Medimagazin logo

Sağlık Bakanı : Sertifikasını alan her hekim bu hizmeti verebilecek

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, aile hekimlerinin geleneksel tıp uygulaması yapmasına ilişkin bir düzenleme olmadığını belirterek, sertifikasını alan her hekimin Bakanlık denetiminde bu hizmeti verebileceğini bildirdi.
Sağlık Bakanı : Sertifikasını alan her hekim bu hizmeti verebilecek
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Demircan, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde, Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'ne ilişkin basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.

"Geleneksel tıp alanında ne tür düzenlemelerin hayata geçirileceği" sorusu üzerine Demircan, kongrenin çalışmalarını tamamlamasının ardından yol haritasının belirleneceğini söyledi.

Demircan, kongreden en önemli beklentilerinin, Anadolu'nun bu alandaki birikimini dünyaya tanıtmak ve paylaşmak olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin de bu alanda büyük bir tecrübe edineceğini vurguladı.

"Aile hekimlerinin geleneksel tıp uygulamalarına nasıl dahil olacağı" sorusu üzerine ise Demircan, "Aile hekimleri geleneksel tıp uygulamasını yapacak bir diye bir düzenleme yok. Geleneksel tıp uygulaması yapmak isteyen hangi hekim grubunda olursa olsun, eğitimini, sertifikasını alırsa bizim denetimimizde bu hizmeti yapabilir. Türkiye'de bu uygulama da hekimler üzerine oturtulmuştur." dedi.

Bakan Demircan, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamına alınıp alınmayacağı konusunda ise bir görüşme ve çalışma yapmadıklarını vurgulayarak, böyle bir talep gelmesi durumunda bunu görüşebileceklerini söyledi.

"Merdiven altı geleneksel tıp uygulamalarına ilişkin ne tür cezai uygulamaların yapıldığının" sorulması üzerine Demircan, bu konuda Bakanlığın çıkardığı bir yönetmelik olduğunu hatırlatarak, buna uymayanlara hapis cezası da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlar uygulandığına dikkati çekti.

- "Merdiven altı uygulamalara 3 hapis cezası kararı verildi"

Demircan, hekim ve sağlık personeli olmayanların yaptıkları uygulamalara verilen cezalara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Vatandaşımızın bizden ruhsat ve belge almamış kimseye bu uygulamayı yaptırmaması lazım. Vatandaşın da bu konuda hassas olması lazım. Bu kurallara uymadan yaptıracağınız bu tür uygulamalar sağlığınızı tehlikeye sokar. Bu konuyla ilgili kanunda da 1-3 yıl arasında hapis cezası var. İzinsiz, ruhsatsız, yetkisiz uygulama yapmak suçtur. Bugüne kadar 20 tane ceza vermişiz. Bunları takip ediyoruz. Vatandaşın da bu konuda hassas davranması lazım. Medyamızın da vatandaşımızı bilgilendirme konusunda hassas olması gerekiyor. Toplumda bilinç düzeyini yükseltmemiz lazım. Bu konuya magazinel yaklaşmamak lazım. Cezalar 2014'ten bu yana yapılanları kapsıyor. Bu konuda verilmiş 3 hapis, aynı zamanda mahkemeleri devam edenler de var."

"Sağlık Bakanlığının yönetmelikle kabul ettiği 15 geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamasına başka uygulamaları dahil edip etmeyeceği" sorusu üzerine Demircan, bu kararın bilimsel kurullar tarafından yapılan çalışmalar doğrultusunda verilebileceğini söyledi.

Bakan Demircan, geleneksel tıp uygulamalarını sadece tıp fakültesi mezunlarının yapabileceğini yineleyerek, bununla ilgili dersin eğitiminin üniversitelerde verilmesi için de YÖK ile görüştüklerini aktardı.

"Geleneksel tıp uygulamaları reçeteye girecek mi" sorusu üzerine Demircan, şunları kaydetti:

"Uygulayan hekim olacak. Hekim uygulamasından neyi önerecekse yazacak. Bunların ödenip ödenmemesi Sosyal Güvenlik Kurumunun etkisi ve denetiminde. Hekim olmayan uygulayamayacağı için hekimden hekime hasta gönderilebilir de aile hekimi de gönderebilir, başka hekim de tavsiye edebilir. Kişi kendisi de gidebilir. Bu açık bir uygulama. Resmi, izinli, ruhsatlı hastanelerde ve uygulamayı yapan merkezlerde poliklinik olarak çalışan bir sistem."

geleneksel tip uygulamalar
Yorum (6)
Ahmet
Bence yerinde ve güzel karar
86
Cevapla
muhiddin göç
Bilimsel olmayan yöntemleri kullanmaya ne kadar meraklı bir bakanlığımız var.Demekki bilime inanmıyoruz, ama doktorları bu bilim dışı uygulamalara çekemezsiniz.Daha iyi doktor olmak için okunacak o kadar kitap var ki.Bakanlığın belki yapması gereken bu geleneksel yöntemlerin iyi geldiği bir hastalık olup olmadığını randomize çift kör çalışmalarla araştırmak olabilir.
44
Cevapla
troyka
PRIMUM NON NOCERE! Önce zarar vermeyeceksin! En temel ilkemiz budur. Hastalara faydadan çok zarar getirecek bu bilim dışı uygulamaların meşrulaştırılması, bir tıp doktoru tarafından uygulanması kabul edilemez! 23000 aşı reddi var deniyor. Çocuğu aşıdan kaçırmak için birbirleriyle paylaştıkları onlarca taktik var. Aşıyla ilgili haberlerin altında yüzlerce aşı karşıtı yorum var. Her şeyim üzerine bahse varım, aşı reddinde gerçek sayı bu 23000'in on katından fazladır! Toplum sağlığını tehdit eden bu konuda bostan korkuluğu gibi duran bakanlık, sahte bilimci soytarılara, şarlatanlıklara kol kanat geriyor!
41
Cevapla
Ali
Amma kafa ütülediniz be. Nerden çıkarıyorsun bilimsel olmadığını. Çalışma mı yaptın? Ama akupunktur in çalışmalar mevcut. Link attım yorum çıkmadı. Gir NCBI PUBMED den tarat. Cahil cahil konuşmayın. Köy kahvesinde de reddedip kabul ediyorlar. Bilim insanı bilim üzerinden kabul ve reddedecek
206
Cevapla
muhiddin göç
Fi tarihinde bir bayan doğum yapar,doğum sonu kanaması fazla olduğu için yatağa düşer, rengi soluklaşır.Hasta yakınları çare ararlar ama o tarihlerde bölgede doktor yoktur.Köyler arasında 'kesici' isimli geleneksel sağlıkçılar dolaşmaktadır.Bir 'kesici' getirilir ve hasta gösterilir.KESİCİ hastanın kanının devir daim yapmadığını o yüzden soluk göründüğünü söyler.Çare hastanın vücuduna kesi yapıp kanı devir daimini sağlamaktır.Hastanın vücudu kesilir yarım lehen kan akıtılır.Kanın bir süre sonra pıhtılaşması teşhisin doğruluğuna ispat olarak gösterilir.Mantık ilkeldir her kırmızı sebzenin kan yaptığına inanılan yıllardır.Tabi hasta bir kaç gün sonra vefat eder.Şimdi şükürler olsun tıp gelişti.
49
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir