Medimagazin logo

Gen tedavileri için daha zaman var

Genetik çalışmalar söz konusu olduğunda obeziteye yönelik önleyici tedavilerin geliştirilmesi için henüz çok erken. Uzmanlar gerekli görürse tedavi uygulanacak
Gen tedavileri için daha zaman var
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Genetik çalışmalar söz konusu olduğunda obeziteye yönelik önleyici tedavilerin geliştirilmesi için henüz çok erken. Uzmanlar gerekli görürse tedavi uygulanacak


AŞIRI kilolar şeker, kalp ve damar hastalıkları ile hipertansiyon, damar sertlikleri ve kalp krizlerine eğilimi artırıyor. Özellikle göbek çevresine alınan kiloların kalp ve damar hastalıklarının riskini arttırdığı biliniyor. Peki obeziteyle ilgili genetik çalışmalar ne yönde ilerliyor? İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Moleküler Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay İsbir, obeziteyle ilgili merak edilenleri yanıtladı.

Obezitenin yarattığı zararlara değinebilir misiniz?

Vücudun yaşamsallığını sürdürmesi için normalde olması gereken bir denge var. Bu denge bozulduğu takdirde hastalıklar meydana geliyor. Fazla kilolar bu dengeyi bozan unsurlardan biri. Denge bozulduğu anda da kısırdöngüye girmek an meselesi. Şöyle bir örnek vereyim: Hareketsiz olduğunuz için kilo alırsınız, kilolu olduğunuz için hareket daha da zorlaşmaya başlar gibi.

Moleküler düzeyde nasıl değişiklikler oluyor?

Kilo alınmasıyla birlikte vücutta temel olarak üç hormona karşı yanıt bozuluyor: Leptin, insülin ve adrenalin. Bu hormonlar normalde vücut ağırlığının düzenlenmesine katkıda bulunuyor ama kilo alımı sonrasında vücutta bu hormonlara karşı direnç gelişiyor. Leptin direnci gelişince beyin leptine yanıt vermiyor, metabolizma yavaşlıyor. Pankreas da leptine yanıt vermiyor, insülin üretimi başlıyor ve giderek şeker hastalığına eğilim baş gösteriyor. Bu da pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor.

Beden Kitle İndeksi tek ölçüt mü?

Hayır. Beden Kitle İndeksi (BKİ) dışında bel-kalça oranına da bakılır. Çünkü şu ana kadar yapılmış çalışmalar ‘santral obezite’ olarak adlandırılan karın bölgesi ağırlıklı kilo alan bireylerin, daha yüksek oranda kalp damar hastalıkları riski taşıdığını gösterdi.

Obezitedeki artış genetik değişimlerle ne kadar ilgili?

Obezitenin son yıllarda arttığı bir gerçek. Bunda genetik mutasyonların etkisi olduğu düşünülmüyor. Çünkü dünya genelinde yaygın yeni bir mutasyon ortaya çıkması çok mümkün değil. Ama insan soyunun başlangıcından beri genlerin yapılarında oluşan küçük farklılıklar biriktiğinden, aynı genler farklı bireylerde değişik şekillerde bulunabiliyor. Bilimsel olarak bunlara ‘polimorfizm’ deniyor. Polimorfizmler yalnızca yaşam tarzına paralel olarak şişmanlama yatkınlığına katkıda bulunabiliyor.

Ailesel yatkınlığın payı nedir?

Aynı şekilde yaşayan ve beslenen iki bireyden genetik yatkınlığı olanın kilo alma olasılığı yüksek. İleride tabii ki önleyici tedaviler geliştirilebilecektir; hatta birçok hastalık gibi obezitede de gerekli görülen durumlarda genleri direkt etkiyen tedaviler uygulanabilecektir. Fakat insan çalışmalarında bu tür girişimlerden söz etmek için henüz çok erken.

Star

gen
tedavileri
için
daha
zaman
var
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir