Medimagazin logo

Hacettepe'nin beyin cerrahı eski rektörü hayatını kaybetti

Hacettepe Üniversitesinin rektörlüğünü de yapan Prof.Dr.Tunçalp Özgen hayatını kaybetti
Hacettepe'nin beyin cerrahı eski rektörü hayatını kaybetti
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Hacettepe Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr.Tunçalp Özgen hayatını kaybetti. Dün gece Ankara'da hayatını kaybeden Prof.Dr.Özgen 1999-2007 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nin rektörlüğünü yapmıştı.

Prof.Dr. Özgen için Pazartesi günü sabah Hacettepe Üniversitesinde tören yapılacak, cenaze nmazı ise Ahmet Hamdi Akseki Camiinde namazı kılınacak.

Tunçalp Özgen kimdir?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitimini alan Özgen, beyin cerrahi ihtisasını alarak 1988'de profesör olmuştur. 1984 de Avrupa Beyin Cerrahisi Dernekleri Birliği (EANS) eğitim komisyonu üyeliğine ve 1993 de aynı kuruluşun başkan yardımcılığına seçilmiştir. 1992'de Academia Eurosiana Neurochirurgica ( Avrupa-Asya Nöroşirürji Akademisi) üyeliğine , 1994'de Congress of Neurological Surgeons (USA) üyeliğine seçilmiştir. 1999'da Hacettepe Üniversitesi rektörlüğüne getirilen Özgen, 2003 yılında Ahmet Necdet Sezer tarafından tekrar aynı göreve getirilmiştir. 2005 Temmuz'unda da YÖK üyeliğine getirilen Özgen, 2007 yılında rektörlük, 2009 yılında da YÖK üyeliği görev süresi dolarak bu görevlerden ayrılmıştır.


Köşe yazarımız Prof.Dr.İsmail Hakkı Aydın'ın Prof.Dr.Tunçalp Özgen'le ilgili yazısı...

BİR TUNÇALP ÖZGEN VARDI!

 

Prof. Dr. Tunçalp ÖZGEN... Beyin Cerrahı, Rektör, Türk Nöroşirurji Derneği ve Akademisi Başkanı, Türk Beyin Cerrahisinin Uluslararası Düzeydeki Yüzakı, Hoca, Bilim Adamı, Lider, Dost, Arkadaş, Sırdaş, velhasıl Adam... 

Yaprak Dökümü devam ediyor. Aniden kaybettik benim kırk yıllık Dostumu, Arkadaşımı, Ağabeyimi... Saymaya ve yazmaya kafi değildir sayfalar başarılarını, yaptıklarını, Rektör olarak Hacettepe Üniversitesine olan hizmetlerini, Türk ve Dünya Nöroşirurjisine katkılarını... 

Çok zordur benim için Tunç Ağabeyimin ardından bu satırları yazmak ama, gecenin bir vaktinde bu kötü haberi alınca, duygularımı paylaşmak istedim siz sevgili okurlarımla...

Evet... Tunçalp Özgen, benim kırk yılı aşkın bir süredir Nöroşirürjide Meslektaşım, Ağabeyim, Arkadaşım, Dostum ve özellikle de sırdaşım idi. Bir çok Beyin Cerrahı ve bilim insanı yetiştirdi, cerrahi sanatı ile birlikte “adamlık” da öğretti öğrencilerine ve meslektaşlarına. Hacettepeden ışık saçtı Anadolu’ya, Ülkeye ve Tüm Dünyaya, bazen arkadaş da oldu hocalık yaptıklarına...

O kadar çok şey var ki ardından yazılacak hatırasına... Ben Burada sadece bir kaçını dile getireceğim.

1985 Yılı Beyin Cerrahisi Kongresinde, “Astrositomlarda Mikroşirurji” isimli bir tebliğ sunmuş ve hararetli bir konuşma yapmış, zamanın kıdemli “Hoca”larından biri, “Gözlerin görmüyor mu da, Glial Tümörlerde mikroskop kullanıyorsun!” diye azar işitmiştim. Haliyle, tartışmada bizim jenerasyondan hiç kimse, cerrahi hiyerarşi sebebi ile salonda beni savunamamıştı. Konferans sonrası, Tuç Bey koluma girerek, “İsmâil Hakkı! Sakın moralini bozma, ben de glial tümör ameliyatlarında  mikroskop kullanıyorum, Hoca, gençler de mikroskop kullansın diye, böyle bir tutum içinde bulundu!” diyerek, beni ferahlatması(!) hafızamda yer eden ve dostluğumuzu pekiştiren bir anı olmuştu. 

1990 yılıda TÜBİTAK Ödülü aldığım haberini televizyondan duyduğu gece, bir ameliyat İçin davetli olarak yurtdışında olduğum halde, bana o gece telefonla ulaşıp, ne kadar mutlu olduğunu ifade etmişti. Nitekim, acıyı paylaşmak kolay, sevinci paylaşmak ise zordur!

