MEDİMAGAZİN - Fransa ve ABD'den üreme uzmanlarından oluşan ortak bir ekip tarafından yürütülen ve yakın zamanda Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, kadınların aylık yumurtalık döngülerini belirleyen biyolojik mekanizmaları inceliyor. Tarihsel olarak bilim insanları, Charles Darwin'in kıyı bölgelerindeki insan yaşamına ilişkin gözlemlerine kadar uzanan bir teori olan adet döngüsünün ay döngüsüyle uyumlu olabileceğini düşünmüşlerdi. Ancak bu yeni çalışma, ay döngüsü ile menstrüel döngülerin başlangıcı arasında ihmal edilebilir bir bağlantı olduğunu göstererek uzun süredir devam eden bu inanca meydan okuyor.
Uyku düzenini düzenlemedeki rolü nedeniyle birçok kişinin aşina olduğu bir terim olan sirkadiyen ritim, 24 saatlik bir süre içinde fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişiklikleri belirler. Bu doğal iç zamanlama mekanizması sadece insanların ne zaman yorgun hissettiklerini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda adet döngüleri üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere daha geniş etkilere sahip.
Araştırmacılar, 27.000 yumurtalık döngüsünün ilk gününü takip ederek 3.000'den fazla kadının tıbbi kayıtlarını analiz etti. Elde ettikleri bulgular, döngülerin başlangıç tarihleri ile ayın evreleri arasında çok az ya da hiç korelasyon olmadığını gösterdi.
Bunun yerine, vücudun jet lag'e verdiği tepkiye benzer şekilde, iç saatin döngüyü stabilize etmek için birkaç ay boyunca ayarlandığı "faz sıçramaları" - döngü zamanlamasında bozulmalar gözlemlediler.
Üreme sorunlarının önüne geçilebilir
Bu çalışma sadece sirkadiyen ritim ile kadın sağlığı arasındaki karmaşık ilişkiye ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda üreme sağlığının daha iyi anlaşılması açısından da önemli sonuçlar doğuruyor. İç saatin adet döngülerinin düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynadığını kabul eden bu araştırma, üreme sorunlarının yönetilmesinde daha hedefe yönelik ve etkili yaklaşımların önünü açabilir.
