“23.Prof.Dr.Lütfü Tat Sempozyumu” 22-26 Kasım tarihleri arasında, Ankara’da düzenlendi. Sempozyum Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Gonca Elçin,
“Bu sempozyum Lütfü Tat hocamızın önderliğinde yapılmaya başlanmış. Dermatoloji alanında bir yıl Ulusal Dermatoloji Kongresi, bir yılda Ankara’da düzenlenen bu sempozyum olsun ve bu toplantıda yenilikler konuşulsun istemiş. Çok doğru bir yerden girmiş ki 46 yıldır denizi ve sahili olmayan Ankara’da iki yılda bir devam ediyor.” dedi.
Elçin, “Oturumlar çok dolu geçiyor hekimler buraya dermatolojide ki yenilikleri öğrenmeye geliyorlar. Dermatoloji alanında en özel sempozyum. Bin 11 katılımcı ile gerçekleşen sempozyumdan herkes çok memnun ve oturumların gerçekleştiği tüm salonlar doldu bu daha da önemli.” ifadelerini kullandı.
Nasıl yapıyorum?
Sempozyumda girişimsel işlemlerin nasıl yapıldığının detaylı olarak ele alındığı “Nasıl Yapıyorum?” oturumlarının yer aldığı bilgisini veren Elçin, oturumlarda alanında en iyi hekimlerin işlemlerin nasıl yapıldığının anlatıldığı videolar eşliğinde, 40 dakika boyunca, saç ekimi, silikon ip uygulamaları, histolojik tanı ve fototerapi gibi konularda kapsamlı eğitimlerin verildiğini söyledi.
Dünden aklımda kalanlar
Sempozyumda bu sene gerçekleştirilen oturumlardan en ilgi göreni ise “Dünden aklımda kalanlar” başlıklı oturumlar oldu. Panellere dinleyici olarak katılan araştırma görevlilerinin oturumdan sonraki gün, bir önceki gün boyunca dinledikleri sunumlardan ilgi çekici ve yeni konuları katılımcılar ile tekrar paylaşıp hafızlarını yenilemelerini sağladı.
Yeni bilgilerin bir kere daha üzerinden geçilmesi ile kalıcılığının arıtılması açısından önemli olduğunu kaydeden Elçin, “Bir diğer yenilik ise, dönen poster sunumları. Katılımcılar dönen led ekranlardan tüm posterleri takip etti. “ dedi.
“Eyvah tez yapmam lazım!”
Araştırma görevlilerine yardımcı olmak amacı ile oluşturulan ve Prof.Dr.Lütfü Tat Sempozyumu’nda ilkler arasında olan bir diğer oturum ise, “Eyvah Tez Yapmam Lazım” başlıklı oturumdu. Araştırma görevlilerinin bilimsel araştırma yaparken işini kolaylaştıracak püf noktalarının verildiği bir oturum olduğuna değinen Elçin,
“Böylece bir bilimsel araştırmayı nasıl yapmaları gerektiğini, tezlerini yaparken nereden başlamaları gerektiğini ve istatistiksel yöntemlerin ne kadar önemli olduğunu kavramalarına yardımcı olmak istedik.” şeklinde konuştu.
Dermatoloji uzmanlarının yanı sıra gastroenteroloji, endokrinoloji, göğüs hastalıkları ve romatoloji branşlarından hekimlerin de bilgi paylaşımında bulunduğu sempozyumda dermatolojide multidisipliner konular da ele alındı.
Endokrinoloji uzmanları da oradaydı
Prof.Dr.Okan Bülent Yıldız
“23. Prof.Dr.Lütfü Tat Sempozyumu” nda Polikistik Over Sendromu(PKOS)’nun endokrinoloji branşı açısından yorumlanması ile ilgili “Hirsütizm ve PKOS” başlıklı bir sunum yapan Hacettepe Üniversitesi Endokrinoloji Anabilim Dalı’ndan Prof.Dr.Okan Bülent Yıldız, “İstenmeyen tüylenme şikayeti ırklar arasında değişiklik göstermekle beraber, Türkiye’de ve Doğu Akdeniz bölgesinde bizi en fazla rahatsız eden durum” dedi.
İmza günü büyük ilgi gördü
Bu kitap, sitolojik yaymanın yaygın kullanımı sağlayacak
Sempozyumda Dermatoloji – Dermatopatoloji ve Estetik Vakfı Akademisinin hazırladığı, deri hastalıklarının tanısı için ideal bir yöntem olan sitolojik yaymanın yaygın kullanımı sağlayacak ‘’TZANCK Yaymada Basamaklı Tanı Yaklaşımı’’ kitabının imza günü büyük ilgi gördü.
Prof.Dr.Murat Durdu - “TZANCK Yaymada Basamaklı Tanı Yaklaşımı” imza günü
“TZANCK Yaymada Basamaklı Tanı Yaklaşımı” kitabının yazarı Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Dermatoloji Uzmanlarından Prof. Dr. Murat Durdu yaklaşık 10 yıldır devam eden bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkan kitabı ile ilgili bilgiler verdi.
Durdu, “Tzank Yayma 1945’li yıllardan sonra kullanılmaya başlanan çok eski bir yöntem. Ancak günümüze kadar önemi çok fazla anlaşılmamış ve unutulmaya başlanmış bir yöntemdi. Çok sayıda hastalığın kolay ve ucuz tanısını sağlayan bu yöntem son 10 yıldır Başkent Hastanesi’nde yaptığımız çalışmalarda bize çok yardımcı oldu.” dedi.
Tanı koymada gerekli bilgilerin özeti şeklinde olan bu kitabı tek başına yazmanın zor olduğunu dile getiren Durdu, “Çalışmaların ürünlerini bu şekilde kitap olarak görmek bizi sevindiriyor. Biz bu yöntemleri uygularken bir kaynak kitabımız yoktu ama artık bir kaynak olacak. Umarım daha sonra İngilizcesi de yayınlanır.” şeklinde konuştu.
Bu yöntemi kullanmak isteyen çok sayıda hekimin olduğunu ve hekimlerin uzun süredir bu kaynak kitabı talep ettiğini dile getiren Durdu, kitabın basılmasını bekleyen hekimlerin mutlu olduğunu sözlerine ekledi.
Sempozyumdan akılda kalanlar
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr Rebiay Kıran:
“Sempozyumda daha önce hiç konuşulmamış konuların yer alması ilgimi çekti. “Dünden akılda kalanlar” oturumlarında tüm konuşmaların akılda kalması gereken vurucu yönleri bir kez dada kısa kısa notlar şeklinde hatırlatıldı.”
Acıbadem Hastanesi Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Deri ve Zührevi Hastalıkları Kliniği’nden Doç.Dr.Simin Ada:
“Lütfü Tat bizler için İstanbul’ dan Ankara’ ya yani memlekete dönüş aslında. En önemli parçası ise eski dostları ve hocalarımızı görmek. BU sempozyum yıllardır devam eden ve kalitesini hiç bozmayan, son derece bilimsel bir sempozyum.
Her oturumda konusunda uzman hekimler konuşmacı olarak seçilmiş ve her biri sunum teknikleri konusunda da çok iyiler. Tüm gün boyunca süren oturumların hepsine katıldım ve hiç sıkılmadım. Bu da sunumların çok başarılı olduğunu gösteriyor. İçerik olarak literatür bilgisine internetten ulaşma şansınız olsa da anlatıcıların kendi tecrübelerini aktarıyor olması son derece büyük bir avantaj oluyor.
Melanositik nevüsler ve melonom benim en ilgimi çeken konular oldu. Bu problemler ile günlük pratğimizde çok karşılaşıyoruz. Melanositik nevüslerde yeni bir sınıflandırmadan bahsedildi bunu kullanmaya çalışacağız.”
Hisar Hospital Deri ve Zührevi Hastalıkları Kliniği’nden Dr.Funda Ataman:
“ İstanbul’da yaşamama rağmen Ankara’da yapılan bu sempozyuma severek katılıyorum. Dermatoloji branşını seçtiğim günden bu yana Prof.Dr. Lütfü Tat Sempozyumlarının hemen hemen hepsine katıldım. Bu sempozyumu Ulusal Dermatoloji Kongresi kadar faydalı görüyorum. Her geldiğimde de kendimi sınamak için Türkiye Kliniklerinin yaptığı bilgi yarışmasına mutlaka katılıyorum. Böylece eksikliklerimi görüyor ve bilgi düzeyimi ölçüyorum.”
