Medimagazin logo

Türk hekim inme tedavisinde geliştirdiği teknikle dünya literatürüne geçti

Akut inme tedavisinde ölüm ve engellilik oranını yüzde 74 azaltılmasını sağlayan bir teknik geliştiren Doç.Dr.Gürkaş, ‘’ADVANCE’’ adını verdiği bu yeni teknikle dünya literatürüne girdi
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Türk hekim inme tedavisinde geliştirdiği teknikle dünya literatürüne geçti
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nde görev yapan Doç. Dr. Erdem Gürkaş ve arkadaşlarının inme tedavisinde geliştirdikleri, ‘’ADVANCE: An effective and feasible technique in acute stroke treatment’’ başlıklı çalışması dünya literatürüne girdi. 

Sonuçları ‘’Interventional Neuroradiology’’ dergisinde yayımlanan çalışma inme hastalarında uygulanan anjiografi yönteminin farklı bir teknik ile uygulanması sonucu hastaların engellilik oranlarını azaltıcı sonuçlar verdi.

Akut inme tedavisinde en önemli nokta erken müdahale olarak gösteriliyor ve uygun hastalarda yapılabilecek iki tedavi seçeneği bulunuyor. Bunlardan ilki ilk 4,5 saat içerisinde uygulanması gereken İntravenöz(IV) Trombolitik tedavi iken, özellikle son 10 yıldır uygulanan bir diğer uygulama ise, hastaya 6 saat içerisinde müdahale etmeyi gerektiren kapsamlı inme merkezlerinde uygulanan nöroanjiografik işlemler.

‘’Standart tekniğe göre yüzde 23 daha fazla yarar sağlandı’’

Doç.Dr.Gürkaş’ın anjiografik müdahalede bulunulan inme hastalarında pıhtının tamamen çıkarılması ve diğer damarlara sıçramasını engellemek amacı ile geliştirdiği ve ‘’ADVANCE’’ adını verdikleri anjiografik teknik ile standart anjiografi tekniği uygulanan hastalara oranla damarın açılmasında yüzde 23 daha başarılı sonuçlar elde edildi.

Son 10 yıldır çok sık uygulanan ve 2015 yılından bu yana pek çok uluslararası çalışmaya konu olan anjiografi yönteminin detayları hakkında Medimagazin’e açıklamalarda bulunan Gürkaş,
‘’Bu yöntem stent ya da aspirasyon yöntemi denen, hastanın beyninde kan rezervinin iyi olduğu durumlarda uygulanan bir metot. Amacımız damarda meydana gelen pıhtının stente yapışması ile hem stenti geri alarak hem de negatif basınç altında vakum etkisi yaratmak yani aspire etmek suretiyle pıhtının geri alınmasını sağlamak. Tüm dünyada uygulanan yöntemde stent yerleştirildikten 3-5 dakika içinde pıhtıyı alması beklenir ve sonrasında stent çıkarılır.’’ açıklamasında bulundu.

Yöntem aynı teknik farklı

Kendi geliştirdikleri tekniğin standart anjiografiden farkı ile ilgili bilgilendirmede bulunan Gürkaş, ‘’Biz kendi tekniğimizde yine stent kullanıyoruz ama burada farklı olan durum stent üzerine yerleştirdiğimiz taşıyıcı tüpler dediğimiz kateterlerin manipülasyonu ile ilgili. Standart teknikte işlem sonrası stent direkt çıkarılırken ADVANCE tekniğinde kateter stentin üstüne geçirildikten sonra,  kateteri hem stenti hem de pıhtıyı içine alacak şekilde itiyoruz. Sonrasında pıhtının dağılmasını engellemek için önce stenti çekip arkasından kateteri çıkarıyoruz.’’ dedi.
Sağ kalımı artıyor, engellik azalıyor. 


İnme geçiren hastalarda oluşan pıhtının çıkarılması için yapılan müdahalenin sağ kalım ve engelli kalma düzeyi ile bağlantılı olduğuna dikkat çeken Gürkaş, ‘’Çalışmalarımız sonucunda pıhtının neredeyse tamamını aldığımızı ve bu pıhtının başka damarlara dağılmasını engellediğimizi gösterdik. Stenti çekerken beyinde pıhtı olmayan diğer damarlara pıhtının dağılmasını engellediğimiz daha güvenli bir yöntem.’’ ifadelerini kullandı.

İnmede uygulanan işlemler ile dünya genelinde yüzde 40-50 oranında başarı sağlandığı bilgisini veren Gürkaş, ‘’Biz bu oranı yüzde 74’e çıkardık ve daha da artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. 67 hasta üzerinde yapılan bu çalışmada normal standart teknik ile kendi uyguladığımız tekniği karşılaştırdık ve istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar elde ettik.  Hasta sayısı arttıkça bu fark daha belirgin hale gelebilir. Anjiografik işlemler zaten çok yeni, son 10 senedir uygulanan bir yöntem,  o nedenle de çalışma şuan küçük bir boyutta da olsa sonuçları önemli.’’ şeklinde konuştu.

