Medimagazin logo

İroni: Hekime başvuru oranı artarken, hasta memnuniyet oranı düşüyor!

Sağlık göstergelerinin iyiye gidip girmediği herkes için bir merak konusu olmuştur. Sağlık göstergeleri, tüm ülkelerin gündeminde yer almaktadır. Siyasi yarışlar bile sağlık üzerine geliştirilen söylemler üzerinden gitmektedir.
İroni: Hekime başvuru oranı artarken, hasta memnuniyet oranı düşüyor!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Ülkemiz için de durum çok farklı değildir. Sağlık politikaları hep göz önündedir. Yönetim başarı kriterlerinden biri de sağlıkta memnuniyet kabul edilmektedir.

Bazı iddialı rakamlara göre %20 ama en azından %10 dolayında siyasi iktidarların başarısına katkısı olduğu, ileri sürülmektedir. 


Ülkemizde son zamanlarda sağlık politikalarının iyiye gitmesine kriter olarak gösterilen ölçütlerden biri, belki de en önemlisi, “hekime başvuru sayısı” artışıdır. Hekime başvuru sayısının, vatandaşın sağlık hizmetlerine ulaşabilirliğinin bir göstergesi olduğu söylenmektedir. Başvuru sayısının artması ile  vatandaş memnuniyetini artıracağı iddia edilmektedir.


Bu tezleri çürüten veriler Avrupa Komisyonun yaptığı çalışmadan geldi. Avrupa Komisyonu, içinde Türkiye’nin de yer aldığı ülkelerde insanların yaşadıkları çevreden memnuniyetini araştıran bir çalışma yaptı. Araştırmadaki konulardan biri de sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyetti.
Avrupa Komisyonu tarafından her üç yıl da bir yapılan bu çalışma yıllar içinde değişimleri ortaya gösterebilmekte, iyiye veya kötüye gidişleri çok rahat ortaya koyabilmektedir. 2015 Mayıs ve haziran aylarında yapılan bu yeni çalışma, 2012 yılında yapılan çalışma ile karşılaştırmalara da yer vererek,  verileri objektif olarak gözler önüne sermektedir.


Bu çalışmaya göre Türkiye’de sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı %10-15 arasında düşmüştür.
    

Oysa 2012 ile 2015 arasında yıllık hekim başvuru sayısı 8.2 den 8.4 e çıkmıştır. Eğer hekime başvuru sayısı artması ile hasta memnuniyeti arasında bir ilişki olsa idi memnuniyet oranının artması lazımdı. Ama tam tersine azalma olmuştur. 
    

OECD Ülkeleri hekime başvuru ortalamasının 6.7, gelişmiş Kuzey Avrupa ülkelerinde ise 3 ile 4 arasında değiştiği düşünülürse, ülkemizde 8.4 başvuru oranının ne kadar yüksek olduğu görülebilmektedir. Ülkemizde geçerli olan mantığa göre hekim başvurusu bize çok az olan bu ülke insanlarının çok daha memnuniyetsiz olması gerekirdi.
  

 Bu durumda bu memnuniyetsizliğin artışındaki irdelemek gerekir.
    

Aslında çok uzun araştırmaya gerek olmadan mevcut veriler teşhis koymak için yeterlidir. Nitelik aramadan sadece sayı olarak muayene sayısını artırmanın getirdiği kısa vadeli sanal bahar dönemi sona ermiştir. Ülkemizdeki muayene sayılarını ve sağlık çalışanı sayısını bir arada değerlendirdiğimizde çıkan şudur: ülkemizde hastalar için vakit ayırmak imkansızdır. Hastalar hak ettikleri süreler ile hekimler ile görüşememekte, dertlerini anlatamamaktadır. Hastalar, sıramatiklerde artan numaralar olarak kalmaktadır.
    

Sağlık hizmeti sunanlar da bu durumdan rahatsız olmaktadır. İdarenin “ne yapın, edin; muayene saysını arttırın” baskısı altında verimsiz ve isteksiz çalışmaktadır. Hizmet sunanın mutlu olmadığı bir sistemde sağlık hizmeti alanların mutlu olacağını düşünmek hayalperestlik olacaktır.
    

Sağlık politikaları ile ilgilenen herkesin bildiği, dillendirdiği bu gerçeği Bakanlık yetkililerin görmemesi imkansızdır. Ama siyasi iradenin isteği ile aynı politikalar devam ettirilmektedir.
    

Sağlıkta memnuniyetin artırılması için, hala yıllık hekime başvuru oranının artacağı varsayılarak hazırlıklar yapılmaktadır. 1. Basamakta akşam  nöbetleri konulmakta, 2. Basamakta akşam poliklinikleri hazırlanmaktadır. 
    

Hekim başvuru sayımızın biraz daha artacağı kesindir ama korkarım ki hasta memnuniyet oranı daha da düşecektir. 
    

Hasta memnuniyet oranının düşmesinin sonuçları ülkeye nasıl yansır, onun için de bekleyip görmek lazım.


Dr. Lütfi TİYEKLİ
Aile-Sen Başkanı

saglik gostergeleri
hekime basvuru sayisi
vatandas memnuniyeti
avrupa komisyonun
saglik politikalari
hasta memnuniyet
Yorum (4)
Uzm. Dr. arzu polat
Sağlıkta hasta memnuniyeti demek, kaynak israfı, iş gücü israfı demektir. Allah akıl fikir versin. Bizim vatandaşımız, canının istediği tahlili, MR'ı, Tomografiyi çektirip, sonuçlarını aynı branşta, farklı hastanede, 3 doktora gösterip, sonra inanmayıp, önerilen tedaviyi yaptırmayan bir güruhtan ibaret. İlacı alıp, prospektüsü okuyup, bu doktor yalan söylemiş,beni zehirlemek istiyor diye, çöpe atan bu zihniyet, sonra yumurta kapıya dayanınca, cerrahiler, peş peşe ameliyatlar, kemoterapi, radyoterapi v.s. ile şifa umuyor. Bir de, istediği raporu, istediği gibi, istediği zaman alabiliyorsa hasta memnuniyeti tavan yapıyor. Ayrıca, neredeyse bedavaya hizmet aldığı hastanede, hiç beklemeden, üç kuruşa köle gibi çalıştırılan doktorlardan, ana baba şevkati görerek, baştan aşağı check-up yaptırabiliyorsa, hasta memnuniyeti zirve yapıyor. O kadar muayene tetkik tahlil ilaç çöpe atılarak evlerde çınar yaprağı kaynatılıyor. Al sana tıp, al sana bilimsel hizmet. Allah akıl fikir versin hepimize.
36
Cevapla
acil
sağlık bakanlığının hekimi zora sokan ve sıkıntılı uygulamaları sonucu hekim kötü duruma düşmektedir.acildeki hastayı sevk edemiyorsan hasta memnun olmaz bunun suçu sağlık bakanlığınındır.gerekli durumlarda acilde amirimiz olan uzmanı acile getiremiyorsan hasta memnun olmaz.sonuçta memnuniyet sağlık bakanlığı ile ilgilidir.
25
Cevapla
sema
yurtdışında gece uzman doktoru yatağından kaldırıp hastaneye acil ameliyata getirtmek hastaya 2000 dolardan başlayan faturalara mal oluyor.. bizde ise icap nöbetine gelen doktora para ödememek için idareler birsürü bahane üretiyorlar.. gecenin bir vakti uzman hayrına gelmiyor tabiki bunun bir karşılığı olmalı.. hasta ve personel memnuniyet anketleri internet üzerinden direk bakanlığa yapılmalı.. kim hangi hizmetten ne kadar memnun görülmeli.. ona göre kalite puanı olmalı ve yapılan anket uygulamaları yanlış bence.. personel çalıştığı ortamdan memnun olmalı ki gelen hastaya güleryüz göstersin. hasta memnuniyeti artsın.. sürekli hakarete uğramak, dövülme ve öldürülme korkusu ile ne kadar memnun çalışılabilirse o kadar memnunuz çalıştığımız ortamlardan.. mesela ben tek başıma çalışıyorum biri beni döverek öldürse kimsenin ruhu duymaz.. gelen hastaların çoğuda tedavi olmaya değil de kavga edip stres atmaya geldiğinden memnuniyet aramamak lazım bence.
10
Cevapla
Frankie Bellevan
Bu Konuda yaklaşık 2 Sene sonra hangi Noktadayız ?? Köprünün altından biraz Su geçmiş...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir