Medimagazin logo

Bakanlığın çıkardığı Genelge Medipol'e göre mi ayarlandı? Bakan Koca cevap verdi

"Bu konu son dönemde geniş bir şekilde gündem oluşturdu. Yapılan şuydu: Sadece özel sektörün basamaklandırması değildi. Yapılan hem kamu hem üniversiteler ve de özel sektörü ayırmadan bütünü bir şekilde basamaklandırmak genelgesiydi. 
Bakanlığın çıkardığı Genelge Medipol'e göre mi ayarlandı? Bakan Koca cevap verdi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, katıldığı Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Bakan Koca, "Sağlık kurumlarındaki basamaklandırma ve özel hastaneler genelgesi haziranda hayata geçirildi. Sizin bu düzenlemeleri Bakanlık görevinizden önce Mütevelli Heyet Başkanlığını yaptığınız vakıf üniversitesi ve hastanesine, Medipol'e birtakım ayrıcalıklar sağlamak için hayata geçirdiğinizi iddia edenler de oldu. Bu iddialara yanıtınız ne olur? " sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Bu konu son dönemde geniş bir şekilde gündem oluşturdu. Yapılan şuydu: Sadece özel sektörün basamaklandırması değildi. Yapılan hem kamu hem üniversiteler ve de özel sektörü ayırmadan bütünü bir şekilde basamaklandırmak genelgesiydi. 

Bizim Sağlık Bakanlığı olarak kanundan gelen yetkiyle basamaklandırma, yani sınıflandırma, denetim ve ruhsatlandırma yetkimiz var. Kanunda yine tarif edildiği şekliyle '... birinci, ikinci, üçüncü basamak olarak tanımlanır.' diye geçer. Burada eğitim kurumları ve üniversiteler 3. basamak olarak tanımlanmış. Bunun dışındaki kurumlar, diyelim özel sektör birinci ve ikinci basamak olarak tanımlanıyor, üçüncü basamak olarak özel sektörün tanımı yok eğitim kurumu olmadıkça. Burada yapılan düzenleme eğitim kurumu olmadan da fiziki, teknik, branş çeşitliliği dahil olmak üzere, kalite, hastaya hizmetin daha kolay ulaşılabilirliği anlamında 13 tane kriter kondu. Bu denilen bir tane kriter.

Burada yapılan en önemli şey şu: Ben geçmişte üniversite hastaneciliğiyle ilgilendiğim için konuyu iyi bildiğimi düşünüyorum. Vakıf üniversitesi kimliğiyle 3. basamak olma afiliasyon yapılarak, sınırsız kadro ve sınırsız branş kullanma yetkisi bu genelgeyle son buldu. Altını çizerek söylüyorum, bu düzenleme biliyorsunuz bir planlama vardı Türkiye'de özel sektörle ilgili, yani siz bir hastane açmak istediğinizde ön izniniz olmadan açamıyorsunuz, nerede ve nasıl açılması gerektiğini Bakanlık belirliyor. Bu planlamayı biz kamu ve üniversiteler için de planlıyoruz. Yeri geldiğinde bir radyoterapi cihazını almak istediğinizde kamu için söylüyorum, bu planlamaya tabi. Kamu tabi olduğu gibi özel sektör zaten tabi. Dolayısıyla vatandaşın kamu hastanelerini, biz yeri geldiğinde onkolog, yeri geldiğinde yeni doğan, uzmanı bulamadığımız birçok alan var. Biz bunun planlamasını yapıp, özel sektöre yeri geldiğinde bu kaçışları minimalize etmek istiyoruz. Bunu delmek üzere vakıf üniversitesi kimliğiyle istediği şekilde hastane açma, istediği şekilde branş elde etme, istediği sınırsız kadroyu elde etme imkanlarını, afiliasyon adı altında sıfırladık."

"Özel sektör nasılsa Ankara Medipol de öyle"
Bakan olduktan sonra kurucusu olduğu Medipol Üniversitesindeki görevlerinden istifa ettiğini hatırlatan Koca, Sağlık Hizmeti Sunucularının Basamaklandırılması Hakkındaki Genelge ile birçok hastane planlamaya tabi iken vakıf üniversitelerinin, bu kimlikleri üzerinden istedikleri gibi hastane açması, branş elde etmesi ve sınırsız kadro imkanlarından yararlanmasını da önlediklerini belirtti. Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kurucusu olduğum bu eski yapı ile birlikte Ankara'da kurulan, Ankara Medipol Üniversitesi de planlamaya tabi, hiçbir şekilde bu anlamda istediği gibi bir şey yapamaz. Özel sektör nasılsa Ankara Medipol de öyle. Yani o da etkileniyor. Bunun kasten yapıldığı, yapılan düzenlemenin bugüne kadar asla yapılmadığı ve ilk defa bu anlamdaki planlamayı delen, sınırsız kadro ve branşı kullanan, afiliasyonu, üniversitelerden gelen avantajları sıfırladık."

Bakan Koca, genelgeyle yatak, büyüklük, branş çeşitliliği, kalite ve vatandaşın daha nitelikli hizmet alımı dahil olmak üzere 13 kriter belirlendiğini, uluslarası hasta turizminde önemli yer edinmeyi amaçlayan Türkiye'nin nitelikli kurumlara sahip olmasının hedeflendiğini vurguladı.

Daha nitelikli yapılarla hizmet verilmesinin önünün açıldığını dile getiren Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu yapılırken de 'ben vakıf üniversitesiyim', 'ben afili üniversiteyim' denilerek hiçbir standart tanımadan... Sınırsız kadro ve branş kullanımını devre dışı kaldı. Bir hastane, üniversite kimliğiyle, özel hastanesinde 5-10 veya 15 tane kadro kullanabiliyordu. Bu artık devre dışı kaldı. Anadolu'daki bir üniversite, İstanbul'daki bir özel hastanenin kadrosunu Anadolu'daki üniversite üzerinden alabiliyor. Bu durumda planlama nerede kaldı? Planlamayı delen ve 3. sınıf olmayı tanıyan sizin organ nakli, sizin radyoterapi ve benzeri planlamaya kamuyu da soktuğunuz bir dönemde, vakıf şemsiyesiyle, afiliasyon şemsiyesiyle bunu delen uygulamaya son verildi. Bunu yapan, vakıf kültüründen, vakıf üniversitesi kimliği üzerinden gelen bendim. Bu son derece yakışıksız. Kabul edilebilir bir durum değil."

Koca, daha nitelikli, kriterleri belli olan, altyapısı güçlü hastanelere ulaşılması gerektiğinin altını çizdi.

"Bu konudaki istismarı özel sektör çok iyi bilir" 
Vakıf üniversitesi şemsiyesi altında istenildiği gibi davranabilmeyi önlediklerine dikkati çeken Koca, "Özel hastanesini, 'üniversite hastanesi yapıyorum' diyerek, açığa çıkan ruhsatı bir başka hastanesinde özel kullanarak ve o 'üniversite hastanesi yaptım' denilen yerde de yine şirketiyle aynı şekilde işletmeye devam eden uygulamalar son buldu. Bu konudaki istismarı özel sektör çok iyi bilir. Bu konuda benim ne demek istediğimi özel sektör çok iyi anlar." diye konuştu.

Kendisine yönelik iddiaların arkasındaki sebebin ne olduğunun sorulması üzerine Koca, genelgede kriterler arasında yer alan yatak kapasitesi bakımından şu an itibarıyla 40'a yakın kamu, 18 üniversite, 2 de özel hastane olduğunu, bunun içinde kurucusu olduğu Medipol Hastanesinin bulunmadığını söyledi. 

Koca, genelgede yer alan "kapasite 60 bin metrekare büyüklük" kriterinin de 11 özel hastane, 80'e yakın devlet hastanesi, 13 üniversite hastanesinde bulunduğunu, bunların içinde de kurucusu olduğu Medipol Hastanesinin olmadığının altını çizdi.

"Avantaj oluşturmaya son verdik"
Üniversite hastanesi kimliğini önemsediklerini ama bu kimlik üzerinden özel hastanenin planlamadan sınırsız şekilde istifade edilmesini önlediklerini belirten Koca, "Üniversite hastanesinin de nasıl kamu bir planlama içindeyse özel sektörü de bu anlamda planlama içine almış durumdayım. Ama vakıf üniversiteleri de bundan böyle planlamaya dahil oldu. En büyük yapılan işlerden bir tanesi bu... Bu gözardı ediliyor." diye konuştu.

Koca, vakıf üniversitesi kavramının 1982 Anayasası ile Türkiye'nin gündemine girdiğine, vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliği olarak, kar amacı gütmeyen kuruluşlar olduğunu anlattı. 

Üniversiteler dahil olmak üzere 1982'den itibaren kamunun yer yer tahsisleri olduğuna işaret eden Koca, "Burada hiçbir sorun yok. Türkiye'nin şu an ilk ona giren vakıf üniversitelerinin tamamı bu şekilde oldu, hatta imar mevzuatına aykırı yaklaşımlar dahil olmak üzere, hatta yeri geldiğinde ücretsiz tahsisler yapılması dahil olmak üzere. Ama son 17 yıllık süreçte vakıf üniversitelerine bedelsiz verilen herhangi bir tahsis söz konusu olmadı. Daha önce olduğunu çok iyi biliyoruz ama şu 17 yıllık dönemde bedelsiz hiçbir tahsis olmadı." diye konuştu. 

Bakan Koca, iddialara konu tahsisin bakanlığı döneminden önce olduğunu ve o dönemde de haberleştirildiğini dile getirerek, "Sanki bugün yeni yapılmış gibi haberleştirilen ve manşet atılan, öncelikle de 'Numune Hastanesi verildi' diye manşet atılan, asla bu konuyla ilgili zerre kadar gündemde olmayan bir konuyu benim üç ay önce 'burası eğitim ve sağlık olarak kullanılacak, eski yapılarımız' dememe rağmen manşetler atıldı." ifadelerini kullandı. 

Süreç içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının "Böyle bir tahsis yok." açıklaması yaptığını ancak buna karşılık "Bedava tahsis yapıldı." denildiğini belirten Koca, "Burası Atatürk Orman Çiftliği değil, yani burası Orman Bakanlığının kontrolünde olan bir yer değil. Burası daha önce Milli Savunma, devamında Gençlik Spor, devamında Ankara Büyükşehire verilen ve askeri havalimanından dolayı iki, üç, katı dört katı geçemez denilerek tekrar iadesi yapılan, değerlendirilememe sebebiyle yer olduğunun söylenmesine rağmen duyan yok." şeklinde konuştu. 

"Peki bütün bunlar niye oluyor?" diye soran Koca, "Sadece vatandaşımız analitik baksın ve baktığına inanıyorum. Bu dönemde yapılanların ne olduğuna bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bu dönemde neler yapıldı, sadece başlık olarak söylüyorum, kimseyi itham ederek konuşmak istemiyorum. Bu dönemde özellikle yerlileştirmeye son derece önem veriyoruz." sözlerini kullandı. 

Bakan Koca, global firmaların Türkiye'yi yerlileştirme konusunda Avrupa Birliği üzerinden Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet ettiğine işaret ederek, "Yapılan yerlileşmeyle ilgili bundan sonraki dönemde üçüncü, dördüncü faza geçeceğimiz, beşinci faza geçeceğimiz bu durumun olmamasını ve geçmişe dönük de bunun uygulanmasını istiyorlar. Önümüzdeki bir iki ay içerisinde de dava konusu olacak uluslararası bir şeyden bahsediyorum." dedi.

İlgili firmaların üç davayı kazandıkları hatırlatan Bakan Koca, "Danıştay dahil olmak üzere, bizim ilaç fiyatlarını yüzde 60'a sabitlediğimiz kur politikamızı da içeren üç davadan bahsediyorum, tazminat davasına geçildiği bir dönemdi bu dönem. Bu dava takibiyle ve Türkiye'ye 20 milyara yakın maliyeti olacak bir davadan bahsediyorum, bu dava bitti kamunun lehine, bu dönemde." bilgisini paylaştı. 

"Şehir hastanelerini vatandaşa hizmet odağı haline getirmek istiyoruz"
Şehir hastanelerine yönelik TBMM'de yapılan düzenlemeyi hatırlatan Bakan Koca, şöyle devam etti:

"Şehir hastanelerini her geçen gün daha nitelikli hale getiren, vatandaşa özellikli hizmet sunan, uluslararası hasta boyutuyla buna zemin hazırlayan son noktada hizmet veren hastaneler olarak konumlandırıyoruz. Bir hafta önce, Meclis kapanmadan önce bir kanun maddesi de geçti, biz bu süreçte şehir hastanelerimizi daha nitelikli hale getiren, vatandaşa daha nitelikli hizmet sunan ama finansal boyutuyla da bu şehir hastanelerimizi sürdürülebilir kılmak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'hayalim' dediği bu projeleri vatandaşa hizmet odağı haline getirmek istiyoruz. Dolayısıyla bunları da finansal boyutuyla sürdürülebilir kılmak bizim ana hedefimiz olacak." 

Bu anlamda yaptıkları ve yapacakları çalışmaların olduğunu söyleyen Koca, "Kanun maddesi de bize bundan sonra daha bir zemin oluşturacak. Bu noktada kararlı olduğumuzun altını özellikle çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı. 

İddialara ilişkin devam eden hukuki bir sürecin bulunup bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine ise Koca, "Bununla ilgili arkadaşlar hukuki süreci zaten devam ettiriyorlar. O konuda hiçbir şekilde taviz verilmemiş olacak. Hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanma noktasında, hem bakanlık hem kişisel olarak kullandığımızı ve kullanacağımızı da burada özellikle ifade etmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Basının haber alma özgürlüğü olduğuna, muhalefetin siyasi olarak bu konuda görüş beyanında bulunmasının hakkı olduğuna vurgu yapan Bakan Koca, "Bu söylenenlerin sosyal medya üzerinden çok önemli bir habermiş gibi veya söylem olarak sunulmasını doğrusu çok etik bulmuyorum, bu anlamda daha merhametli, daha hakkaniyetli, daha adaletli bir yaklaşımı gönlümüz arzu ediyor." diye konuştu.

Medipol Üniversitesine yapılan arazi tahsisi ilişkin Koca, şöyle konuştu:

"Birçok üniversiteye yapılan tahsis gibi Bakanlığım döneminden önce yapılan tahsislerden birisi ve asla hibe anlamında hiçbir durum söz konusu değil. Kanuni çerçevede rayiç bedel tespiti yapılarak, tarihi doku korunarak eğitim amaçlı kullanılmak kaydıyla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun izniyle yapılan bir tahsis."

saglik bakani
fahrettin koca
medipol
Yorum (2)
bozeren
genelge dönelge yönelge
13
Cevapla
Dr
Özel sektör patronu doktordan sağlık bakanı mı olur , sağlık çalışanları mutsuz , sağlık çalışanları şiddet görüyor , sağlık çalışanları korkarak çalışıyor , sağlık çalışanının emeği değersiz görülüyor , kaç yıldır birtane bizi düşünen bakan gelmedi pes doğrusu , daha ne kadar sürecek bu devran acaba , bıktık tek kelime bıktık ...
12
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir