Medimagazin logo

'Migrenin cerrahi tedavisinde bilimsel kanıt yok!’

Türk Nöroloji Derneği: ‘’Kronik dirençli migren tedavisinde kullanıldığı öne sürülen migrenin cerrahi tedavisinin bugüne dek kanıta dayalı tıp açısından geçerliliği ve güvenilirliği kesin olarak kanıtlanmamıştır.’’
Kaynak: MEDİMAGAZİN
'Migrenin cerrahi tedavisinde bilimsel kanıt yok!’
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Toplumda en sık görülen hastalıklardan biri olan migrenin kesin bir tedavisi bulunmuyor.  Ancak hem ilaçlı hem de ilaçsız çok sayıda tedavi ile hastaların yaşam kalitesi artırılabiliyor.

Son zamanlarda migren tedavisinde cerrahi yöntemlerin de uygulandığını bilgisini veren Türk Nöroloji Derneği Baş Ağrısı Çalışma Grubu yetkilileri, 

‘’Özellikle kronik dirençli migren tedavisinde kullanıldığı öne sürülen ve kamuoyunda migrenin cerrahi tedavisi olarak bilinen  'trigeminal sinir dallarına yönelik kraniyal mikrovasküler endoskopik dekompresyon yönteminin' bugüne dek kanıta dayalı tıp açısından geçerliliği ve güvenilirliği kesin olarak kanıtlanmamıştır.

 Bu nedenle uluslararası ve ulusal düzeyde bu yöntem tedaviye dirençli kronik migren tedavisinde kabul gören ve yaygın olarak kabul edilip uygulanan standart yöntemler arasında yer almamaktadır.’’ açıklamasında bulundu.

Bilimsel tedaviler konusunda migren hastalarının her zaman ulaşabileceği adresin Türk Nöroloji Derneği ile bağlantılı çalışan Baş Ağrısı Çalışma Grubu olduğunu hatırlatan yetkililer, 

‘’Dernek olarak önceliğimiz halkımızın sağlığı ve migren hastalarının bilimsel ve doğru tedaviye ulaşması.. Bu konuda halkımızı uyarmayı kamusal sorumluluğumuz gereği bir borç biliriz.’’ dedi.

migren
ameliyat
tedavi
Yorum (8)
ut
migren ile alakasız bölümler tarafından, plastik cerrahi gibi, tamamen insanların çaresizliğinin ve bilgisizliğinin istismar edilmesi. tabiki amaç ticari. hacamat sülük vs.. gibi diğer yontemlerde migren gibi hastalıklarda yine doktorlar tarafından aynı amaçla kullanılıyor.
30
Cevapla
Hasan Akdemir
Bu ameliyatla ilgili pek çok hastamın sorularını, bilimsel kaynak isimleri vererek cevaplamama rağme, n halen hastalar bir umuttur diye gitmeye, 15.000 TL gibi paralar vererek ameliyat olmaya devam ediyorlar. Bir ara da biyoenerji yöntemiyle migreni kökten kaldırdığını iddia eden bir pratisyen arkadaşla tartıştığımı hatırladım. Yarın ben de alfa dalgaları artırımıyla kolay doğum yaptıran uydurma bir cihazı piyasaya sürsem mi diye düşünmeye başladım. Bakanlığın artık bu işlere el atması gerekiyor. Bu memlekette başımıza ne geliyorsa ilgili kurumlar ilgisiz kaldıkları veya kendilerini geriye çektiklerinden dolayı birileri meydanı boş bulduğundan olmuyor mu ?
12
Cevapla
Muhammet Uraloğlu
Güneş balçık ile sıvanmaz, bu konuda 40 adet bilimsel yayın, ameliyat olmuş binlerce hasta, %92 başarı oranı, klasik kitaplara bile gecmiş bir konu, kanıt olarak yetmezmi? Bu hastaların tedavi olma hakkını engellemeyin, intihar etmeyi düşünen bu hastalar tekrar hayata dönüyor bu ameliyat ile, ticari kaygi kimde acaba... Periferik sinir cerrahisi plastik cerrahi ile neden alakasız olsun, sinir kompresyonu elde kolda olunca var da kafa derisinde neden olmasın, Lütfen tekrar düşünelim bu hastalara haksızlık etmeyelim...
9
Cevapla
Hasan Akdemir
21.06.2017 sürekli başağrısı olduğu için migren tanısı alan ve iki (2) kez migren operasyonu geçiren , buna rağmen halen ağrıları 2 yıldır geçmeyen hastamız sayın S.A. (44yaş/bayan) nın bugün çekilen venöz faz beyin MR anjiosunda yaygın serebral venöz trombozlar görerek antikoagülan tedaviye başladık . Başağrısıyla birisi uğraşmaya kalkıyorsa, bunun nelerden kaynaklanabileceği konusunda da bilgili ve yetkin olmalı, yoksa kendi başını ağrıtacak pek çok tıbbi ve adli problemlerle boğuşacaktır. Plastik cerrah kardeşlerimize güveniyor ve onların risk almayacak kadar akıllı olduklarını biliyorum.
12
Cevapla
Çetin Duygu
Merhaba değerli meslektaşlarım, son günlerde yeni çıkacak olan migren aşısı ismi ile tanıtım yapılan bir ürünün gündeme gelmesi migren ameliyatı tartışmasında tetiği çeken ana unsurdur. Bununla birlikte literatürde net olarak tanımlanmış olan migren ameliyatıda dirençli kronik migren hastalarında uygulanan, intihar aşamasına gelmiş hastalarda can kurtarıcı özelliğe sahip ve hastalar açısından riskleri minimal olan bir cerrahidir. Pubmed üzerinden 'migraine surgery' yazıldığı taktirde onlarca makale ve yayına ulaşmak mümkündür. Hepimiz meslektaşız, ana hedefimiz hastalıklara çarede hastaların elinden tutup onları bir şekilde bu çukurdan çıkartmaya çalışmak. Bilim adamının özelliği otoriteye karşı çıkması ve yenilikler getirmesidir. Prof Dr. Bahman Guyuron migren ameliyatını kaş askılama ameliyatı yaparken rastlantısal olarak bulmuştur. Kendisi bir bilim adamıdır. Okuduğu kitaplarda yazanlarla sınırlı kalsa idi, olurmu migrenin ameliyatı derdi ve migren cerrahisi bu günlere gelemezdi. Literatürde de belirtildiği gibi %88 lere ulaşan bir başarı oranı ile migren tedavisinde etkin bir yere sahiptir. Migren sorgulama indexine göre atak sıklığı, ağrı şiddeti, süresinde yüzde 50 den fazla gerileme olması başarı olarak değerlendirilmektedir. İlaçların insanlar üzerindeki etkinliğide bildiğiniz gibi bu şekilde değerlendirilmektedir. Bu bağlamda ameliyatttan yarar gören hastalar olduğu gibi yarar görmeyen hastalarında tıbbın her uygulamasında olduğu gibi bu uygulamada da olduğu bir gerçektir. En kolay şey migrenin tedavi edilemeyeceği konusunun tabu haline gelmiş şekliyle kabul edilmesidir. Yüzlerce hasta ameliyat etmiş bir hekim olarak bir çok hastanın ızdırabını dindirmek hayatımda en büyük yaşam sevincim haline geldi. Sizlerinde bir hastanın ağrısını gidermek yada çaresizliğine çare olmak durumunda hissettiklerini ben her kurtulan hastamda tekrar tekrar hissediyorum. Tıbbın olanaklarını ortak bir elle hastalara sunuyoruz. İster nöroloji, ister plastik cerrahi, ister algoloji olarak tek hedefimiz çaresize çare olmak. Hiç bir şey için öyle bir şey yok, işe yaramaz, olmaz dememiz mümkün değildir. Heleki işin içinde değilsek olayı bir kaç ameliyat olmuş hasta üzerinden yorumlamaya çalışıyorsak bu hiç mümkün olamaz. Bu konuya çok emek vermiş bir meslektaşınız olarak migren tedavisi ile ilgilenmeye başladıktan sonra nöroloji hekimlerine bir kez daha saygı duydum. Çünkü içerisinde İlaç bağımlılığını içeren, psikolojenik sıkıntılara sahip, somut olarak tanımlayabildiği bulantı kusma ışık ses koku hassasiyeti içeren zonklayıcı baş ağrısı tablosuna sahip pimi çekilmiş ve her dakika patlayan bir bombaya çare aramak, çare olmaya çalışmak... İlaç seçeneklerinin hepsini tek tek denemek, bazı hastalarda bizden bu kadar birde akapunktur, hacamat, sülük, bitkisel ilaçlar, nöral terapi.... gibi yöntemler denebilir demek. Umut bittiği zaman her şey biter. Bizlere migren ameliyatı için başvuran hastalar da tam bu aşamada olan hastalar. Ümitlerin bittiği anda hastanın elinden tutabilecek ağrısız günleri tattırabilecek bir uygulama var, oda migren cerrahisi. Tabiki cerrahi en en en son seçenek. Ama var değerli meslektaşlarım. Kanıtıda var. Son olarak, migren hastaları nöroloji hekimlerimizin hastalarıdır. Migren hastalarının sahipleri nöroloji hekimleridir. Migren tedavisinin algoritmasının oluşmasında da en büyük sorumluluk kendilerindedir. Erken tanı .... proflaksi.... nöral terapi... aşı .... botox.... migren ameliyatı... belkide ileride genetik bir hamle ile iş en baştan çözülecektir. Biz Türk hekimleri bizlere emanet olan hastalarımızın elini tutarken, birbirimizin de elini aynı anda tutabiliriz. Bu işe gönül vermiş tüm meslektaşlarımla her türlü ortak bilimsel çalışmada bulunmaya hazırım. Saygılarımla. Op. Dr. Çetin Duygu
5
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir