MEDİMAGAZİN - Linköping Üniversitesi'nden Johnny Ludvigsson tarafından yürütülen ABIS (Güneydoğu İsveç'teki Tüm Bebekler) projesinin bir parçası olan çalışma, 16.000'den fazla çocuğu doğumdan yirmili yaşlarına kadar takip ederek nörolojik gelişimlerini etkileyen çeşitli faktörleri inceledi.
Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmacılar ASD, DEHB, iletişim bozuklukları ve zihinsel engeller gibi gelecekteki nörolojik bozukluklarla ilişkili biyolojik belirteçleri doğum kadar erken bir dönemde veya çocuğun ilk yılında tespit ettiler.
Baş araştırmacı Eric W Triplett, bu biyobelirteçlerin tanıdan on yıl önce tespit edilebildiğini vurgulayarak bulguların önemine dikkat çekiyor. Çalışma, yaşam tarzı ve çevresel faktörleri analiz ederek, daha sonra OSB veya DEHB geliştiren ve geliştirmeyen çocuklar arasında bağırsak florası bileşiminde belirgin farklılıklar olduğunu ortaya koydu.
Bağırsak florasını etkileyen temel faktörler arasında bebeklik döneminde antibiyotik tedavisi ve nörogelişimsel bozukluk riskinde artışla ilişkilendirilen tekrarlayan kulak enfeksiyonları yer aldı. Citrobacter gibi belirli bakterilerin varlığı ve Coprococcus'un yokluğu bu riski daha da artırdı.
Çalışmanın ilk yazarı Angelica Ahrens, Coprococcus ve Akkermansia muciniphila gibi beyin fonksiyonu için gerekli maddelerle ilişkili olan belirli bakterilerin potansiyel koruyucu etkilerinin altını çiziyor. Tersine, ebeveynlerin sigara içmesi riski artırırken, emzirmenin nörogelişimsel bozukluklara karşı koruyucu bir etkisi vardı.
Göbek kordon kanını analiz eden araştırmacılar, daha sonra OSB teşhisi konulan çocuklarda linolenik asit gibi önemli yağların daha düşük seviyelerde ve zararlı PFAS maddelerinin daha yüksek seviyelerde olduğunu tespit etti. Bu bulgular, maternal faktörlerin fetal gelişim ve sonraki nörogelişimsel sonuçlar üzerindeki potansiyel etkisinin altını çiziyor.