Bağırsak mikrobiyotası Multipl Skleroz (MS)’ten Parkinson’a, obeziteden otizme kadar birçok hastalık için dünya genelinde araştırılıyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Uygun, Türkiye’deki mevcut gaita nakli çalışmalarını ve dünyada bir ilk olan MS hastalarındaki araştırmalarını Medimagazin’e anlatıyor.
Türkiye’den dünyadaki ilk MS ve gaita nakli araştırması
“Güzelliğinizi, bakışınızı, saçınızı, cildinizi, karakterinizi veya ruh halinizi ayarlayan aslında mikrobiyotanızdır.“ diyen Prof. Dr. Ahmet Uygun, kronik ishal ve ülseratif kolitte çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini, dünyadaki ilk MS ve gaita nakli araştırmasının da kendilerinde bulunduğunu söylüyor. İnflamatuvar bağırsak hastalıkları ve MS’in gaita nakli araştırmaları için Sağlık Bakanlığı’ndan izinlerinin bulunduğunu ifade eden Uygun; obezite, karaciğer yağlanması ve down sendromu tedavisi araştırmaları için de onay beklediklerini dile getiriyor. Diyabette 81 hastanın insülini bıraktığını gösteren bir yayın bulunduğu bilgisini veren Uygun, diyabet konusunda da çalışmak istediklerini çünkü her ülkenin bilim gerçeğinin farklı olduğunu söylüyor. Uygun, araştırmalar için daha çok destek beklediklerini, eğer gaita donör bankası kurulabilirse önemli bir adım atılmış olacağını aktarıyor.
“Ayaklarımı kesseniz hissetmiyorum diyordu, şimdi toplu iğneyi batırsan hissediyor”
Multipl sklerozda şu ana kadar 20’ye yakın hastayla gaita nakli çalışmaları yaptıklarını söyleyen Uygun, bunun dünyada MS ve gaita nakli ile ilgili yapılan ilk araştırma olduğunun altını çiziyor. “Dünyada sadece 4 tek hastaya yapılmış, vaka bildirmişler; biz ise araştırma olarak şu anda 20 hastaya yapıyoruz. MS hastalarımızın üçünde çok olumlu gelişmeler gözlemledik. Altına bırakan, yürüyemeyen bir hastamız dayanağını bıraktı, dördüncü kata kadar çıkabiliyor. İstanbul’dan bir hanımefendi hastamız var yine, hocam ben ayaklarımı kesseniz hissetmiyorum diyordu, şimdi toplu iğneyi batırsan hissedecek halde. Bacaklarını kıpırdatıyor, uzatıyor, geriye çekiyor.” ifadelerine yer veren Uygun, MS hastaları için şu anda ayda bir olmak üzere 3 defa gaita nakli yaptıklarını, 6 ay sonunda da MR çekimleri ile beyindeki plak oluşumlarını gözlemlediklerini kaydediyor. Uygun,”Hastalarımızdan birine araştırma öncesinde planladığımız üzere 3 defa gaita nakli uyguladım bıraktım, şimdi uygulamayı uzatmamızı, çok faydasını gördüğünü söylüyor. Neden sadece 3 defa derseniz, elbette dünyada ortak bir consensus oluşturulana kadar bu 6 defa da 8 defa da olabilir. Ama araştırma zaten bunu gerektirir, deneyip öğrenirsin.” diyor.
“İlaçlara güle güle, devleti trilyonlarca maliyetten kurtarıyoruz”
Parkinson, diyabet, nörolojik hastalıklar, saç dökülmeleri ve daha birçok konuda mikrobiyotayla ilgili yapılan çalışmalar olduğunu belirten Uygun, gaita nakillerinin yan etkileri konusunda şu ana kadar çok kötü bir olayla karşılaşmadıklarını, birkaç kere yan etki yaşansa da hemen kontrol altına alındığını söylüyor. Uygun: “Başta çok korkuyorduk, bilmiyorduk ama şimdi biliyoruz, yan etkilerden korkmuyoruz çünkü bütün hastalıklarla ilgili toplamda 350’ye yakın hasta inceledik ve dünyada tecrübe olarak ikinci sıraya yerleştik, ilk sırada 409 vakayla Çin bulunuyor.” ifadelerine yer veriyor.
“Bugün mesela günde 20-25 defa kanlı ishale çıkan öğretmen görevine döndü ve bunlar için bir kuruş harcamıyoruz. İlaçlara güle güle. Elde ettiğimiz yüzde 40 başarıyla bile devleti trilyonlarca maliyetten kurtardığımızı düşünüyorum. Sadece bir kolonoskopi masrafı var, o da o kadar yüklü bir miktar değil.” diyen Uygun, gelecekte kişilere özel bakteri eksiklerinin tanımlanarak haplar üretileceğine inandığını, sanayinin bu yönde oldukça büyük yatırımlar yaptığını söylüyor.
Sağlık turizmine gaita nakli de ekleniyor
Gaita nakil uygulamalarının Avrupa’da 30 bin dolar civarında olduğunu söyleyen Uygun, yurtdışından da 20’ye yakın hasta aldıklarını söylüyor. Uygun, şöyle devam ediyor:
“Daha yeni Fransa’dan bir hasta aldım. Fransa’da her şeyi kullanmış ama bir türlü iyileşememiş olan bu hasta daha ilk hafta itibariyle iyi sonuçlar aldı. Keza Amerika’dan gelen bir hastamız var, onu da Sağlık turizmi adı altında Gülhane’ye yatırdık. Hasta bir taraftan lüks bir otelde oda tutmuş, ama bizim hastanemizde kalıyor. Hatta otele boşuna çok para yatırdım, bari bir haftasonunun sıcak suyumla odamda geçireyim dedi, izin alıp gitti.”
“Normal doğum flora için önemli”
Floranın, daha annenin doğum kanalından çıkarken şekillenmeye başladığını dile getiren Uygun, 2 yaşına kadar büyük dalgalanmalar geçirildiğini, 6 yaşında da olgunlaşmaya başladığını söylüyor. Sonrasında antibiyotik kullanımı, kötü beslenme gibi çeşitli nedenler olmadığı takdirde floranın bozulmaya uğramadığını ifade eden Uygun, bu yüzden sezaryen doğumlarının azalması gerektiğini, normal doğumların çok önemli olduğunu aktarıyor.
.jpg&w=384&q=75)