Yıllar boyu süren arkadaşlığımız, yurt dışında Dünyanın bir çok ülkesinde, daha da kuvvetlendi, sarsılmaz bir hal aldı. 1993 Dünya Nöroşirürji Kongresinde, Acapulco’da kafa dengi arkadaşlarla beraber, Aykut (Erbengi) Beyden gizlice, felekten bir gece geçirmemiz bir roman konusu olurdu! Yine bir Dünya Kongresinde, “Çocukluk Çağı Anevrizmaları” konulu Konferansım sonrası, boynuma sarılıp beni hararetle tebrik etmiş,  ve tevazu gösterip “Ben de Anevrizma Cerrahıyım, Ama bu Konferansı Senin Kadar Güzel Sunamazdım!” diyerek, daha sonraki uluslararası boyuttaki konferanslarım için hayli cesaretlendirici olmuştu. 

2000 yılında, Amerika’da Congress of Neurological Surgeons (CNS) tarafından “International Lecturer” olarak seçilmiştim ve San Antonio’da yapılan “Annual Meeting”de, davetli olarak verdiğim “Earthquake and Neurosurgery” isimli Konferansımda, gözlerinin sevinçten yaşardığını, Eşim Emine Hanıma sarılarak, “Sen bu adama nasıl bakıyorsun, bunu ne ile besliyorsun, hep göğsümüzü kabartıyor!” dediğini hiç unutur muyum!

2005 Marakeş Dünya Nöroşiruri Kongeresinde ben yine “Anterior Communican Aneurysms” oturumunu yönetiyordum. Tunç Bey, Eşi Canan Hanım ve Eşim Emine Hanım önde sırada yanyana oturmuş, ilmi konuşmaları izliyorlardı. Tartışma kısmında söz alarak, beni onurlandıran bir konuşma yapmıştı. 

Yazılacak çok şey var. Ama bunu yazmadan geçemeyeceğim. 

2 Kasım 2018 günü, Türk Nöroşirürji Akademisinin olağan bilimsel toplantısının son gecesi, Adana’da Gala Yemeğinde, Tunçalp Özgen, Ben, Sabahaddin Hacıyakupoğlu ve Necmeddin Pamir yanyana aynı masada oturuyorduk.  “Papyon muhabbetimiz” (Benim kongrelerde papyon takmam ve savunmam sebebi ile) esnasında, “Rubâiyyât-ı Bircis” deki rubailerimin bazılarındaki  hafif erotizmden bahisle birden Tunç Ağabey bana; “İsmâil Hakkı! Hep başkaları için makale yazıyorsun, benim için de yazsana!” demez mi! Ben de; “Ağabey! Kimin kimin için, ne zaman  yazacağı belli olmaz!” cevabını vermiştim. Gülüştük... Kaderin cilvesine bakar mısınız!

Sevgili Meslektaşım, Arkadaşım, Dostum, Ağabeyim Tunç Bey! Bir ricam olacak senden giderayak. 

Lütfen, Bülent (Tarcan), Feyyaz (Berkay) ve Umur (Kaya) Hocalarıma ve ahirete irtihal eden Dâr-ı Bekâ’nın diğer Beyin Cerrahisi Hocası sâkinlerine, selam söyle! Onlara, maalesef, artık Beyin Cerrahisi Asistanlığına, Tıp Fakültelerini derece ile bitiren Doktorların müracaat etmediğini, TUS’dan yüksek puan alan Hekimlerin Nöroşirürjiyi tercih etmediklerini söyle! Hal-i Pür melâlimizi anlarlar!

Güle güle git! 

Mekânın Cennet, kabrin nûr olsun Sevgili Tunç Ağabey!

 

İşte  “Rubâiyyât-ı Bircis”den bir Rubâimiz!  

İNSAN

— — • / • — — • / • — — • / • — 

(Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)

İnsan... Bu yolun yolcusu, ömrünce gider,

Yıllar yılı mahkum, ya da gönlünce gider,

Her şey kayıt altında, deliller yazılı,

Hak menzile memnun, ya da üzgünce  gider.

 

 

tuncalp ozgen
Yorum (14)
Fatma uçar
O kadar çok üzüldüm ki kelimeler yetersiz kalıyor
5
Cevapla
aydin sinal
ben hacetepe fak.hastahanesinde anestesi asistaniyken merhumda neurochirürgi de asistandi,demekki hemen hemen ayni yaslardaymisiz,merhum meslektasimiza Allahtan rahmet dilerim.
13
Cevapla
Fatma Tutaş
Değerli hocamızla eşimin ameliyatı dolayısıyla tanışmıştık,ameliyat ve tedavi süresince bizimle çok ilgilenmiş zor dönemi kolay atlatmamızı sağlamış çok yardımcı olmuştu.Vefatına çok üzüldüm , Allah rahmet eylesin ve mekanı cennet olsun. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
15
Cevapla
Ahmet dal
Böyle güzel insanlar birer birer atlarına binerek gittiler . Allah rahmet eylesin
16
Cevapla
Salih Kavak
Alim ölünce, alem ölür...... Ruhu şad olsun.....yakınlarına sevenlerine sabr-ı cemil dilerim.
20
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir