Medimagazin logo

Kadın kanserlerinde toplumsal farkındalık artmalı

Birçok kanserin gelişiminde birden fazla bileşen söz konusudur. Herediter (kalıtımsal) kanserler söz konusu olduğunda meme ve jinekolojik (kadın üreme sistemine ait, rahim, yumurtalık, rahim ağzı) kanser birlikteliği söz konusu olabilmektedir.
Kadın kanserlerinde toplumsal farkındalık artmalı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Birbiri ile ilişkili kanserler söz konusu olduğunda hastalar risk belirleme, tarama yöntemleri ve yeni kanser oluşumunu önleme yöntemlerinin bireyselleştirilmesi için konusunda deneyimli uzmanlarca değerlendirilmelidir.

Yumurtalık kanseri erken tanı konulduğunda tamamen tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Erken tanı konulabilmesi için yılda bir veya iki kez jinekolojik muayene ve ultrasonografik görüntüleme dışında bir seçenek yoktur.

Doktorunuza sormanız ve cevaplanmış olması gereken 7 soru;

  1. Ailemdeki kanser öyküsü benimde kansere yakalanma ihtimali mi arttırıyor mu?
  2. Eğer arttıtıyorsa takiplerimde hangi testleri yaptırmalıyım?
  3. Testlerle bakılabilecek genetik mutasyonlar nelerdir?
  4. Test sonuçlarının güvenilirliği nedir?
  5. Test sonuçları benim ve ailem için ne anlama geliyor?
  6. Test sonuçları pozitif çıkarsa seçeneklerim nelerdir?
  7. Test sonuçları benim tedavimi etkileyecek/değiştirecek mi?

Ayrıca meme kanseri nedeni ile tedavi görmekte olan kadınların kadın hastalıkları ve doğum açısından bazı problemlerle karşılaşma ihtimalleri artar. Sıcak basmaları ve vajinal kuruluk , hormonal tedavi alanlarda erken menapoz ve buna bağlı olarak uzun dönemde kemik erimesi gibi problemler ortaya çıkabilir.

Meme kanseri tedavisinde kullanılan hormonal tedavilerin rahim üzerine olan etkileri nedeni ile ciddi problemler ortaya çıkabilir. Bu tedaviler hiperplazi dediğimiz rahim içinde kalınlaşmaya,  polipe ve rahim kanserine neden olabilir. Eğer meme kanseri tedavisi amacıyla tomoksifen içeren (nolvadex, tadex) gibi ilaçlar kullanıyorsanız özellikle rahim kanseri riskiniz artar. Bu durumda jinekolojik muayenelerinizin tecrübeli jinekolog/onkologlarca yapılması hayati öneme sahiptir.  

 “Rahim ağzı kanseri ile mücadelenin en önemli adımı kadınların tarama konusunda duyarlı olmasıdır. Bu kanser tipinin taramayla önlenebilir olduğu unutulmamalıdır. Kolposkopik inceleme rahim ağzının değerlendirilmesinde çok önemli bir yer tutar ve deneyimli hekimlerce yapılmalıdır. Kadınların kanserle mücadelede üzerlerine düşeni yapması ve hekime gitmesi çok önemlidir.
Kadınlarda görülen kanserler arasında özellikle yumurtalık ve meme kanserlerine ailesel yetkinlik olduğu son 20 yıldır yapılan çalışmalarla net olarak gösterilmiştir. Yaklaşık olarak meme kanserlerinin yüzde 5-10’i, yumurtalık kanserinin ise yüzde 20’si ailesel, diğer bir deyişle genetik kaynaklıdır. Farklı mutasyon tiplerinin bu kanserlere yol açtığı gibi, özellikle BRCA - 1 ve BRCA - 2 adi verilen genlerde meydana gelen mutasyonlar en sık sorumlu tutulan mutasyonlardır. Bu mutasyonları taşıyan kadınların 70 yaşına gelene kadar ciddi oranda yumurtalık ve meme kanseri riski taşıdıkları kanıtlandı. BRCA -1 mutasyonu taşıyan kadınların yüzde 63’une yumurtalık kanseri, yüzde 85’inede meme kanseri; BRCA - 2 mutasyonu taşıyan kadınların ise yüzde 27’sine yumurtalık kanseri, yüzde 84’üne meme kanseri gelişeceği biliniyor. Günümüzde, genetik tarama testleri ile bu mutasyonları taşıyan kadınlar saptanabilmektedir. Özellikle, ailesinde veya yakın akrabalarında yumurtalık veya meme kanseri nedeniyle tedavi gören bir hasta varsa, diğer bireyler bu mutasyonu taşımaları bakımından riskli gruplardır ve genetik tarama ile incelemek için uygun adaylardır.“

Mutasyonu taşıdığı bilenen kadınlar için kanseri önleyici öneriler de mevcut. Doğum kontrol haplarının kullanımı riski azaltıcı rol oynar. Ancak, cerrahi tedaviler en etkin koruyucu önlemdir. Mutasyon tipine göre 35 - 45 yaşları arasında yumurtalıkların ve tüplerin ameliyatla alınmasının yumurtalık kanseri gelişme riskini yüzde 80 - 96 oranında azaltacağı kanıtlandı. Yumurtalık ve tüpleri alınan kadınlarda aynı zamanda meme kanseri gelişme riskinin de yüzde 46 - 56 oranında düştüğü gözlemlendi.”

Rahim ağzı kanseri uygun tarama ve tedavi ile önlenebilir

Rahim ağzı kanserinin sebebi olarak adlandırılan HPV (human papiloma virus) virüsü kanserli hastaların %99’unda tespit edilir. HPV virüsüne karşı geliştirilmiş aşılar mevcuttur. Aşılamanın kızlarda 9-26 yaşlar arasında yapılması önerilir. Rahim ağzı kanserinin uzun bir ‘kanser öncesi’ dönemi bulunur, bu dönemin smear testi taraması ile erken tanısı mümkündür. Rahim ağzı kanseri uygun tarama ve tedavi ile ‘önlenebilir’ bir kanser olarak kabul edilmektedir. Smear taraması 21-65 yaş arasında bakire olmayan tüm kadınlara önerilmektedir.

Serviks (rahim ağzı) Kanserinin oluşmasındaki sebepler serviks hücrelerinin anormalleşip kontrolsüz şekilde büyümeye başlaması olarak açıklanıyor. Bu kanser tipinin nedeni HPV virüsü olarak açıklanırken önde gelen belirtileri vajinal kanama, anormal vajinal akıntı, alt karın bölgesinde ağrı ya da cinsel ilişki sırasında ağrı veya lekelenme olarak belirtiliyor. Kanser belirtileri var ise pap-smear testi, daha ileri şüpheler varsa kolposkopi ve biyopsiye başvurulur. Korunmak için HPV aşısı, düzenli pap-smear testi ve sigara gibi riskli faktörlerden kaçınmak öneriliyor.


Yumurtalık Kanseri
Over (yumurtalık) kanseri, kadınlık hormonlarını ve kadınların üreme hücresi olan yumurtayı üreten overlerde şişlik, ağrı, dolgunluk hissi veya idrara çıkma sıklığında artış kanser belirtileri olarak değerlendiriliyor. Adet görmeye erken yaşta başlayıp, geç yaşa kadar devam etme; gebe kalmamış olma; ailede yumurtalık, meme ve rahim kanseri öyküsü olan kadınlar bu kanser tipine karşı risk faktörü taşır. 4 kadından 3’ünün ancak ileri seviyeye ulaştıktan sonra teşhis konduğu bu kanser tipine karşı doğum kontrol hapları %40 koruma sağlayabiliyor. Over (yumurtalık) kanseri teşhisi konan hastalarda ameliyat ve ilaçlı tedavi yöntemlerine başvurulur. Ultrason, tomografi ya da MR, ameliyat ve kan tetkikleri ile teşhis konur ve tedavi edilir.
Endometrium Kanseri

 Endometrium rahimin gövde kısmının iç tabakasına verilen isimdir. Bu bölgedeki kanserlere yol açan nedenler aile öyküsü, çeker hastalığı, hayvansal yağlar ağırlıklı beslenmek, erken adet görmeye başlayıp geç yaşa kadar devam etmesi, ilaç (östrojen) tedavileri ve doğum yapmamış olma gösteriliyor. Rahim kanserinin belirtileri arasında anormal kanama, lekelenme, kilo kaybı, alt karın bölgesinde ağrı ve ele gelen şişkinliktir. Biyopsi, histeroskopi, küretaj gibi teşhislerin yanı sıra PET, ultrasonografi gibi teşhis yöntemleri de bulunur. Tedavi yöntemleri arasında ameliyat, ışın, hormon ve ilaç tedavisi yer alır. Jinekolojik kanserlerin pek çoğunda etkili olan doğum kontrol hapları endometrium riskini azaltmakta da bir çözümdür.

Doğum kontrol haplarının düzenli kullanımı kanser riskini azaltıyor

Araştırmalara göre doğum kontrol hapları düzenli kullanıldığında yumurtalık ve rahim kanseri riskini azaltıyor. Kullanım süresi arttıkça bu kanserlerin riski daha da düşüyor. Bir yıllık kullanımla yumurtalık kanseri riski yüzde 12 azalırken, 5 yıllık kullanımla yaklaşık yüzde 50 oranında risk azalıyor. Doğum kontrol haplarının meme kanseri riskinde anlamlı bir artış yapmadığı, hatta meme kanserine bağlı ölüm oranında azalma sağladığı da bilinmektedir. Jinekolojik kanserler dışında bağırsak kanseri riskini de önemli oranda düşürmektedir.

Doğum kontrol hapları kanser riskini azaltmada olumlu etki sağlarken, adet düzensizliğinin veya şiddetli ağrılarla seyreden adet problemi olan hastaların tedavisinde, kemik erimesinin, yumurtalık kistlerinin ve memedeki fibrokistik hastalıkların engellenmesinde de fayda sayılıyor.

 

PROF. DR. ATEŞ KARATEKE

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKULTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANA BİLİM DALI BAŞKANI

 

yumurtalik kanseri
prof. dr. ates karateke
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir