Medimagazin logo

Ankara Tıp Dekanı’ndan ilk dekana mektup: Fakültemiz çok kıymetli

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 74. kuruluş yıl dönümü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir törenle kutlandı. Törende konuşma yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülfem Çelik Abdülkadir Noyan’a yazdığı mektubu okudu
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Ankara Tıp Dekanı’ndan ilk dekana mektup: Fakültemiz çok kıymetli
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, kuruluşunun 74. yılı  töreninde ilk fakülte dekanı Ord. Prof. Dr. Abdülkadir Noyan’ı andı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanı Prof. Dr. Gülfem Çelik yaptığı konuşmada fakültenin ilk dekanına yazdığı mektubu katılımcılar ile paylaştı. Prof. Dr. Gülfem Çelik’in Ord. Prof. Dr. Noyan’a yazdığı mektup şu şekilde:

“Sevgili hocam,

74 yıl geçti. Fakülteyi Türkiye’de bir önce olma, liderlik yapma amacıyla kurdunuz. Ben sizinle fakültemizin geldiği noktaları paylaşmak istiyorum.

Eğitimde öncü olmak istediniz. Şu anda 18 binin üzerinde mezunumuz var. Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış durumdalar. Ülkenin her tarafında hastalara bakıyorlar ve her yere gittiklerinde “Ankara Tıp mezunu geldi”nin verdiği gülümse ile karşılanıyorlar.

Sadece hekim olmadı mezunlarımız. Aynı zamanda çok değerli bilim insanları yetişti, araştırma laboratuarında çalışan insanlar yetişti, ilaç firmalarında çalışanlar yetişti. Yurt dışında çok önemli pozisyonlarda yer alan  kişiler yetişti.

Şu anda fakültemizde öğretim üyelerimizin büyük bir çoğunluğu kendi alanında çok özgün çalışmalar yapan , uluslararası alanda da tanınan öğretim üyeleri. Bu anlamda baktığımız zaman eğitimde istenen hedeflere varmış görünüyoruz.  

Geçen sene göz ağrımız Türkçe programımızın bir kardeşi oldu. İngilizce program. Bu program  biraz daha farklı bir normla tasarlandı.  Biraz daha tıp bilimcisi yetiştirmeye , biraz daha uluslar arası alanda çalışmaya yetkin hekimler  yetiştirmeyi hedefledik.  Türkçe programdaki öğrencilerimize de çok teşekkür ediyorum. Kardeşlerini çok güzel sahiplendiler.  İkinci senesinde bu programda çok güzel bir yerde , sıralamada da yerini daha yukarıya çıkararak  emeklerimizi boşa çıkarmadı.  

Abdülkadir Noyan hocam, bundan sonraki süreçte  elbette ki çağdaş normların içinde kalarak biraz daha öğrencilere sorumluluk vereceğimiz, öğrenen merkezli çalışmaların içinde yer alacağız hocalarımla birlikte.  

Araştırma bir akademinin bir numaralı sorumluluğudur diye düşünüyorum.  Araştırma alanında da çok güzel çalışmalar yapılıyor. Alanında uluslar arası alanda ödül alan hocalarımız var ki  çok çok özel bir ödülü sizinle paylaşmak istiyorum.  Prof. Dr. Tomris Türmen’e Dünya Sağlık Örgütü tarafından verilen Avrupa Sağlığı Ödülü’nü hep birlikte alkışlayacağız.

İftiharla söylüyorum ki bu kadar yoğun iş temposu içinde uluslararası sağlık indekslerinde yer alan yayın ortalamamız öğretim üyesi başına 1.7.

Topluma hizmet yönünde hastaneler başhekimliği koordinatörlüğünde iki tane hastanemizde çok güzel çalışmalar yapılıyor. Koşullar el verdiği ölçüde, gönüllerden geçen bir şekilde nitelikli hasta hizmeti devam ediyor.  Aynı zamanda bu eğitimin de bir parçası. Değişmeyen bir şey var ki; öğretim üyelerimizin, araştırma görevlilerimizin, doktorlarımızın hastalarına her zaman en iyiyi verme isteği. Bu asla değişmiyor.  

2019 yılında Kalite Grubu dediğimiz bir çalışma yapıyoruz. Arkası çok büyük çok güzel kapsamlı bir çalışma.

Ben fakülteye gireli 30 sene olmak üzere.  Beni son iki senede en çok etkileyen şey; güçlerimizi birleştiriyoruz.  Hem eğitim alanında hem araştırma alanında hem de hizmet alanında ikili işbirlikleri ile multidisipliner çalışmalar başlıyor.

Dünyada bir konjonktür değişikliği var.  Gençliğimizdeki gibi değil her şey değişti. Çok farklı. Tabi ki Türkiye’de bundan nasibini aldı. Akademisyen hekimlerin farklı bir yanı var. Örneğin siyasaldaki bir akademisyenseniz akademisyenliğinizi daha farklı yapabiliyorsunuz. Ama  hekim ve akademisyen olduğunuz zaman hekim kimliğiniz biraz daha ön planda olabiliyor. Şu andaki konjonktür  o doğrultuda. Halbuki  araştırma ve akademik çalışmaların platformların daha açılması durumunda  Batı’daki bilimin çok rahat önüne geçebiliriz.  Öğretim üyelerimiz de akademik ve  araştırma yapma yönünde  son derece istekliler.

Abdülkadir Noyan hocama son sözüm ; Hocam biz bu zamana kadar elimizden geleni yaptık bundan sonra da yapacağız. Fakültemiz çok kıymetli. Bir tane Ankara Tıp var. Ben bu salonu dolduranları da görünce o bir tane Ankara Tıp’ın tekliğini, özgünlüğünü koruyacağına olan inancım daha da arttı.

ankara üniversitesi
tıp fakültesi
gülfem çelik
Yorum (3)
Dr.Cevdett
Sevgili hocam, her yıl Ankara Tıp 320 öğrenci alıyor ve şu anda morfoloji binasında sabahçı-öğlenci uygulaması var. Ya alınan öğrenci sayısı azaltılmalı, ya akademisyen sayısı artırılarak tam gün eğitime geçilmelidir.
4
Cevapla
Morfocan Kampüsçiçeği
Hangi Ankara tıp Hacettepe mi, Ankara'ya ilk adım attığım ve heyecanla adres verdiğim taksici den ve sonra pek çok ankaralidan duydugum subliminal süblimleşmeye yol açan paradokstu, artık o kadar ki he deyip geçiyordum :)) Ama iyi tabi bir Ankara tıp gazisi olarak ben de takdir ve vakarla izliyorum.
5
Cevapla
hasan
Fakültemizin başarılarınızdan memnun oluyorum. Benim öğrencilik yıllarımda Atatürk ve İnönü zamanında yetişmiş hocalarım vardı. Onların biz öğrencilerin yetişmesi için nasıl gayretli olduğunu unutamıyorum. Bu hocalarımızın Arap harfleriyle yazılan kısa notlarından bir ders boyunca konuları anlatmasını unutamıyorum. Şimdiki gibi slayt gösterisi yaygın değildi. Ama hocalarımız slayt olmadan da konulara hakimlerdi. Özellikle Zafer Paykoç, Rıdvan Ege gibi eğitim meraklısı hocalarıma Allah'tan rahmet dilerim. Kalp ve damar Cerrahisinin gelişmesini sağlayan Hakkı hocama da sağlıklı ömürler dilerim. Başka bir üniversitede hoca olmama rağmen kendimi Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyesi gibi hissediyor ve görevimi seviyorum. Fakültemizin başarılarının artmasını temenni ediyorum..
4
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir