MEDİMAGAZİN HABER MERKEZİ-Sussex Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü Martin J Llewelyn ve ekibi, BMJ’de yayımladıkları yeni bir çalışmada, antibiyotik tedavisini yarıda kesmenin bakteri direnci oluşturacağı algısının çok az kanıta dayalı olan yanlış bir uygulama olduğunu söyledi. Oysa, Dünya Sağlık Örgütü daha 2016 yılında gerçekleşen Antibiyotik Farkındalık Haftası’nda hastalara, bakteri direncine yol açmamak için zamanla iyi hissedilse bile yazılan antibiyotik tedavisini tamamlamasını tavsiye etmişti.
Az tedavi etme korkusuyla aşırı tedavi
Araştırmacılar, antibiyotiğe devam süresi, klinik etkililiği ve dirençle ilgili yaptıkları çalışmalarda yeni kanıtlar bulduklarını; politikacıların, eğitimcilerin ve doktorların “iyi hissetsen bile tedaviyi tamamla” demeyi bırakmaları gerektiğini vurguladı. Antibiyotik direncinin küresel kapsamda insan sağlığına karşı bir tehdit olduğunu ifade eden ekip, çok az kanıta dayalı bir bilgiyle antibiyotiklerin gerekenden daha uzun süre kullanıldığını ve bunun antibiyotik direnci gelişiminde daha fazla etkisi olduğunu söyledi. Ekip, “Az tedavi etme korkusuyla aşırı tedavi yapılıyor, antibiyotikler için kullanılma süreleri oluşturuluyor ama tavsiye edilen kullanma sürelerinin minimum seviyede olduğu ile ilgili çok az kanıt var.” sözlerine yer verdi.
Prof. Dr. Llewelyn, herhangibir sebeple antibiyotik kullanımının, ciltte ve bağırsakta bulunan kommensal floradaki antibiyotiğe hassas türleri harekete geçirdiğini, dirençli türlerin bu bakterilere gen aktararak gelecekte enfeksiyona yol açmaya hazır bir hale getirdiğini aktardı. “Antibiyotik kullanımı ne kadar uzun sürerse, bu faydalanmaya hazır bakterilere de o kadar kapı açılmış olur. Bu fırsatçı patojenler, gereken direnç genlerini hastalıklı insanlardaki dirençli cinslerden ziyade asemptomatik taşıyıcılardan alır. Ayrıca, direnç kazandıran genlerin birçoğu, bakteri soyları veya türleri arasında kolaylıkla geçiş yapabilir.” ifadelerine yer veren Llewelyn, belirli bir hastalık için seçilmiş antibiyotiğin farketmeden başka tür ve cinste bakterilerin de direnç kazanmasına yol açtığını aktardı.