‘’İnme merkezleri 24 saat hizmet vermeli’’

İnme tedavisinde müdahale edilen yöntemin yanı sıra erken müdadale için 24 saat hizmet veren merkezlerin önemine dikkat çeken Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof.Dr.Mehmet Ali Gülçelik Medimagazin’e yaptığı açıklamada,

 ‘’Hastanemizde devir işlemi öncesinde bir inme merkezi yoktu, devir teslim ile birlikte inme merkezi için çalışmalar başlattık. Bu merkez kapsamında ciddi bir kadrolaşma gerekti. Doç.Dr. Erdem Bey önderliğinde nörolog, radyolog, beyin cerrahı, acil ve yoğun bakım doktorlarının olduğu bir ekip kurduk. Birbiri ile 24 saat iletişim halinde olan bu ekip belirlenen hasta kriterlerine göre 112 acil ekipleri ile koordineli olarak çalışıyor. Belirlenen kriterlere uygun hastalar hızlı bir şekilde hastanemize geliyor. Gerekli muayene ve tetkikler sonrası uygun olan hastalar anjiografi işlemine alınıyor.’’ dedi.

''Türkiye’de halen inme ile yaşayan yaklaşık 1.5 milyon hasta var ve yıllık yeni gelişen inme vakası 125 - 150 bin arasında.''


İnmeden korunmak mümkün mü?

İnme riskinin azaltılmasında çok sayıda hastalıkta olduğu gibi sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz olmazsa olmaz olarak gösteriliyor.

 

Şah damarında daralma, kalpte meydana gelen ritim bozuklukları ve kapak problemleri nedeni ile meydana gelen inmeden korunmak için erken teşhisin önemine dikkat çeken Gürkaş, ‘’Ritim bozukluklarında tedavi kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte,  erken teşhis ile çok sayıda hastada inme riskini ortadan kaldırmak mümkün oluyor. Ancak bazı durumlarda hastanın hiç haberi olmadan ritim bozukluğu yaşayabiliyor ve ancak inme sonrası durum anlaşılabiliyor.’’ bilgisini verdi.

Tedavi sonrası normal hayata tekrar dönme süresinin hastadan hastaya değişiklik gösterdiğini ifade eden Gürkaş, şunları kaydetti: 

‘’Hastanın anjiografi sonrası durumuna göre devam ettirdiğimiz tedavi değişiyor. Bazı hastalar bir gün sonra yürüyerek hastaneden ayrılırken, bazı hastalarda minör ahrazlar kalıyor ve rehabilitasyon tedavisi ile normale dönüyor. Bir kısım hastamızda ise beynin rezervi iyi olmadığı için felçli kalma durumu oluyor.


Anjiografi ile müdahale edilen hastaların 3’te 2’si engelsiz bir şekilde hayatını devam ettiriyor. Bizim amacımız kendi tekniğimiz ile bu oranı artırmak ve yatağa mahkum hasta sayısını minimuma indirmek. Hem hasta hem hasta yakını hem de devlete ekonomik yük oluşturacak bu kötü sonucu azaltmak için çabalıyoruz.’’


 
En sık görülen inme belirtileri: 


•    Yüzün bir bölgesinde eğilme
•    Uzuvlarda güç kaybı
•    Konuşma bozukluğu (Peltek ya da hiç konuşamama)
•    Anlama problemleri 

 

inme
tedavi
doç.dr.erdem gürkaş
Yorum (11)
gulsu şahin
İstanbul Avrupa yakasında 24 saat hizmet veren inme merkezi varmı?hastaları nereye yönlendirmek gerek?üniversite-EğitimAH-yada özel hastane?yanıt verilirse çok memnun olurum.herkese iyi çalışmalar.
16
Cevapla
Mehmet Sürek
inme tedavisinde zaman önemli olduğuna göre .İnme gerçekleşmeden teşhis mümkünmü? böyle bir teşhis ve tedavi Ankara-İstanbul haricinde gerçekleştirile biliniyormu?
13
Cevapla
Mehtap Akkoca
Erdem hocam basarılarınızın devamını diliyorum
8
Cevapla
kerim şahin
BU sistem yıllardır bazı merkezlerde uygulanıyor fakat bu konuda nörologlar ve ,kardiyologlar arasında bir çekişme var.Arada hastalar mağdur oluyor.Benim çok yakınım bir hastanede yoğun bakımda inme nedeniyle yatarken aynı hastanenin kardiyoloji bölüm başkanı bana aynen şunları söyledi ''Nörolojinin bölüm başkanına hastanemizde böyle bir birim açalım bizde yurt dışında bununla ilgili eğitim aşmış uzmanlarımız var ve birlikte çalışırız hatta döner sermaye geliri sizin olsun yeter ki hastalar iyi olsun diye teklif götürdüm ama asla kabul etmediler '' dedi. İşte olan benim çok çok çok yakınım gibi hastalara oluyor.
19
Cevapla
Pers Pektif
Sn Erdem Gürkaş' ı tanımam ama bize o kadar ağır stroke vakaları geliyor ki onlar da başta bu şekilde tedavi edilselerdi belki şu an daha iyi durumda olurlardı..Emeğinize yüreğinize sağlık hocam
25
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir