ANKARA-DSP kurucu üyelerinden eski milletvekili Süleyman Koyuncugil, geçen yıl eylül ayında özel hastanede gerçekleştirilen kalp ameliyatından 2 gün sonra yaşamını yitirdi. Prof. Dr. Ali Serhan Koyuncugil, babasının ölümünden ameliyatı gerçekleştiren PRof. Dr. M.A.O.'yu sorumlu tutarak, avukatı Oğuz Atasoy aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Koyuncugil, suç duyurusu dilekçesinde, 2018 Eylül tarihinde rahatsızlanarak özel bir hastaneye kaldırılan babasının tıkalı olan kalp damarlarının açılması için stent takılma kararı alındığını; ancak anjiyo sonrası hekimler tarafından stent takılmasının uygun olmadığına karar verildiğini belirtti. Koyuncugil, hekimlerin damarlara çok sayıda stent takılması gerektiğini, bunun da yüksek hayati risk oluşturduğunu, hastanın By-Pass ameliyatı olmasının daha uygun olacağına karar verdiklerini belirtti. Koynucugil, babasının akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle By-Pass ameliyatının da risk taşıması nedeniyle birkaç farklı hekime danıştığını, görüştüğü tüm hekimlerin stent takma yerine ameliyatı önerdiğini aktardı.
TAVSİYE ÜZERİNE GİTTİK
Koyuncugil suç duyurusu dilekçesinde; tavsiye üzerine babasını Ağustos 2019’da özel bir hastanede çalışan Prof. Dr. M.A.O’ya götürdüklerini, yapılan muayene sonrası şüphelinin damarları stent takarak açabileceğini, diğer hekimlerin söylediklerini aktarmalarına rağmen, bunun hayati risk taşımayacağını söylediğini belirtti.
Doktorun hayati risk olmadığı yönünde kendilerini inandırması üzerine babasının 9 Eylül 2019’da ameliyata alındığını, '1 saat sürer' dedikleri operasyonun 3 saat sürdüğünü belirtti.
Operasyon sonrası doktorun kendilerine tıkalı 2 damara stent taktığını, bir damara ise daha sonra yapılacak operasyonla stent takacağını söylediğini belirten Koyuncugil, "Diğer damara stent takmak için 23 Eylül’e randevu verdi. Bu süre zarfında hastanın evde günlük yaşantısına devam edeceğini, tıkalı damarlardaki kirecin erimesi için de bazı ilaçlar yazacağını söyledi. Babamın hastanede kalması yönündeki ısrarlarımıza rağmen, 2 gün yoğun bakım bir günde normal serviste yatırdıktan sonra eve gönderdi. Yazdığı ilaçları almak için gittiğimiz eczacı, ilaçların çok yüksek dozlu ve çok agresif bir tedavi için kullanılabileceğini, damarlara, kalbe ve vücuda çok yükleneceğini söyledi" ifadelerini kullandı.
'BABAM FENALAŞTI, DOKTOR TELEFONA BİLE ÇIKMADI'
Taburcu olduktan 2 gün sonra annesinin kendisini arayarak babasının fenalaştığını söylediğini aktaran Koyuncugil, dilekçesinde şunları söyledi:
"Babamı hastaneye götürmek için acilen yola çıktım. Bu sırada ameliyatı yapan doktoru aradım. Ancak sekreteri doktorun vizitede olduğunu ve kendisine ulaşamayacaklarını söyledi. Numaramı bırakıp, durumun acil olduğunu ve doktorun mutlaka bizi aramasını söyledim. Bir süre sonra sekreter arayıp doktorun ambulans istememiz gerektiğini söylediğini aktardı. Şüpheli, çalıştığı hastaneden ambulans göndermemiş, ısrarlarımıza rağmen telefona çıkarak tıbbi destek vermekten bile kaçınmıştır. Babam, çağırdığımız ambulanstaki sağlık görevlilerinin müdahalesine rağmen o gün yaşamını yitirdi. Ölüm kayıtlarına 'ani kardiyak ölüm' olarak geçti. Sunduğumuz raporlarda da görüleceği gibi ölümün nedeni şüpheli tarafından uygulanan hatalı operasyondur."
KAMU DAVASI AÇILMASI TALEP EDİLDİ
Dilekçede, şüpheli doktor hakkında, 'kasten öldürmenin ihmali davranışlarla işlenmesi' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından soruşturma açılması, ilgili hekimler ve eczacılardan oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve sonrasında kamu davası açılarak doktorun cezalandırılması talep edildi.
Koyuncugil Ankara Tabip Odası’na da dilekçe ile başvurarak, babasının ölümüne sebebiyet verdiğini iddia ettiği M.A.O hakkında disiplin soruşturması başlatılıp hakkında idari ve mesleki yaptırımların uygulanarak gereğinin yapılmasını talep etti.
