Medimagazin logo

Yargıtay doktoru tazminata hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir hastanın üniversite hastanesindeki ameliyatta yanlışlıkla onikiparmak bağırsağının delinmesi neticesinde ölmesinden doktoru sorumlu tutarak tazminata hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.
Yargıtay doktoru  tazminata hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İstanbul'da bir hastanede tedavi olan A.E'ye safra kesesinde iltihap olduğu, basit ve risksiz bir ameliyatla sorunun giderilebileceği belirtildi.

Tavsiyeler üzerine bir üniversite hastanesinde ameliyat olmaya karar veren A.E'nin ameliyatı yaklaşık 3,5 saat sürdü. Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. A.K, 'içerisi çamur gibiydi, safra kesesi yapışıktı, açığa geçmeyi düşündüm ama A.E'nin şansına devam dedim ve güzel bir ameliyat oldu' diyerek, hastanın yakınlarına bilgi verdi.

Ameliyatın ardından 3,5 saat kendine gelemeyen A.E'nin ağrılarının artması ve karnının şişmesi karşısında doktor A.K, 'gazı var, geçecek' diyerek müdahalede bulunmadı.

A.E, durumunun ağırlaşması nedeniyle 42 saat sonra yeniden ameliyata alındı ve yine gazı olduğu söylendi. 6 gün sonra hastanın durumunun daha da ağırlaşması nedeniyle stent takıldı ve doktor A.K'nin tavsiyesiyle başka bir hastaneye nakledildi.

Bu hastanede ise ilk ameliyatta doktor hatası nedeniyle hastanın onikiparmak bağırsağının delindiği belirtildi.

Hasta A.E'nin, ameliyattan 3 ay sonra yaşamını yitirmesi üzerine oğlu O.E, hatalı ameliyattan kaynaklanan tedavi giderleri olarak 168 bin 36 lira, vefat nedeniyle okula gidemediği için 876 lira, defin masrafları olarak 2 bin lira, destekten yoksun kalması nedeniyle 10 bin lira ve duyduğu üzüntü ve ızdırap nedeniyle 100 bin lira maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin talebiyle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nin gönderdiği raporda, davalı doktorun eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığı ve hastanın tedavisinde kusurlu bulunduğu belirlendi.

Tazminat istemini kısmen kabul eden mahkeme, davalı doktorun, tedavi ve cenaze gideri olarak toplam 150 bin lira, manevi tazminat olarak 40 bin lira ödemesine hükmetti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Kamu kurumlarının tüzel kişilik olarak, kamu görevlileri aracılığıyla kamu hizmetini sundukları belirtilen kararda, 'Kamu görevlilerinin veya bunların kullandıkları araç ve gereçlerin kusur, ihmal ve hatalarından dolayı kamu hizmetinin yerine getirildiği sırada kişilerin zarar görmesi halinde meydana gelecek kusur kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Burada, kamu görevlisinin hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle mümkün değildir' denildi.

Kişisel kusurunun, kamu hizmetiyle ilgisi olmayan, kamu görevlisinin özel hayatı ile tamamen özel tutum ve davranışlarından kaynaklanan kusur olduğu ifade edilen kararda, kamu görevlisinin buradaki kusurunun hizmet kusurunu oluşturduğu ifade edildi.

Kararda, Anayasa'ya göre, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, rücu edilmek kaydıyla kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine açılabileceği vurgulandı.

Dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, ilk kararında direndi.

Direnme kararında, olayın, davalı doktorun kişisel kusuruna dayandığının açık olduğu savunuldu.

Doktorun mesleğini kurallarına uygun, gereği gibi dikkat ve özenle ifa etmediği öne sürülen kararda, doktorun meslekteki acemiliği ve yetersizliği nedeniyle ağır kusuru ile hastanın safra kesesi ameliyatında onikiparmak bağırsağının delinmesine neden olduğu ve akabinde öldüğünün Adli Tıp Kurumu raporuyla sabit olduğu vurgulandı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozarak, kamu hizmeti görmesi nedeniyle davanın doktora açılamayacağına hükmetti.

yargıtay
doktoru
tazminata
hükmeden
yerel
mahkeme
kararını
bozdu
Yorum (47)
Safrakesesi
Kolesistektomi sırasında duodenum perforasyonu oluşması bir komplikasyondur. Ciddidir sonucu ölüm olabilir. Bu durum malpraktis değildir .doktorun mesleki yetersizlik ve beceriksizliğini göstermez. En tecrübeli cerrahların başına da gelebilir. Cerrahi süreçte bu tarz olumsuzluk ve komplikasyonlar olabilir . Bana göre komplikasyonlar cezalandırılmamalıdır . Yerel mahkeme önünde sağlık hukuku mu var ki karar vermiş. Söyleyin neye göre karar verdiğini TCK taksirle adam öldürme maddesine göre. Sanki cerrah ameliyata adamı öldürmek için girdi adamı öldürdü. Bir de ameliyatı yapan profesör. Mahkeme bu kişiye beceriksiz diyor yetersiz diyor. Sen kim oluyorsun ey mahkeme. Bir de bu davalar da hiç mi adamakıllı bilirkişiler yok. Olabilir demiyorlar mı komplikasyondur hastalar bununla ilgili bilgilendiriliyor demiyorlar mı . İçerisi çok kötü imiş hasta sağlığını ihmal etmiş safra kesesini bu hale getirmiş niye demiyor kimse. Ameliyat ol diyoruz şikayetim az diyor korkuyorum olmam diyor ondan sonra çürümüş safra kesesi. Toplum her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da bilgilendirilmeli ama doğru dürüst herşey toz pembe imiş gibi değil. Gerçek bunlar. Hastalara herşeyi anlatıyoruz ama hikaye adam anlamıyor ki sen istediğin kadar anlat. Hasta ve hasta yakınları haddini bilmeli hekime saygılı olmalı olumsuz koşullarda doktora suçlu muamelesi yapmamalı onların düşündüğü gibi tıp ta düz mantık işlemez
0
Cevapla
Kasabalı
Malptraktis iddiasında 3-5 ehil doktordan oluşan juri suç var mı yok mu karar vermeli varsa da ne oranda dr'a ait ne oranda sistem,hasta yükü ,çalışılan yerin olumsuzluklarına bağlı bakılmalı, suç yoksa yargılama dahi olmamalı, varsa da sadece tazminat olmalı, kasıt mı var, bıçaklamış mı bu şahsı..risksiz ,komplikasyonsuz tıp, cerrahi olmaz, bunları da dr olmayan değerlendiremiyor, öncelikle bir juri hata var mı karar vermeli hata varsa yargılama süreci başlamalıdır..Yasal düzenleme istiyoruz.
0
Cevapla
ayt12
Gelişmiş ülkelerde operasyon sırasında organ, damar, sinir ve bz. dokularının zedelenmesi ameliyat komplikasyonudur ve malpraktis (tıp kurallarına kasıtlı aykırı davranma) olarak değerlendirilemez. Zaten onay formunda bu mutlaka belirtilir ve imza alınır. Ancak oluşmuş komplikasyonu görmeyip gerekli tedavi adımlarının atılmaması,işin rengini değiştirir ve hekim dikkatsizlik, özensizlik veya ihmalcilikle suçlanabilir.
0
Cevapla
drkimbıl
ihtisas mahkemeleri olmazsa normaldir,prof.ünvanlı bir doktora acemi ve yetersiz diyebiliniyorken vede vakada okuyan herkesin anlayabileceği bir komplikasyon varken hastaları daha iyi olan yerlere (her nereyse artık)sevk edin bakmayın artık,biz hastalar nasıl öldürülür dersi yada uzmanlığı almıyoruz.
0
Cevapla
xxx
hiçkimse komplikasyonlardan dolayı doktoru sorumlu tutamaz.dünyanın hiçbir yerinde böyle tazminat olmaz.sadece görevde yani ameliyatta ve sonrasında ihmal varsa doktor suçlanabilir.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir