Medimagazin logo

"Yeşil alan ile yeşil kod farklı"

Türkiye'de nüfusa göre acil servise başvuru oranı olması gerekenin 3-4 katı fazla. Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre, poliklinikte muayene olabilecek hastalar bile acile başvuruyor.
"Yeşil alan ile yeşil kod farklı"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, Türkiye'de acil servislerin zaman zaman amacı dışında kullanıldığını bildirdi.

Ülke nüfusuna göre acile başvuru oranının olması gerekenin 3-4 katı fazla olduğuna dikkati çeken Şencan, ''Acil başvurularında yatış oranı yüzde 20'ler civarında olması gerekirken bu oran ülkemizde sadece yüzde 3-4. Poliklinikte muayene olabilecek hastalar bile acile başvuruyor'' dedi.

Yeşil alan

Sağlık Bakanlığı'nın genelgesine göre acil servislere başvuran tüm hastaların ilk müracaatta ''acil hasta'' olarak değerlendirilip bu birimlere kabul edildiğini ve buna göre işlem yapıldığını anlatan Şencan, ''Ancak yapılan muayene sonucunda risk taşımayanlar 'yeşil alan muayenesi' kapsamına alınıyor'' diye konuştu.

Şencan'ın verdiği bilgiye göre, travması olan, hastaneye yatışı yapılan, tıbbi müdahale uygulanan, müşahede altına alınan, başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen veya başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar yeşil alan kapsamına girmiyor.

Acile ayaktan başvuran, genel durumu ve hayati bulguları stabil, tedavisi ayaktan yapılabilecek, yüksek risk taşımayan, hafif ağrısı, dikiş gerektirmeyen basit yara ya da sıyrığı bulunan, aktif yakınması olmayan, kronik belirtileri ve genel durumu iyi hastalar ise bu kapsamda yer alıyor.

Acil hastalardan katkı payı alınmazken Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tebliğine göre, yeşil alan muayenesi kapsamındaki bu kişiler katkı payı ödüyor.

''Yeşil alan ile yeşil kod farklı''

Acillerde dünyada da kabul edilen ''triyaj'' adı verilen öncelik sıralaması yapıldığını, buna göre çok hafif yakınmaları olan vakaların ''yeşil kod'' kapsamına alınıp bekletildiğini ifade eden Şencan, şunlara dikkati çekti:

''Yeşil kodlu hasta mutlaka yeşil alan hastası değildir. Yeşil kod olarak kabul edilenler acile gitmemesi gereken hastalar olarak görülmemeli. Dolayısıyla 'bu kişiler acili gereksiz kullandı' değerlendirmesine gidip katkı payı alınması yanlış.''

''Başvuruda ücret istenmiyor ancak ...''

Acil servislere müracaatta kişilerin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmadığını, sosyal güvencesi olmayanlardan da ücret istenmediğini vurgulayan Şencan, şu uyarılarda bulundu:

''Acile gelen hiçbir kişiye 'senin güvencen ya da paran var mı?' diye sorulmaz. Bunu yapan ister özel, ister kamu olsun üzerine gidiyoruz ve işlem başlatıyoruz. Gerekli tedaviler yapıldıktan sonra ise hastanın sosyal güvencesi varsa zaten SGK bunu karşılıyor. Kişinin sosyal güvencesi yoksa ancak maddi durumu iyiyse tedavi ücreti kendisinden tahsil ediliyor. Hastanın sosyal güvencesi yoksa ve tedavi ücretini de ödeyemiyorsa bunu beyan ediyor. Bunun gerçek olduğu tespit edilirse kamu hastanesindeki tedavi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca karşılanıyor. Tedavi özel hastanede yapıldıysa bunun ücreti de belediyelerden tahsil ediliyor. Ancak özel hastaneler tedavilerini yaptıkları maddi durumu yetersiz acil hastaların ücretinin tahsilinde sorunlarla karşılaşıyor. Belediyeler bu ücretleri öderken son derece yavaş davranıyor. Belediyelerden bu konuda daha fazla hassasiyet göstermelerini bekliyoruz. Yıl sonu yaklaşırken yeni yıldaki bütçelerine bununla ilgili ödenek koyarlarsa yerinde olur.''

"yeşil
alan
ile
yeşil
kod
farklı"
Yorum (6)
harun tezel
günde 700 hastanın geldiği acilde 3 pratisyen olarak çalışmaktayım,hergün hasta yakınları ile kavga dövüş,genç yaşımda resmen tansiyon hastası oldum.hastanemiz branş polikliniklerinede bu civarda 700 hasta geliyor.aynı anda 15 tane uzman hekim çalışıyor.bu nasıl bir dengesizlik.çözüm bekliyorum.çözüm önerilerim;günde 500 üstünde hasta kabul eden acil servisler mutlaka bir akademisyene(doçent,prof)bağlanmalı,onların değerli önerileri ile acil servisler yeniden şekillendirilmeli.ikincisi 500 üstünde hasta kabul eden il merkezlerindeki aciller büyük acil olarak belirlenmeli ve buralara en az 4 tane acil tıp uzmanı verilmeli ve bunlar nöbete girmeli.acil serviste ağır hastalara acil kötü hastalara bu uzmanlar bakmalı
17
Cevapla
MESUT ÖZSOY
ben 15 yıl acilde çalıştım , acillerin durumunu sb. dan daha iyi bilirim.acile gelenlerin % 15 acil gerisi hikaye , devlet acilden para alınmaz derse , sevk zorunluluğu çıkarmazsa, polikliniklerde uzman sayısı yeterli olmazsa EN ÖNEMLİSİ DR. HAKKINI VERMEZ, EK ÖDEMEYLE GEÇİŞTİRİRSE DAHA ÇOK AÇİLLER DOLAR TAŞAR ,AMA TEDAVİ OLMAZ. SADECE İŞGÜCÜ VE ZAMAN KAYBI OLUR. İLAÇ FİRMALARI KAZANIR.
14
Cevapla
seyfullah kılıç
harun tezel bey kesinlikler haklı bende 4 yıl acilde çalıştım. acil uzmanları kadrosu artırılmalı, sorumluluk almalı, 24 saatlik nöbetler olmamalı 8 veya 12 şer saatlik vardiyalar olmalı.
8
Cevapla
Yoğun grup
Aciller yoğunluklarına göre gruplara ayrılmalı. Farklı statüler tanımlanmalı. Ona göre destek planlanmalı.
14
Cevapla
DR
ACİLLER PERİŞAN ..İMDAAAT.
12
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir