘iyi malzeme kullanalım, aradaki farkı da vatandaş ödesin’ şeklindeki yaklaşımları karşımıza çıkarılacağı ve çözüm olarak vatandaşın cebinin gösterileceği tahmin etmek güç olmasa gerektir.

 

Sağlık otoritesi tarafından dayatılan sağlık politikası, daha çok hasta muayene etmeyi, daha fazla ameliyat ve girişimsel işlem yapmayı bilimsel bir gelişme olarak sunmaktadır. Performans sistemi ile kamu hastane işletmelerinin daha fazla kar elde etme çabalarına ve ticari suiistimallerine hekimler ortak edilmeye çalışılmaktadır.

 

Son yapılan bu SUT değişikliği ile kamuoyunda yapılan tartışmalarda sağlığın bu denli ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılmasının yarattığı sakıncaları dile getirmek gerekmektedir.  Fiyat spekülasyonlarını engellemek için ilaç ve tıbbi malzemelerin kamu tarafından üretimi gündeme gelmelidir. Neden bu kadar çok ameliyat ve tıbbi girişime ihtiyaç duyulduğu sorgulanmalıdır.  Ucuz tıbbi malzemelerin kalite kontrol konusu tartışılmalıdır. SGK bazı tıbbi malzemelerdeki fiyat düşürülmesinin nedenini kamuoyuna açıklamalıdır.

 

Çözüm olarak  ‘iyi malzeme kullanalım farkı vatandaş ödesin ’ şeklindeki vatandaşın cebini adres olarak gösteren anlayış şiddetle rededilmelidir.

 

Dr. Ergün DEMİR

İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi üyesi


Dr.Güray KILIÇ
İstanbul Tabip Odası TTB delegesi

ameliyatlar
neden
durdurulmak
isteniyor
!
neler
oluyor?
Yorum (10)
Vahap Beyazpınar
Yukarıda verdiğiniz örnekler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.Fiyatı yükseltilmiş olarak gösterdiğiniz ürün sayısı bir toplamda 15 adeti geçmez.Beyin Cerrahide fiyat artışı olan ürünleri UBB den iyi incelerseniz Aynı firmaya ait olduğunu görebilirsiniz!!!!!!!!. Ortopedide fiyatı yükselen tek ürün olan AE 1971 kodlu ürün ün hikayesi ise gerçekten trajı komiktir.Öncelikle şunu bilmek lazım Eski fiyat diye verdiğiniz ürün fiyatları 30/8/2014 tarihinde yayınlanan SUT tebliğinde indirilmiş fiyatlardır bu fiyatlar zaten normal fiyatlardan % 80- cıvarında indirilmiş halidir Yeni fiyat denilen ise 30/09/2014 tarihinde revize edilmiş halidir Ortopedi branşı AE grubu ürünlerde Sut eşleştirmesi için verilen son süre 29/08/2014 ve SUT tebliği 1 gün sonra yayınlanmıştır eşleştirmede verilen Kodlar SUT listesinden kaldırılmıştır!!!!!!!! 1 günde ne değişti yoksa bu liste daha önce belirlenmişti eşleştirmede bazı firmalar elendimi? Kısacası Bu hikaye biraz karışık yapılmak istenen doğru ama uygulamada bazı sıkıntılar var.İsteyenle konuyla ilgili daha detaylı konuşabilirim.Konuyu açıklamaya çalışan Hekim arkadaşlar uygulamanın detayları hakkında gerçekten bilgi sahibi olmadıklarını veya eksik bilgi verdiklerinin farkında değiller sanırım.
0
Cevapla
Vahap Beyazpınar
Yaptığım yorum eğer site yöneticisinin onayından geçerse yayınlanmayacak demektir
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Evet tartışmanın ve sorunun kök sebebi ne ? İzmir ve İstanbuldan bir TB delegesi iki meslektaş tesbit etmişler. Neyi tesbit etmişler? Aktarıyorum. "Sağlık otoritesi tarafından dayatılan sağlık politikası, daha çok hasta muayene etmeyi, daha fazla ameliyat ve girişimsel işlem yapmayı bilimsel bir gelişme olarak sunmaktadır. Performans sistemi ile kamu hastane işletmelerinin daha fazla kar elde etme çabalarına ve ticari suiistimallerine hekimler ortak edilmeye çalışılmaktadır" Mesele budur ve bu koekunç bir soruna işaret ediyor.O yüzden sağlıkta her alanda , burada yazılan yorumlarda da görüleceği üzere sorun var. Sorun sayın "acı ama gerçekte" Dr.Yeşilçimenin dediği gibi sorunlu sağlık algısında( ticarileşmiştir ve aşırı bürokratik siyasetin hegomonyasında onyıllardır bozulmaktadır ) , iki mevcut sağlık sisteminde performans+malpraktis uygulamalarıyla "rincirlerinden boşalan" , "aşırı tüketim koagülopatisine düşen" sağlık sistemimizdir. Sebeb ve çözümde kültürel , ahlaki , siyasal boyutları ve sorunları kuşkusuz var.Günümüzde mevcut performans sistemi ve artanan ikiye üçe katlanan maliyet ve işlemelere rağmen halen sürdürülebilen sağlık uygulamaları yaygın sorunumuz ahlaki boyutunu gösteriyor.Ortağıyız , seyircisiyiz. Türkiye sağlıkta yaşadığımız ardı ardına akıl tutulması yaşatan uygulama ve sorunlarla adı konacak olursa en basitinden performans+malparaktis uygulamalarını kaldırabilecek ekonomik , kültürel ve alt yapı sorunlarını dışa vuruyor.Sağlıkta her değeri yerle bir eden siyasiler bunu görmemekte pek ısrar ediyorlar. Basit değerlere ihtiyac var ! Sağlık bu günlerde bir dönüşümden geçiyor.Sağlık asimetrik ilişkilerin olduğu ( Asimetrik ilişki ? ; daha önce asimetrik ilişki hekim hasta iişkisiydi günümüzde bu ilişkiye sağlıkta ticarileşme ile büyük kazanç beklentisi olan değişik çapta şirketler eklendi ) ve aşırı maliyetli , yüksek meblağlar fiyatlamalar var. Herşeyden önce "sağlık" ticaretten arındırılması ve çoklu kontrole , şeffaflığa ,liyakatın denetimine ihtiyaç duyuyor. Benzer sorunlar kontrolsüz hekim ilaç firmaları ilişkisinde de malesef vardır.Asimetrik ilişkidir.Türkiyeye yüksek ilaç maliyeti ve aşırı ilaç kullanımı gibi bir etkisi çok açıktır. Çoklu kontrollü , bütünsel yaklaşımı olan , sevk kayıt ve eşgüdümü olan , ticarileşmemiş , siyasal hegomonyadan kurtulmuş sağlık sistemi.Bunlar işletilebilirse , siyasetin hegomonyasından bilimsel hegomonyaya geçebilirse ( nasıl olacaksa? )her şey çok kolay yerli yerine oturabilir. Fiyatlardaki bu oynamalar hegomonoik ve anomolik rakamlara , değerlere , anlayışa, ortama işaret ediyor.Malesef. Birilerinin ya önceki fiyatlardan ya sonraki fiyatlardan çok büyük yanlış yaptığı ortaya çıkıyor.Başka türlü açıklamak zordur.Yanlış yapanında çoklu kontrole tabi olmadığı , şeffaflığını ve güvenilirliğini kaybettiği anlaşılmaktadır. Türkiye Sağlıkta Dönüşüm sürecinde Kanun Hükmünde Kararnameler ile sağlıkta yaratılan siyasal ortamla bir akıl tutulması yaşamaktadır. Çöken büyük marka üniversiteler ve döner sermayeleri , artan şiddet , artan maliyet , çalışanların tükenme sendromu , üniversitelerin ve acilelerin iş yükü , katlanan operasyon ve poliklinikler , liyakat sorunlarında yaşanan tartışmalar ve bugünlerde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun seçimlerinde basına yansıyan siyasallaşma ve yargının şuradan buradancı tartışmaları görmek isteyen için göstergedir.Hepsi bir bütünlük arz ediyor. Sayın Demir ve Kılıca teşekkür ediyorum.Sağlıkta en ihtaç duyduğumuz şey ne insan kaynağı ve maddi kaynaklardır.Basit gerçeklerin işletilmesi gerekiyor.Sağlıkta ilk yapılacak gereksiz iş ve bu gereksiz işin insan kaynaklarımızı tüketmesidir. Çoklu kontrol ,süreçte sorunları çözerek ilerdiğine emin olunan (çoklu kontrole tabi ilerlenen ve kendi kendini denetleyen bir mekanizma kurmak gerekiyor ) Türkiyenin mevcut olanakları yeterli bir olumlu gelişme gösterecektir.
0
Cevapla
asistanMemet
Bir de şu epiduroskopi soygununu durdurabilseler iyi olacak.
1
Cevapla
bayrAm cessur
Bu arkadaslarimiz tekrar suta bir gozatsinlar.bazi ameliyatlarda 3.basamakta yapilabiliyor artik.biz bu operasyonlari yapma kabiliyetine sahip degilmisiz gibi...
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir