Medimagazin logo

Lancet'te son yayımlanan araştırma: Diyabetin 2 değil 5 ayrı tipi var

Bilim insanları yeni yapılan bir çalışmada diyabetin 2 değil 5 ayrı tipi olduğunu söyledi. Bu yeni sınıflandırmayla daha kişisel tedaviler uygulanabilir.
Lancet'te son yayımlanan araştırma: Diyabetin 2 değil 5 ayrı tipi var
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN-Lancet’te yayınlanan yeni bir çalışmada, yetişkinlerdeki diyabetin 5 ayrı gruba ayrıldığı söylendi. Bilim insanları artık diyabetin 2 tipi olduğu algısının değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

İsveç Lund Üniversitesi Diyabet Merkezi’nden araştırmacıların gerçekleştirdiği çalışmada, İsveç ve Finlandiya’dan yetişkin 8 bin 980 diyabet hastasının verileri değerlendirildi. Araştırmacılar, diyabeti daha spesifik olarak kategorilendirmenin, birçok hastanın daha kişisel tedavi almasını ve genel tedaviden kaynaklanan komplikasyonları da önleyeceğini söyledi.

Sınıflandırılan 5 alt grup genetik olarak birbirinden farklı

Genetik analizleri de değerlendiren araştırmacılar, sınıflandırdıkları beş alt grubun genetik açıdan farklı olduğunu buldu. Ayrıca tanısı yeni konmuş diyabet hastalarıyla uzun süredir hastalığı devam edenlerin farklı sınıflamalarda yer alabildiği keşfedildi. Araştırmacılar, zamanla diyabet tipleri arasında geçiş olabileceğini düşünüyor.

Mevcut diyabet sınıflandırması iki tipten oluşuyor. Tip 1 diyabetin insülin hormonunun üretilmediği bir otoimmün rahatsızlığı olduğu ve genellikle çocuklukta ortaya çıktığı biliniyor. Obeziteyle ilişkili olan ve daha ileri yaşlarda ortaya çıkan tip 2 diyabet de; vücutta az insülin üretilmesi ve hücrelerin glikoz emilimi için yeterince tetiklenenememesi durumu olarak ortaya çıkıyor. Ancak yeni yapılan bir çalışma, bu sınıflandırmanın çok temel olduğunu ve hastalarda uygun tedavilerin uygulanmamasına yol açtığını kaydediyor.

 

Her gruba farklı tedavi

The Lancet Diabetes and Endocrinology, dergisinde “Novel subgroups of adult-onset diabetes and their association with outcomes: a data-driven cluster analysis of six variables” başlığıyla yer alan araştırmada, tip 1 diyabet ve geç ortaya çıkan bir otoimmün formu olan diyabetin tek bir grup olarak kabul edilebileceği söyleniyor. Ancak, tip 2 olarak kategorilendirilen hastalığın 4 ayrı ağır tip olarak sınıflandırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. İşte bugün tip 2 olarak kabul edilen grubun araştırmada önerilen 4 alt grubu:

 

1. İlk grup, şiddetli insülin eksikliği bulunan diyabetli hastalardan oluşuyor; aynı zamanda otoimmün grubu olan tip-1 ile de düşük vücut kütle indeksi (VKİ), insülin eksikliği ve erken başlangıç gibi benzer özellikler taşıyor. Ancak otoimmün bir hastalık varlığına işaret eden antikorları barındırmıyor. Diyabetik göz hastalığı en çok bu grupta görülüyor. Bu grup hastaların büyük kısmı, metformin kullanıyor. Ama araştırmacılar bunun yeterli tedavi olmadığını, tip 1’de olduğu gibi mümkün olduğunca çabuk insülin alımına başlanması gerekiyor.

 

2. Şiddetli insülin dirençli diyabet olarak adlandırılan diğer ciddi kategori, obezite ile bağlantılı olarak ortaya çıkıyor. Bu grupta vücut hücreleri insüline yanıt vermiyor. Bu hastalar; karaciğer hastalığı, kronik böbrek hastalığı ve diyabetik böbrek gibi komplikasyonlarla büyük oranda krşılaşabiliyor. Araştırmacılar, bu grubun metformin kullanımının düşük olduğunu, bu ilaca daha fazla yönelinmesi gerektiğini belirtiyor.

 

3 ve 4. Diğer iki kategori, yukarıdaki iki grubun daha hafif formları. İlk grup obeziteyle ilişkili hafif diyabet olarak biliniyor ve yüksek vücut kitle indeksine dayandırılıyor.

Son grup ise yaşla ilişkili hafif diyabet olarak adlandırılıyor ve genellikle yaşlı hastalarda ortaya çıkıyor. Araştırmacılar, bu iki gruba metformin kullanımını ve yaşam tarzı değişikliğini tavsiye ediyor.

 

endokrin
diyabet
5 alt grup
tip 1 diyabet
insulin hormonu
diyabet sınıflaması
Yorum (3)
Ali
Zamanında akupunktur hocamız Nüzhet Ziyal kitabında yazmış ve söylemişti beş tiptir diye. Hem de uzun yıllar önce :))
13
Cevapla
m. murat
Ben de tip2 diyabetik hastalarımı ilk saptayıp değerlendirdiğimde, zihnimde buna yakın kategorilere ayırıp buna özgü tedavi prosedürü uygulardım. Meğerse bu sınıflama literatürlere çook sonra girecekti. Demek ki akademik tıp pratik tıptan çok geriden gelebiliyor bazen. Bir de kanıta dayalı tıp diye bir şey tutturmuşlar! Bir örnek daha; çok deneyimli bir göz hst. uzmanı göz operasyonlarından sonra 2.3 kuşak sefalosporin flakonları sulandırıcısıyla çözelti haline getirip sadece tek doz direkt göze damlatırdı profilaktik olarak ve çok tatmin edici sonuç alırdı. Ama bu uygulama yazılı tıpta yok diye biliyorum.
15
Cevapla
dr
bilinmeyen birşey değildiki, asistanlığıma başladığımdan beri (3 yıl önce) bu şekilde yazıyordu kitaplarda :)
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir