Medimagazin logo

Kansere aşıyla çare arıyorlar

Kanser hastalarının kendi kanlarından üretilen ve tedavi amacıyla kullanılan 'kanser aşısı' için dünyanın dört bir tarafından hastalar Almanya'daki kliniğe gidiyor. Hastalar arasında Türkler de var.
Kaynak: SABAH - ESRA TÜZÜN
Kansere aşıyla çare arıyorlar
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Bütün dünyada hızla yayılan kansere karşı değişik tedavi yolları araştırılıyor. Vücudun kendi kendini iyileştirme metotlarından biri olan "kanser aşısı"nın insanlar üzerinde kullanılmasına Alman Hükümeti izin verdi. Sabah Gazetesi'nden Esra Tüzün'ün haberine göre aşı, Almanya'da Köln'de bulunan Medical Center Cologne'de 'artık tedaviden umudunu kesilmiş' pek çok hastaya yapılıyor. Alman Genel Sağlık Sigortası bu yeni tedavinin giderlerinin bir kısmını ödüyor, geri kalanını ise hastalar kendi imkanları ile karşılamaya çalışıyor. Özel sağlık sigortalarının bir kısmı tedavinin tüm giderini karşılayabiliyor. 

Klinikte Belçika, Hollanda, Mısır, Türkiye ve Amerika'dan hastalar bulunuyor. Onkoloji, İmmünoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları konusunda üç ayrı uzmanlığı bulunan Prof. Dr. Robert Gorter'in geliştirdiği bu sistemle pek çok kanser türünde tamamen iyileşme sağlandığı iddia ediliyor. Prof. Dr. Gorter, bu tedavi planını her türlü kanser için uyguladıklarını özellikle zorlu Globlastoma beyin tümörlerinde hastaların yarısının tamamen iyileştiğini belirterek, bu verileri bakanlığa sunduklarını açıklıyor. Aşı özel birtakım tekniklerle veriliyor. Vücudun ısıtılması etkisinin artmasını sağlıyor. Dr. Gorter'in tedavi planı olarak uyguladığı aşı aslında eski ve yeni tekniklerin karışımından oluşuyor. 

Ancak uygulanan son plan bu tedavinin başarı şansını büyük ölçüde artırdığı için tercih ediliyor. Merkezde hastalara bu aşıyı yapan yedi hekim bulunuyor. Tedavi planını ülkelerinde uygulamak için gelen ve staj yapan hekimler de gözlemci olarak katılıyorlar. Merkezde çalışan doktorlar arasında Türk doktor Yadigar Genç kök hücre konusunda uzmanlığı bulunan bir genel cerrah. Aşı tedavisine inanıyor ve tedavi şansı tükenen pek çok hastanın tamamen iyileştiğine tanıklık ettiğini söylüyor. Genç, aşının damar yolu ile uygun bölgelere verilmesini sağlıyor. Köln'de şehir merkezinde kurulan bu klinikte hastalar ayaktan tedavi ediliyor. Yataklı bakıma ihtiyacı olanlar için Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi ile işbirliği yapılıyor. 

Aşı yapılırken vücut ısısı 42 dereceye yükseltiliyor 
Prof. Dr. Robert Gorter kendi adını verdiği tedavi planını şöyle anlatıyor:
Hepimizde kanser hücresi bulunuyor. Bağışıklık sistemi sağlıklı değilse bu hücreler artarak insanı kanser yapabiliyor. Vücuttaki D hücreleri (dendritic hücreler) sürekli kanser hücresi arar ve bulduklarında lenf odalarına giderler. Burada öldürücü hücreler aktive edilir ve kanserli hücre öldürülür. Öldürücü hücrelere kanserli hücrenin yerini gösterip emri veren D hücreleridir. 

Bağışıklık sistemi çok iyi çalıştığında kanserli hücreleri 24 saatte yok etme kabiliyetleri vardır. Sağlıklı bir insanda günde 40-50 bin kanser hücresi öldürülür. Yaptığımız çalışmalarda kanserli hastalarda D hücrelerinin yeterince çalışmadığını gördük. Biz bunların çalışması için bir plan geliştirdik.
Yaklaşık 5 çorba kaşığı kan alıyoruz. Bunların içinden monosit hücreler laboratuvarda ayrılıyor. Yarım çay kaşığı kadar D hücresi elde ediliyor. 5 kaşık kanda 50 milyon D hücresi çıkabiliyor. 

Önce vücut ısısını 42-43 dereceye yükseltiyoruz. Hasta yüksek ısı makinesinin içine alınıyor böylece bağışıklık sistemi uyarılıyor. Ardından D hücreleri veriliyor. Bu hücreler basit bir iğne ile bazen daha etkili olması için damar yolu ile tümörlü alana veriliyor. Zehirli etkisi ya da kimyasal bulunmuyor. Üç saatte bütün vücuda yayılıyor. Vücudun kanserli hücrelerle savaşma sistemini aktive ediyor. 

Hasta hafif grip durumu yaşıyor bu bağışıklık sisteminin alarma geçtiğinin kanıtı sayılıyor. Haftada iki seans olmak üzere 24 hafta tedavi tekrarlanıyor bazen 12 hafta yeterli oluyor.
Bize gelen dört hastanın üçünde tedavi başarılı oluyor. Son aşama hastalar geldiği için o bir kişi de bağışıklık sistemi tamamen bitmiş hastalar oluyor. Bu tedavi planını ben kendimde de kullandım. Testis kanseri olmuştum, ısı tedavisi ile birlikte son derece başarılı oldu. Buluş yeni değil, vücudun kendi kendini geliştirme sistemini harekete geçiriyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen doktorlara ayrıca bu merkezde sistemi kullanabilmeleri için öğretiyoruz. 

HASTALAR UMUTLU 
Ömer Gürsoy 70 yaşında. Akciğer kanseri tedavisine yeni başlıyor. Daha önce kalp ameliyatı olmuş, sigara kullanıyor ve kemoterapi işe yaramamış. Tedavinin bir kısmını sigorta ödüyor, geri kalanını kendisi karşılayacak. 

Özgüç Ö. Akciğer kanseri ve kendisi de doktor. Hiç sigara içmemiş, sürekli spor yapmış buna rağmen akciğer kanserine yakalanmış. Genel cerrah olarak yıllarca çalışmış ancak hastalığına 4. derecede teşhis konulduğunda artık cerrahi uygulanamaz durumda olduğunu fark etmiş. Kanserin yayılması üzerine Türkiye'den bu tedaviyi uygulatmaya Köln'e gelmiş. Midesindeki ödem nedeniyle Köln Tıp Fakültesi'nde tedavisi sürüyor. Aşı tedavisine ise yeni başlayacak.

AYDIN'DAN GELDİ 
Ferhat Kurşunlu Aydın'dan tedavi için gelmiş. 26 yaşında ağır lösemi. Bir yıl boyunca tedavi görmüş. Kemoterapi başarısız olmuş. Aşı olmak için abisi ile birlikte Almanya'ya gelmiş. Durumunda ve kan değerlerinde belirgin düzelmeye rastlanmış. Doktorları umutlu. İki hafta sonunda alınan ilk kan verileri, düzelme olduğunu gösteriyor.

Bütün dünyada hızla yayılan kansere karşı değişik tedavi yolları araştırılıyor. Vücudun kendi kendini iyileştirme metotlarından biri olan "kanser aşısı"nın insanlar üzerinde kullanılmasına Alman Hükümeti izin verdi. Aşı, Almanya'da Köln'de bulunan Medical Center Cologne'de 'artık tedaviden umudunu kesilmiş' pek çok hastaya yapılıyor. Alman Genel Sağlık Sigortası bu yeni tedavinin giderlerinin bir kısmını ödüyor, geri kalanını ise hastalar kendi imkanları ile karşılamaya çalışıyor. Özel sağlık sigortalarının bir kısmı tedavinin tüm giderini karşılayabiliyor. Klinikte Belçika, Hollanda, Mısır, Türkiye ve Amerika'dan hastalar bulunuyor. 

Onkoloji, İmmünoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları konusunda üç ayrı uzmanlığı bulunan Prof. Dr. Robert Gorter'in geliştirdiği bu sistemle pek çok kanser türünde tamamen iyileşme sağlandığı iddia ediliyor. Prof. Dr. Gorter, bu tedavi planını her türlü kanser için uyguladıklarını özellikle zorlu Globlastoma beyin tümörlerinde hastaların yarısının tamamen iyileştiğini belirterek, bu verileri bakanlığa sunduklarını açıklıyor. Aşı özel birtakım tekniklerle veriliyor. Vücudun ısıtılması etkisinin artmasını sağlıyor. Dr. Gorter'in tedavi planı olarak uyguladığı aşı aslında eski ve yeni tekniklerin karışımından oluşuyor. Ancak uygulanan son plan bu tedavinin başarı şansını büyük ölçüde artırdığı için tercih ediliyor. Merkezde hastalara bu aşıyı yapan yedi hekim bulunuyor. 

Tedavi planını ülkelerinde uygulamak için gelen ve staj yapan hekimler de gözlemci olarak katılıyorlar. Merkezde çalışan doktorlar arasında Türk doktor Yadigar Genç kök hücre konusunda uzmanlığı bulunan bir genel cerrah. Aşı tedavisine inanıyor ve tedavi şansı tükenen pek çok hastanın tamamen iyileştiğine tanıklık ettiğini söylüyor. Genç, aşının damar yolu ile uygun bölgelere verilmesini sağlıyor. Köln'de şehir merkezinde kurulan bu klinikte hastalar ayaktan tedavi ediliyor. Yataklı bakıma ihtiyacı olanlar için Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi ile işbirliği yapılıyor.

kansere
aşıyla
çare
arıyorlar
Yorum (6)
AYNUR TURGUT
Esra hanım sizden ricam MEDİCAL CENTER COLOGNe TÜRKİYE irtibat bürosu telefonunu veya adresini rica etsem yardımcı olurmusunuz,iyi akşamlar
1
Cevapla
irma
http://www.cologne-model.com/EN/contactformulier.html bu adreste iletisim bilgileri var.. iyi günler...
4
Cevapla
dr.no
Kamuoyuna Önemle duyurulur, Ülkemizde kanserin tıbbı tedavisinde yetkili ve sorumlu olan Tıbbi Onkologları temsil eden Tıbbı Onkoloji Derneği, hasta ve hasta yakınlarının mağduriyetini önlemek ve kamuoyunu bilgilendirmek için aşağıdaki açıklamayı gerekli görmüştür. “Kanserde aşı tedavisi”, yaklaşık 40 yıldır yoğun bir şekilde araştırılmaktadır. Büyük bir kısmı, “klinik öncesi deneme” ve bir kısmı da “klinik araştırma” aşamasında olan bu tedavilerde, genellikle hastaya ait kanser hücreleri, bu hücrelerin yaptığı kanser proteinleri ve hastanın kendi kanında bulunan hücreler kullanılmaktadır. Söz konusu bu tür aşılarda; hastaların kanındaki dendritik hücreler alınıp, laboratuar ortamında tümör hücreleri veya tümör hücrelerinin yaptığı “tümör antijeni” adı verilen kanser hücresi proteinleri ile etkin hale getirildikten sonra, hastaya tekrar verilmektedir. Bugüne kadar yayınlanmış olan bilimsel araştırma sonuçları; bu aşıların ve bağışıklık sistemini hedef alan diğer tedavi yöntemlerinin en etkili olabileceği kanser türünün, habis bir cilt tümörü olan “maliyn melanom” olduğunu göstermektedir. Bu hasta grubunda da “uzun süreli iyileşme”, hastaların çok az bir oranında (%5 den daha az) görülmektedir. Günümüzde, rutin kullanım için piyasaya verilecek durumda onaylanmış etkin bir kanser aşısı bulunmamaktadır. Melanoma dışındaki kanser türlerinde yapılan aşı ve diğer immünolojik tedavi yöntemleri ile henüz başarılı sayılabilecek güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde tıp ahlakı ve bilimsel kurallara uygun olarak çalışan kanser merkezlerinde yürütülen aşı çalışmaları, henüz klinik araştırma düzeyinde sürdürülmektedir. Bu tür merkezlerde yürüyen çalışmalara ise; çalışma protokollerine uygunluk kriterlerine göre hasta kabul edilmektedir. Ne yazık ki ülkemizde olduğu gibi dünyanın başka bölgelerinde de (gelişmiş ülkeler dahil), tıp ahlakına ve bilimsel kurallara uygun olmayan kanser tedavi uygulamalarına sıklıkla rastlanmaktadır. Tıbbi etiğe ve bilimsel kurallara uygun olmayan tedavi uygulamaları, kamuoyunun ilgisini çeken bir konu olduğu için, ne yazık ki sıklıkla kanser ve kanser aşıları konusunda olmaktadır. Yazılı ve görsel basında kanser konusunda çıkan her türlü haber, kanser hastalarını ve yakınlarını harekete geçirmektedir. Hastalarımızın ve hasta yakınlarının bu hassasiyetleri de, maalesef kimi zaman bu tür tedavi uygulamaları yaptığını iddia eden bazı sözde bilim insanları tarafından istismar edilebilmektedir. Benzer bir durum olarak; son dönemde bazı mecralarda yer alan ve bir klinikte yapıldığı belirtilen aşı ile ilgili, yayınlanmış güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır. Söz konusu belirtilen kanser aşısı, hastalara bir araştırma protokolü dahilinde uygulanıyor ise; bunun ilgili haberde belirtilmesinde yarar vardır. Ayrıca bu araştırmaların yapılabilmesi için, daha önce bu açıdan yapılmış ön çalışmalar olması ve bu çalışmaların bilim dünyasının kabulüne sunulmak üzere yayınlanmış olması gerekirdi. Çünkü bir tedaviyi hastada deneysel amaçlı uygulamak için, bu konuyu destekleyici bilim dünyasınca genel kabul gören etkinlik kanıtlarının olması gerekirdi. İlave olarak deneysel tedavi için yetkili mercilerden izin alınmış olması ve deneysel tedavi için hastalardan ücret talep edilmemesi gerekir. Yaptığımız literatür taramasında, ilgili merkezin ve ismi gecen doktorun ikna edici bilimsel yayınlarına rastlamamıştır. Eğer bir araştırma protokolü dahilinde değil de rutin bir tedavi uygulaması yapıldığı iddiası var ise, bu tarz bir uygulama, bilimsel etiğe uygun değildir. Hastalarımızı, mevcut kanser tedavilerine devam etmeleri ve doktorlarına danışmadan bu ve bunun gibi gelecekte de sıklıkla karşılaşacakları bilimsel etkinlik kanıtları olamayan tedavi yöntemlerine kapılmamaları konusunda uyarıyoruz. Saygılarımızla Tıbbi Onkoloji Derneği
3
Cevapla
yıldız
benim en çok ilgimi çeken, bu uygulama sırasında vücut sıcaklığını 42-43 dereceye kadar çıkarmak. bu durum ileriki dönemlerde vücut ve beyin açısından olumsuz sonuçlar doğurmaz mı?
0
Cevapla
Hatice Özmert
MEDİCAL CENTER COLOGNE TÜRKİYE irtibat bürosu telefonununa veya adresine nasıl ulaşabilirim.
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir