Medimagazin logo

Prof. Dr. Karadağ: Tıp eğitimi sürekli bir eğitimdir, hekimler kendilerini güncellemelidir

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları 25. Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu 47 konuşmacı 300 katılımcıyla gerçekleştirildi
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Prof. Dr. Karadağ: Tıp eğitimi sürekli bir eğitimdir, hekimler kendilerini güncellemelidir
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN- Kendini yenilemek, güncel tıp bilgilerinden yararlanmak isteyen herkese kapılarını açan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları 25. Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu 28-29 Şubat’ta gerçekleştirildi. Rektörlüğün, dekanlığın ve Sağlık Daire Başkanlığının destekleriyle gerçekleştirilen programda 47 konuşmacı ve 300 katılımcı yerini aldı.

Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Derneği’nin katkılarıyla hazırlanan program için Hacettepe Tıp İç hastalıkları Anabilim dalı Romatoloji bilim dalı öğretim üyesi ve Hacettepe İç Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr Ömer Karadağ “4 ana bilim dalı ile bu geleneği devam ettiriyoruz” dedi ve programın tarihçesini anlattı “Aslında Hacettepe’deki dahiliyenin başlangıcı Prof. Dr. Şeref Zileli hocamızın göreve başlamasıyla başlıyor. Her yıl da Şeref Hocanın onuruna konferanslar düzenliyoruz 27 şubatta yakın zamanda emekli olan Prof  Dr. Miyase Bayraktar tarafından adrenal medula başlıklı konferans gerçekleştirildi. Hacettepe dahiliye ailesi olarak hedeflerimizden bir tanesi de toplumda sağlık bilinci ve sağlığın farkındalığının artırılması programları. “

Gastraentolojide ‘mıknatıs’ devri

Mıknatısların gastroentlojide kullanımıyla ilgili konferans veren Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroentoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.  Erkan Parlak, mıknatısların birbirlerine temas etmeden  birbirleri arasında çekim gücü oluşturduklarına dikkat çekerek “Bu özellikleriyle anastomoz yapabilme veya darlıkları açabilme gibi potansiyelleri var. İki tane mıknatısı iki doku arasına koyduğumuzda ikisinin arasında kalan dokuyu öldürüp boşluğu olan kısmı birbiriyle birleştirme potansiyeli var. Böylece dikiş atılmadan bir cerrahiye anastomoz  yapmış oluyorsunuz” şeklinde konuştu.

Bu yöntemin çeşitli gastroentlojik hastalıklarda kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Parlak “Bizim deneyimiz daha çok safra yollarında tam tıkanıklık gelişmiş ve karaciğer nakli yapılmış hastalarla ilişkili. Canlı vericilerde yüz hastadan 40’ına kadar kadavra nakillerinde yüzde 15’ine kadar bu anastomozda** darlık oluşabiliyor. Bazı hastalar o kadar daralıyor ki hiçbir şey geçmiyor. Böyle bir durumda kullanılacak yöntem klasik cerrahi yöntemi. Cerrahi yöntemin dışında da mıknatıs komperasyon anastomozu da bunlardan bir tanesi. Takılan karaciğer tarafından safra kanalına itilen bir mıknatıs bir tane de endoskopik olarak itilen bir mıknatıs anastemozla karşılıklı konulduğu zaman ikisi uzaktan birbirini çekiyor aradaki dokuyu nekroz yaparak size bir kanal açmış oluyor. Böylece tam tıkanıklık ideal bir darlığa dönüşmüş oluyor.” Dedi.

Eğitim kursunun önemine dikkat çeken Prof. Dr. Parlak “Pratiğinde doktorluk yapan insanların şöyle bir yanlışları oluyor: Sadece sizin uğraştığınız konu ilginizi çekiyor. Kendi başınıza kaldığınızda sadece onları okuyorsunuz. Branşınızda uğraşmadığınız şeyi okumuyorsunuz. Böyle bir toplantıya gelip de esasında tıpta neler oluyor genel görgü bilgisini arttırdığı gibi kendi yaptığı işe de mutlaka yararı oluyor” dedi.

Erişkinlerde ‘Primer İmmün yetmezliği’ne dikkat

‘Erişkinlerde Primer İmmün Yetmezlikler: Kimde, ne zaman düşünelim?’  konusunda sunum yapan Hacettepe Üniversitesi Genel Dahiliye anabilim dalı Dr.Öğr.Üyesi Nursel Çalık Başaran, “Primer immün yetmezlikler yetişkinlerde karşımıza çıkmaya başladı özellikle biz referans hastanesiyiz görüyoruz. İmmün yetmezlik bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ortaya çıkan veya bağışıklık sisteminin bozulmasıyla ortaya çıkan bir durum. Bunun birçok nedeni var. Primer neden genetik olarak ortaya çıkan doğumsal genetik bozukluklarla kendin gösteren ve altta yatan  hastalık grubu. Sekonder  dediğimiz ikinci immün yetmezlikler de başka hastalıklardan kaynaklanan ki biz bunlara erişkinlerde daha çok görüyoruz kanser hastalıkları gibi çok faktörün neden olduğu bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar görüyoruz” şeklinde konuştu.

Daha öncelerde çocukluk çağı hastalığı olarak bilinip kabul edilen primer yetmezliklerin son dekatta erişkinlerde oldukça sık tanı almaya başladığını belirten Dr. Başaran “Yurt dışı çalışmalarına baktığımız zaman bin yetişkinden bir tanesinde primer immün yetmezlik olduğu belirtiliyor. Ama bizim ülkemizde biz immün çalışan sayılı merkezlerden biriyiz. Diğer üniversitelerde de immün yetmezlik takip eden gruplar var. Bu hastaların sayısı çok az. Demek ki halen tanı koymadığımız henüz tedaviye ulaşamayan hasta grubumuz var.  Bu nedenle de erişkinlerde hangi primer immün yetmezlikler aklımıza gelmeli buna değinmek istedik” dedi.

Erken yaşta tanı çok önemli

Primer immün yetmezliklerinde belirtilere değinen Dr. Başaran “Özellikle sık tekrarlanan, normalde çabuk iyileşirken uzun süreli antibiyotik tedavisi gerektiren enfeksiyonlar da olabilir. Sadece enfeksiyonlar değil bu hastalarda ortaya çıkan sorunlar. Alerjiler olabilir, erken yaşta kanserler olabilir, deri döküntüleri olabilir” dedi.

“Bu hastalığı eğer geç tanımlarlarsa erken yaşta tanı alan kişilere göre daha az yaşam süreleri oluyor” diyen Dr. Başaran “Çocuklarda primer immün yetmezlikleriyle karşılaştığımız zaman kemik iliği, kök hücre nakli gibi hastalar olabiliyor.  Ne kadar genç yaşta saptayabilirsek bu hastalığı daha etkili tedaviler gündeme gelebilir.” Şeklinde vurgu yaptı.

hacettepe universitesi tip fakultesi
25. mezuniyet sonrasi egitim kursu
prof. dr omer karadag
prof. dr. seref zileli
miknatis
prof. dr.  erkan parlak
primer immun yetmezligi
dr.ogr.uyesi nursel calik
Yorum (1)
Hasan Akdemir
Hekimlerin bilgi güncellemesinde problem 1/1.000.000 ise Sağlık hizmetlerinde ücret güncellemesinde problem 1.000.000/1 Yakında bunun acılarını toplum olarak hepimiz yaşayacağız.
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir