Öğretim üyesinin bilime vakti yok !

Öğretim üyelerinin bilimsel araştırma yapması için haftada en çok sekiz saat derse girmesi gerekirken bu süre Türkiye'de 34 saate kadar çıkıyor. Bu durumda da bilime vakit kalmıyor.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar, araştırma üyelerinin yüklendiği ders yükünün çok fazla olduğunu, bu yüzden araştırma yapmak için vakit bulamadıklarını söyledi.

Ertepınar'ın verdiği bilgilere göre; öğretim elemanlarının sadece yüzde 26.6'sı haftada bir-sekiz saat derse girerken, yüzde 32'si 9-17 saat, yüzde 24.5'i 18-25 saat, yüzde 12.7'si 26-33 saat, yüzde 3.8'i 34 ve üzeri saat ders yüküne sahip.

Öğretim üyelerinin yüzde 73'ü araştırma ve bilgi yenilemek için zaman bulmakta zorlanıyor.


Ertepınar, haftada sekiz saatten fazla derse giren öğretim üyelerinin bilimsel araştırma yapabilmesinin imkânsız olduğunu dile getirdi.

YÖK Başkanvekili, bu konudaki 'ideal' uygulamayı şöyle anlattı:

"Üniversitelerden araştırma yapmaları isteniyorsa öğretim üyesinin bir sömestrde verdiği ders sayısı ikiyi geçmemeli. Bir sömestrde iki ders, haftada sekiz saat eder. Öğretim üyesinin derslere ayırdığı bu zaman dilimi idealdir. Daha fazlası ise araştırma yapmasını engeller. Bu durumda o öğretim üyesinden bilimsel araştırmalara imza atmasını bekleyemezsiniz."


Ertepınar, üniversitelerin parasızlık ve yetersiz kadro gibi sıkıntılarla boğuşmasına rağmen, beklenenin ötesinde gayret ve başarı gösterdiklerini ancak daha iyi randıman için öğretim üyelerinin üzerindeki ağır yükün kaldırılması gerektiğini belirterek, "Mali dar boğazda yaşamaya çalışan insanlardan yükseköğretimde kaliteyi artırmasını bekleyemezsiniz. Şimdi biz talep ettiğimizde 'Para yok, kadro yok' diyorlar. 'Peki kalite' deyince, 'O da sizin işiniz' yanıtını veriyorlar" diye konuştu.

'Strateji raporunda da var'

Ertepınar, YÖK tarafından hazırlanan strateji raporunda da öğretim üyelerinin ders yüklerine dikkat çekildiğini belirtti.

2006 Temmuz'da açıklanan raporda, bu soruna yönelik şu ifadelere yer veriliyor:

"Bir öğretim üyesi, haftada sekiz saatten fazla ders yükü taşıması halinde, kendi bilgisini yenilemek, araştırma ve yayın yapmak için yeterli fırsatı bulamaz. Öğretim elemanlarının yüzde 73'ü aşırı eğitim yükü taşımaktadır. Bu hem eğitimin kalitesini düşürmekte hem de kendi gelişmesini engellemektedir. Ön lisans programlarında (öğretim görevlisi ve okutmanların da dahil edilmesine karşın) bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı 59'dur. Lisans programlarında ise bu sayı 29'dur ve Batı ülkelerindeki düzeyin çok üzerindedir. Bu oran Avusturya, Belçika, Almanya ve Hollanda'da 10'un, Norveç, ABD ve Finlandiya'da 15'in, diğer Avrupa ülkelerinde ise 20'nin altında. Türkiye'deki yüksek öğrenci-öğretim üyesi oranı, öğretim elemanlarının çok yüksek ders yükleri taşımasına neden oluyor."

Strateji Raporu'nda Gazi Üniversitesi tarafından öğretim üyelerinin ders yüklerine ilişkin yapılan bir araştırmaya da yer verildi. Araştırmaya göre, hem metropollerdeki büyük üniversitelerde ve Anadolu'daki üniversitelerde, hem de imkânları diğerlerine göre daha iyi olmasına rağmen vakıf üniversitelerinde öğretim üyelerinin yüklendiği ders saatleri yüksek.



--------------------------------------------------


Vakıf üniversiteleri çok farklı değil

Gazi Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye genelinde öğretim üyelerinin haftalık ders yükü tablosu şöyle:

Haftalık ders yükü dokuz-17 saat arasında olanlar:
Metropol üniversitelerinde: Yüzde 37.3
Diğer illerdeki üniversitelerde: Yüzde 29
Vakıf üniversitelerinde: Yüzde 31

Haftalık ders yükü 18-25 saat arasında olanlar:
Metropol üniversitelerinde: yüzde 15.4
Diğer üniversitelerde: Yüzde 29.2
Vakıf üniversitelerinde: Yüzde 17.5

Haftalık ders yükü 26-33 saat arasında olanlar:
Metropol üniversitelerinde: Yüzde 7.2
Diğer üniversitelerde: Yüzde 16.1
Vakıf üniversitelerinde: Yüzde 8

Haftalık ders yükü 34 saat ve üzerinde olanlar:
Metropol üniversitelerinde: Yüzde 2.7
Diğer üniversitelerde: Yüzde 4.4
Vakıf üniversitelerinde: Yüzde 1.6

Radikal