Medimagazin logo

‘SGK tüp mide ameliyatı ödeme kapsamını genişletmeli’

Prof.Dr.Mihmanlı: ‘’Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan herkes bu ameliyatı olabilir, SGK bunu ödüyor. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olup eşlik eden hastalığı olmayan hastalar ödeme kapsamındayken, bu değeri 35-40 arasında olan ve şeker ya da tansiyon gibi hastalıkları nedeni ile SGK’ye ek maliyet çıkaran hastaları ise karşılamıyor. SGK’nın bunu düzeltmesi gerekiyor.’’
‘SGK tüp mide ameliyatı ödeme kapsamını genişletmeli’
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN HABER MERKEZİ-Çağımızın sorunu olarak gösterilen obezite  tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de hızla artış gösteriyor ve obezitedeki bu artış ile birlikte obezite ameliyatlarının sayısı da artıyor.

Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof.Dr.Mehmet Mihmanlı, obezite ameliyatlarında komplikasyonların azaltılmasında izlenecek yolları, hastaların ameliyata hazırlanma sürecini ve bu ameliyatların Türkiye’deki başarı oranlarını Medimagazin’e anlattı. 

Sağlık Bakanlığının obezite ile mücadele konusunda başlattığı kampanyaların başarıya ulaştığı ve obezite ameliyatlarının hız kazandığı bilgisini veren Mihmanlı,  obez hastaların yüzde 20’sinin kamu ve özel hastanelerde ameliyat olabildiğini ifade etti.

Obezitenin en fazla Amerika Birleşik Devletleri(ABD)’nde görülmesinin beslenme tarzından kaynaklandığının altını çizen Mihmanlı, Türkiye’deki hasta sayısının toplumun dörtte birini oluşturduğunu söyledi.

Kimler obezite ameliyatı yaptırmalı?

Obezite ameliyatına karar verme aşamasında bazı temel ilkelerin olduğunu ifade eden Mihmanlı, ‘’Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan herkes bu ameliyatı olabilir, Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) bunu ödüyor.  Ancak bazı hastalarda bu endeks 30-40 arasında olup diyabet, tansiyon veya diz problemi gibi eşlik eden hastalığı olabiliyor ve beden kitle endeksi 40'ın altında olduğu için SGK bu hastaların ameliyatını karşılamıyor.

Burada SGK’nın bir paradoksu söz konusu. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olup eşlik eden hastalığı olmayan hastalar ödeme kapsamındayken, bu değeri 35-40 arasında olan ancak şeker ya da tansiyon gibi hastalıkları nedeni ile SGK’ye ek maliyet çıkaran hastaları karşılamıyor. SGK’nın bunu düzeltmesi gerekiyor. Çünkü bu ameliyat ile zayıflayan hastalarda diğer hastalıklar da ortadan kalkacaktır.’’ açıklamasında bulundu.
 
Bir yıl diyeti denemeden ameliyat yok

Obezite ameliyatından önce hastaların bir yıl süre ile diyet ve spor yapmasına rağmen kilo verememiş olması şartı aradıklarını belirten Mihmanlı, ameliyata girecek kişinin psikolojik durumunun da sağlıklı olması gerektiğinin altını çizdi.

Ameliyatta hangi yöntem kullanılıyor?

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüp mide ameliyatlarının obezite cerrahisinde en sık kullanılan yöntem olduğu bilgisini veren Mihmanlı,
‘’Houston’da 25 Mart tarihinden verdiğim bir konferans vardı ve orada da söyledim. 2013 yılından beri tüp mide ameliyatı tüm dünyada en sık yapılan ameliyat haline geldi. Bu ameliyat tam teşekküllü bir hastanede, öğrenme eğrilerini tamamlamış hekimlerce yapılmalı. Ülkemizde şuanda ne yazık ki bir sertifikasyon süreci yok.’’ dedi.

Türkiye’de yapılan ameliyatların başarı oranına da değinen Mihmanlı, ‘’Biz de başarı oranı yüzde 81, ABD ise yüzde 65 ve ameliyat olan hastaların yüzde 40’ı verdiği kiloları geri alıyor.  Biz düzenli takip ile hastalarımızın tekrar kilo almasını engelliyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Komplikasyonları nasıl azaltılır?

Tüp mide ameliyatında en sık karşılaşılan komplikasyonlardan birinin kaçak diye ifade edilen problem olduğunu söyleyen Mihmanlı, ikinci sırada ise kanama, darlık ve bükülme gibi ameliyatın düzgün yapılamamasından kaynaklı problemlerin geldiğini söyledi.

Ameliyatta uygulanan teknik kadar kullanılan cihazların kalitesinin de önemli olduğunu vurgulayan Mihmanlı, ‘’Bu süreç eğitimin yanı sıra teknolojiye dayalı. Hekimler ameliyatta kullandıkları teknik ekipmanı çok iyi kullanmalı ve bu cihazlar da kaliteli olmalı. Çünkü ameliyatta kullanılan cihazlar komplikasyona sebep olabilir.’’ açıklamasında bulundu.

‘’Karın duvarının kalın olması komplikasyonların gözden kaçmasına neden oluyor’’

Şişman hastalarda karın duvarının kalın olması nedeniyle  komplikasyonların tespit edilmesinin güç hale geldiğini ifade eden Mihmanlı, ‘’Hastalar da belirtiyi hissetmiyor ve savunma mekanizmaları zayıf olduğu için komplikasyon gelişiyor. Bu hastaların takibi, mutlaka ameliyatı yapan hekim tarafından, bir sene boyunca yapılmalı.’’ dedi.

‘’Obez kişilerde diyabetin yanı sıra psikolojik problemler de oluşuyor’’

Obezitenin diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon gibi sağlık problemlerine yol açtığını vurgulayan Mihmanlı, ‘’Obez hastaların büyük çoğunluğu duygusal olarak depresif. Bu depresif durumları onların beslenmelerinin tıkınma şeklinde olmasına ve obezitelerinin artmasına neden oluyor.  Güler yüzlü gözüküyorlar ama aslında içlerinde mutsuzlar çünkü toplumda sürekli dışlanıyorlar.’’ifadelerini kullandı.


Obezler uyku apne sendromu çok sık görülüyor

Obezlerde uyku apne sendromunun çok sık görüldüğüne dikkat çeken Mihmanlı, ‘’Bu hastalar  sık horlar ve uyku sırasında nefesleri 30-80 saniye durur ve kalitesiz bir uyku uyurlar. O nedenle sabahları dinlenmemiş olarak kalkarlar.  Apne döneminde solunumun durması nedeni ile uykuda ölebilirler.’’ açıklamasında bulundu.

Mihmanlı, toplumda büyük bir ekonomik yük oluşturulan bu hastalığın kadınlarda cinsel performans bozukluğu, kısırlık gibi problemlere de neden olabildiğini sözlerine ekledi.
 

obezite
obezite ameliyatlari
prof.dr.mehmet mihmanli
sgk
geri ödeme
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir